Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında devre tatil sözleşmesi yapıldığını, sözleşme üzerinden uzun zaman geçtiğini, davacının süresinde caymadığını, davanın haksız olduğu ve reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Davacı ödediği devre tatil sözleşmesi bedelinin tahsili istemiyle 07.03.2011 tarihinde eldeki davayı açmış, davalı ise cayma hakkı süresinin sözleşmenin tesiste imzalandığı tarihte başladığını, cayma hakkının kullanım süresinin geçtiğini savunmuş, mahkemece dava açıldığı tarihte henüz kullanım süresi başlamadığından erken açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesi 16.08.2010 tarihinde imzalanmış ;sözleşmede kullanım dönemi 33. Hafta Güneş 1.Dönem, kullanım başlangıç tarihi 13.08.2011 olarak kararlaştırılmış olup dosya içeriğinden davacının davalıya ait tesislerden hiç faydalanmadığı, sözleşmeye bağlı bir kullanım bulunmadığı anlaşılmıştır....
uygulanmasında, devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı ve benzeri isimler altında yapılan ve tapu tesciline konu edilen satışlara ilişkin sözleşmeler, bir yıldan uzun süre için kurulması ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanıması halinde devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilir" dendiğini, taraflar arasında yapılan Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesinin müvekkili bakımından bir yıldan uzun süre için kurulmuş ve bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanınmış olması dolayısıyla, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve 14.01.2015 tarih ve 29236 sayılı Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği gereğince devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 50/2 maddesinde “Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 22.07.2012 tarihinde Y 057 nolu devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 200 TL peşinat ödediğini, geri kalan kısma ilişkin senet imzaladığını, devre mülkün tapuda tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme nedeniyle yapılan icra takibine konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 30/11/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 4.050 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 30.11.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 4.050 TL nin yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 21/09/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 9.968 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 21.09.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve ödediği 9.968,00 TL nin yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 30/12/2012 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 11.000 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 30.12.2012 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 11.000 TL nin yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, DAVANIN KABULÜ ile; taraflar arasında akdedilen 30/12/2012 tarih ve 2175-A nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve davacının sözleşme nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, Toplam 11.000,00-TL alacağın davalı ... ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun "Devre mülk hakkı" başlıklı 57 ncı maddesi. 2. Dava sırasında yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri" başlıklı 50 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası. 3. 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin "Kapsam" başlıklı 2 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası ve yine aynı Yönetmeliğin "Ayni hakka konu taşınmazın ön ödemeli satışı" başlıklı 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası. 4. Aynı uyuşmazlıklarda verilen Yargıtay 3....
Bu anlamda dosya kapsamında davacı tarafa verilen 15.10.2013 tarihli ibraname, davacı tarafça imzalanan devre tatil sözleşmesi ve senetler değerlendirildiğinde takip konusu yapılan senetlerin taraflar arasından imzalanan 19.08.2011 tarihli devre tatil sözleşmesine ilişkin olduğu, taraflar arasında başkaca bir ilişkinin olmadığı ve verilen ibranamede de bedelleri ve vade tarihleri aynı olan senetlerin yer aldığı, yalnızca tanzim tarihlerinin birer ay sonrası olarak belirtildiği değerlendiğinde davacının davalı şirkete sözleşme nedeniyle borcu olmadığı anlaşılmaktadır. Buna rağmen davalı şirketçe takip yapılması sonucunda davacı tarafın sözleşmenin devamını istemesi hayatın olağan akışına aykırıdır....
Devre mülk satın alan kişinin tüketici, diğer tarafın satıcı olduğu durumlarda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 50.maddesi ile ilgili yönetmelikteki hükümlere uyulması da gerekecektir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 57.vd maddeler, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 50’nci maddesi ve Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği ile devre mülk hakkının 7 günden az olmayan bir süre için imzalanan devre mülk sözleşmesinin resmi senede eklenip tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesiyle kurulacağı, aksi resmi senette kararlaştırılmadıkça devre mülk hakkının bağlı olduğu pay, devrelerinin sayı ve süreleri esas alınarak eşit bir biçimde belirleneceği, sağlayıcı veya satıcı tarafından bir ön bilgilendirme formunun tüketiciye verilmesinin zorunlu olduğu, tüketicinin cayma hakkını noterlikler aracılığıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesinin gerektiği düzenlenmiştir....