Dava, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Davacı, taraflar arasındaki sözleşmeye göre birkısım ödemeler yapmasına rağmen devre tatil hakkını kullanamadığını, bu nedenle ödemiş olduğu bedellerin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Dosya içerisinde mevcut 05.01.2012 tarihli ve "Devre Tatil Sözleşmesi" başlıklı belgede davalı ... yetkili satıcı acenta yetkilisi, diğer davalı ... ... İnş.Tur. Tic.San. A.Ş. ise sağlayıcı sıfatıyla gösterilmiş olup, dosya içerisindeki '... ... ... Clup üyeliğine hoşgeldiniz' başlıklı ve “Bakım Aidat Bedeli" açıklamalı makbuzda davalı ... ... İnş. Tur. Tic. San. A.Ş.'nin kaşe ve imzasının yer aldığı görülmektedir. Yasa gereği davacının cayma hakkını kullanma süresinin hizmetin verildiği tarihten başlayacağı ve davacı tarafından devre tatil hakkının kullanılmadığı anlaşılmakla davalı ... satıcı, davalı ... ... İnş. Tur. Tic. San....
A.Ş.nin bu oteldeki odaları haftalık devre tatil olarak pazarlama ve satış işi ile bunun organizasyonunu üstlendiği, satışa sunulan devre tatil haftalarının tanıtımı, pazarlaması ve satışının yapılması ile satış bedellerini ... şirketine ulaştırmaya yetkili ve yükümlü kılındığı düzenlenmiştir. Davaya konu devre tatil sözleşmesinde de, tesis sahibi olarak ... AŞ.nin, yetkili satıcı olarak da ... AŞ.nin isimleri yazılıdır. Ayrıca, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/3 maddesinde; İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 2011/5100-15500 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olduğu açıklanmıştır. O halde, yetkili satıcı ve acenta olan davalı ... AŞ:nin de devre tatil sözleşmesi gereğince sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile davalı ... AŞ....
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
A.Ş. ile imzalamış olduğu, 31.12.2020 yılına kadar geçerli olan devre tatil sözleşmesi gereğince, her yılın 34-35. haftalarında tatil hakkını kullanmakta iken, tatil köyünün sözleşme tarihinden sonra davalı ... Turizm ve ... A.Ş.’ne ve daha sonra da... San. ve Tic. A.Ş.’ne devredildiğini, 2004 yılına kadar sorunsuz olarak kullandıklarını ancak 2004 yılında tatil haklarının kullandırılmadığını, davalıların yasa dışı uygulamaları nedeni ile devre tatil haklarının ellerinden alınması nedeni ile zarara uğradıklarını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile haksız fesih nedeniyle tatil hakkı kullandırılmayan sözleşmenin kalan süresi için maddi tazminat istemi ile eldeki davayı açmışlardır. 2011/20022 2012/10123 Mahkemece, sözleşmenin feshi ile 7.500 TL. Tazminatın ödetilmesine karar verilmiş ise de; davacının devre tatil sözleşmesini yaptığı 1.1.1994 tarihinde devre tatil bedelini DM olarak ödediği taraflar arasında tartışmasızdır....
A.Ş. ile 02.01.1992 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmesi gereğince 30 yıllık devre tatil hakkını ve RCI üyeliğini ......
Devre tatile konu taşınmazın inşa edileceği arsa için yapı ruhsatı alınmadan tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi yapılamaz. (3) Uzun süreli tatil hizmeti sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye, belirlenen süre zarfında konaklamaya veya konaklama ile birlikte seyahat ya da diğer hizmetlerin beraber sunulduğu durumlara ilişkin indirim yahut diğer menfaatlerden faydalanma hakkı verilen sözleşmelerdir. (4) Tüketicilere aşağıdaki sözleşmelerin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmesi zorunludur:a) Devre tatil sözleşmeleri,b) Uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri,c) Değişim sözleşmeleri,ç) Satıcı veya sağlayıcının, devre tatil veya uzun süreli tatil hizmetinin alınıp satılması hususunda tüketiciye yardımcı olduğu yeniden satış sözleşmeleri.,(5) Mesafeli satış yöntemiyle kurulan sözleşmeler hariç olmak üzere satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin kendi el yazısıyla sözleşme tarihini yazmasını ve sözleşmeyi...
Davacı ödediği devre tatil sözleşmesi bedelinin tahsili istemiyle 07.03.2011 tarihinde eldeki davayı açmış, davalı ise cayma hakkı süresinin sözleşmenin tesiste imzalandığı tarihte başladığını, cayma hakkının kullanım süresinin geçtiğini savunmuş, mahkemece dava açıldığı tarihte henüz kullanım süresi başlamadığından erken açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesi 16.08.2010 tarihinde imzalanmış ;sözleşmede kullanım dönemi 33. Hafta Güneş 1.Dönem, kullanım başlangıç tarihi 13.08.2011 olarak kararlaştırılmış olup dosya içeriğinden davacının davalıya ait tesislerden hiç faydalanmadığı, sözleşmeye bağlı bir kullanım bulunmadığı anlaşılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre tatil satış sözleşmesinin iptali ve sözleşmeden kaynaklı ödenen bedelin iadesine ilişkin alacak istemidir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. 6502 sayılı yasanın 50.maddesi uyarınca devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. 50.maddesinin 6.fıkrası uyarınca tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. İlk derece mahkemesince tespit edildiği üzere taraflar arasında 24/08/2010 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalanmıştır....
KARAR Davacı, taraflar arasında 07.07.2013 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin maddelerinin tek tek müzakere edildiğini, davalının 14 adet senet imzalayıp verdiğini, davalının sözleşmenin 14. maddesinde düzenlenen cayma hakkını kullanmadığı halde kararlaştırılan tarihte tatil yapmadığını, senetler ödenmeyince ... İcra Müdürlüğünün 2014/16 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını davalının borca itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, devre tatil sözleşmesi kapsamında ödenmeyen senetlerin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davacının, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin istirdadı ve vadesi gelmemiş emre ... senetlerin bedelsizlik nedeni ile iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....