WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 4.6.2011 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, 5.6.2011 ve 13.6.2011 tarihli ihtarla cayma hakkını kullandığını davalıya bildirdiğini, bu nedenle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödeme tutarı 390 TL. ile verilen senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiş, cevap da vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve istirdat istemine ilişkin davada Ankara 1. Tüketici Mahkemesi ile Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devre mülk satış sözleşmesinin feshi ve ödenen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Ankara 1. Tüketici Mahkemesince, davaya konu devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve adi sözleşme ile satın alınan devre mülk sözleşmesi ile ilgili anlaşmazlıkların çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davalının tacir, davacının ise tüketici sıfatına haiz olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince,.... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ..... Tatil Sitesinde I bölgesinde bulunan 392 kapı nolu evin 12 nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12....

        KARAR Davacı, davalı elamanlarının tanıtımı ile devre tatil sözleşmesi imzalandığını, ancak vaad edilenlerin gerçek olmadığını anladığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalıya duruşma gününün tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece, tensiple, mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkin olup, davacı tüketicidir. Her ne kadar HMK.daki genel kurala göre davanın davalının ikametgahı mahkemesinde açılacağı kabul edilmiş ise de, 4077 sayılı kanunun 23.maddesinin üçüncü fıkrasında Tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği kabul edilmiştir. Kaldı ki, davalı yetki itirazında bulunmamıştır....

          Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise kapıdan satış yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur....

            Mahkemece sözleşmenin feshi nedeni ile davacının ileriye yönelik kullanamayacağı yıllar için uzman bilirkişice devre tatil hakkının tanındığı tatil köyü ile aynı düzeyde başka bir tatil yerinde, sözleşmede tanınan haklar çerçevesinde tatil yapmanın gerektireceği masraflar hesap edilerek bulunan iskontolu hesap yöntemiyle belirlenen miktarın ödetilmesine karar verilmiş ise de; davacıların devre tatil sözleşmesini yaptığı 29.12.2004 tarihinde devre tatil bedelini DM olarak ödediği taraflar arasında tartışmasızdır. İadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi menfaatler dengesine uygun olacaktır. Aksi takdirde kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki miktar iade borçlusu yedinde haksız miktar olarak kalacak, davalıların sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin yerine getirmekten kaçınmalarına neden olacaktır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, gezi amaçlı gittiği Emet ilçesinde davalının tesislerine götürülerek psikolojik baskı ile 23.10.2011 günlü 17 yıllık devre tatil sözleşmesi imzaladığını,tatil hakkını kullanmadığını bildirerek sözleşmeden cayma hakkını kullandığını ileri sürerek yaptığı ödemelerin iadesine ve senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile yaptığı devre tatil sözleşmesine göre cayma hakkını kullanarak ödemelerinin iadesi ve senetlerinin iptali için eldeki davayı açmıştır....

                Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle devre tatil sözleşmelerinin hukuki mahiyetine kısaca değinilmesinde fayda vardır. Dünya turizm sektöründe “Timeshare” olarak adlandırılan ve son yıllarda önemli bir yükseliş göstererek turizm sektörünün ulusal ve uluslararası seviyede dinamik bir alanını oluşturan “devreli tatil sistemleri” ülkemizde daha çok, sıkı koşullara (şekil, taşınmazın niteliği vb.) bağlı, sahibine aynî hak sağlayan “devre mülk sözleşmeleri” ve devre mülk sözleşmelerine göre daha kolay hayata geçirilen ve fakat yalnızca şahsi hak doğuran “devre tatil sözleşmeleri” şeklinde uygulanmaktadır....

                  KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 13.12.2009 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, tatil hakkının kullandırılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu, ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödemenin iadesi ile verilen senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, devre tatil sözleşmesinin feshine, ödenen 2.390 euronun faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, verilen senetlerin iptaline, karar verilmiş; hüküm, davalı ... Leisuru Clup tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde...Pazarlama Ltd Şt ile ... ve Tersa Ltd.Şt.ni davalı olarak göstermiş, davalı olarak gösterilen ... adına Prestij Ltd.Şt.i vekili cevap dilekçesinde, "... " isminin tesisin işletme adı olduğunu, tüzel kişiliğinin bulunmadığını ve hasım olmadıklarını savunmuştur....

                    BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ve davalı arasındaki sözleşme devre mülk sözleşmesi olmadığını, devre tatil sözleşmesi olduğunu, ilk derece mahkemesinin kararında davanın kısmen kabul edildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, taraflar arasında akdedilen devre tatil sözleşmesinin feshi ile sözleşme nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet kuralı gereğince iadesi talebine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu