Devre tatil sözleşmelerinde; tesis işletmecisi ve yatırımcısı bu sözleşme ile tatilciye belli dönemlerde tesisten yararlanma, kullanma, konaklama, kiralama hakkını belli bir bedel karşılığı tanımakta, devre tatilci de, başlangıçta peşin yada kısa süreli taksitle sözleşme bedelini ödemekte ayrıca her yıl tesisin bakım ve işletme bedeli olarak da cüz'i bir bedel ödemektedir. Bu hali ile, devre tatil sisteminden yararlanmak üzere sözleşme yapanlar genellikle, mütavazi bir bütçeye sahip, makul seviyede harcanacak bir bedel ile her yıl belli bir dönemde tatil yapmak isteyen kimselerdir. Davalı taraf davacı ile müzakere etmeden,yeni sözleşme yapmadan veya mevcut sözleşmeyi karşılıklı olarak müzakere ile tadil etmeden oteli herşey dahil sistemine çevirmiş ve devre tatilcilerden bu sisteme geçiş için yaptırdığı yenileme ve lüks sayılabilecek iyileştirme bedellerini aidat olarak talep etmiştir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. Taraflar arasında “Yalova Termal Saray hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi” düzenlendiği satıcının Termal Saray Otel İşletmeciliği Turizm İnşaat Pazarlama Anonim Şirketi, alıcının davacı olduğu, sözleşme konusunun “Yalova ili Termal İlçesi Kirli Olma Mevkii 424 ada, 23,25 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışı” kapsamında adi nitelikte düzenlendiği anlaşılmaktadır. 6502 Sayılı Kanun'un 50.maddesinde devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları, tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemey göre, devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir....
KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 17.9.2005 tarihinde 8600 EURO bedel ile devre tatil sözleşmesi imzalandığını, kendisine cayma bildirim belgesi verilmediğini, tatil hakkını kullanabilmesi için bir davetiye gönderilmediğini, tarafına tatil hakkını kullanmak uzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini ve tesisin yapı kullanım izninin bulunmadığından ayıp olduğunu bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu, ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 8600 euro sözleşme bedelinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını, süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 5.8.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanma imkanın kalmadığını, tesisin yapı kullanım belgesinin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinde 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 2.6.2003 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, 2011/1608-12967 tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinde 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 13.8.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinde 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Bu kanunun 50. ve 84. maddelerine dayanılarak çıkartılan Devre Tatil Yönetmeliğinin 1. maddesinde, yönetmeliğin amacının, taşınmazların yılın belirli bir dönemine ilişkin kullanım hakkının devrine ya da devri taahhüdüne ilişkin sözleşmelere uygulanacak usul ve esasları düzenlemek olduğu, kapsam başlıklı ikinci maddesinde ise, bu yönetmeliğin devre tatil, ön ödemeli devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, değişim ve yeniden satış sözleşmelerini kapsadığı, devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olmasının yönetmelik hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, bu yönetmeliğin uygulanmasında, devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı ve benzeri isimler altında yapılan ve tapu tesciline konu edilen satışlara ilişkin sözleşmelerin, bir yıldan uzun süre için kurulması ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanıması halinde devre tatil sözleşmesi olarak kabul edileceği belirtilmiştir...
Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından düzenlenen resmi tapu senedi ile kurulması gerektiğini, satış anında yasal şartlara uyulmadığından dolayı tarafına imzalattırılan sözleşmenin devre tatil kapsamında olduğunu, firma tarafından 14 günlük cayma süresi dolmadan tarafına Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesine konu mal veya hizmet karşılığında imzalattırılan dört adet Sözleşme tutarı Sözleşmelerin imzalandığı tarihlerde kullanmakta olduğu kredi kartından ve banka hesabından alınarak 6502 Sayılı Yasa'nın 50.maddesine ve Resmi Gazetede yayımlanan Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'ne aykırı davranıldığını, satıcı firma tarafından düzenlenen her dört sözleşme de tüketici ile müzakere edilmeden ve tüketicinin içeriğine etki edemediği şartı önceden hazırlanmış standart sözleşme olduğunu, sözleşmede tüketici aleyhine haksız şartların mevcut olduğunu, Devre Tatil'e konu taşınmaz hakkında herhangi bir ön bilgi ve belge verilmediğinden dolayı tesisin şu andaki fiili durumu...
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ve davalı arasındaki sözleşme devre mülk sözleşmesi olmadığını, devre tatil sözleşmesi olduğunu, ilk derece mahkemesinin kararında davanın kısmen kabul edildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, taraflar arasında akdedilen devre tatil sözleşmesinin feshi ile sözleşme nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet kuralı gereğince iadesi talebine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
AZLIK OYU: Davacı şirket, tatil köyü olarak yapmış olduğu, apart otel türü bağımsız bölümleri "devre tatil" olarak üçüncü kişilerin istifadesine sunması karşılığında elde ettiği hasılatın bir bölümünü gelecek hesap dönemlerine ait peşin tahsil olunan hasılat olarak muhasebeleştirmiştir.İnceleme elemanınca olayda devre kulllanım hakkının satışının söz konusu olduğu kabul edilerek, hasılatın tamamının bu satışın yapıldığı yıl gelirlerine ithali gerektiği sonucuna varılmış ve bu görüşle uyuşmazlık konusu vergi ve ceza salınmıştır. Davacı şirket ile üçüncü kişiler arasında yapılan sözleşmeye göre, tesislerin mülkiyeti müşterilere intikal ettirilmemekte, şirket uhdesinde kalmaktadır. Şirket, bağımsız bölüm ve üniteleri belirli bir süre sözleşmenin taraflarının kullanımına sunmakta, bunun karşılığında bir bedel almakta, devre tatil hakkı sahipleri ise devre tatil bedelini ve bakım masraflarını üstlenmektedir....