WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

15.11.2002 tarihinde davacı tarafından ödendiği ve davacının sözleşme gereğince devre tatil hakkından yararlandığı dosyadaki bilgi vi belgelerle tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

    KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince,...İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde I bölgesinde bulunan 429 kapı nolu evin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12....

      GEREKÇE : Dava, davalı ile yapılan devre mülk sözleşmesine istinaden kararlaştırılan tüm ödemelerin davacılar tarafından yapılmasına rağmen devre mülkün teslim edilmemesi nedeniyle yapılan ödemelerin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki davalı itirazının iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Öncelikle, itirazın iptali davası, icra takibine yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlayan bir eda davasıdır. İtirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin başlatıldığı yer mahkemesine ait olup takibe yönelik yetki itirazının varlığı halinde bunun öncelikle halli gerekir. Devre mülk satış sözleşmelerinin feshi halinde feshin doğal sonucu olarak davacı adına tapuda kayıtlı bulunan devre mülkün tapu kaydının da iptali ve davalı şirket adına yeniden tapuya kayıt ve tescili gerekeceğinden, kesin yetki kuralı gereğince, yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer itibariyle davayı görmeye Beypazarı Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesidir....

      Her ne kadar Dairemizin 29.12.2004 gün ve 2004/12111 Esas 2004/19172 sayılı kararında kabul edilen "Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı ve onun aynına taalluk eden bir hak olduğu, resmi şekilde yapılması gerektiği, uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde bakılması için geçerli bir sözleşme olması, taraflar arasında 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanan bir uyuşmazlık olmadığı, bu durumda B.K.’nun genel hükümlerine göre, uyuşmazlığın çözümünün gerektiği belirtilmiş" ise de bu görüş Dairemizce terk edilmiş olup artık devre mülk sözleşmelerinin tecrübe ve muayene kaydıyla yapılan bir satış türü, işyeri dışında imzalandığı takdirde TKHKnın 8. ve 9. maddelerine göre de kapıdan satış niteliğinde olduğu kuşkusuzdur....

        Mahkemece, sözleşmenin 07/03/2009 tarihinde imzalandığı, davacı tarafa ikna yolları kullanılmak suretiyle imzalatıldığı, tüketiciden sözleşmenin imzalanmasını müteakip ve tüketici tarafından henüz tesislerde devre tatil hizmeti alınmadan peşinat ve ödeme alındığı, tüketicinin davalı tarafa ait tesislerde henüz devre tatil hakkını kullanmadığı, bu nedenle cayma hakkını kullanma süresinin başladığından bahsedilemeyeceği ve davacı tarafça cayma hakkını kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Mahkemece, taraflar arasında 12.02.2012 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkını kullandıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra cayma bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki, taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 1. maddesinde '634 sayılı Kat mülkiyeti kanununa göre devre mülk mülkiyet hakkı ve tapusu verilmek koşuluyla ... İli Haymana İlçesi ... İmar Mahallesi 709 ada ve 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan maliki, işletmecisi ve yöneticisi ... Otelcilik San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan ve adı ......

            Cihat Karagöz 24/04/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında Abantbey Yayla Tatil Köyünde bulunan ve dava dilekçesinde ada ve parsel numarası ile sözleşme kullanım devresi belirtilen taşınmaz yönünden Devre Tatil Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme konusu devre tatil bedelini ödediğini ancak davalı şirketin sözleşme gereğince projede değişiklik yaparak sözleşme konusu taşınmazın bulunduğu tatil köyünde yapımını edim olarak üstlendiği bir kısım evleri yapmadığını, bu evlerin yerine sözleşmeye ve devre tatilcilerin rızasına aykırı şekilde spor kulüpleri için futbol sahaları inşa ettiğini, sözleşmenin 10/c maddesi uyarınca müvekkilinin sadece devre servis bedeli ödemekle yükümlü bulunmasına rağmen zorunlu yenileme ve tadilat paylarının (ZYP) ödenmemesi durumunda müvekkilinin sözleşmeden doğan devre kullanım hakkından yararlanamayacağını ihtaren müvekkiline bildirildiğini, davalı şirketin uygulamasının sözleşmeye açıkça aykırı olduğunu beyanla...

            Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 13/06/2013 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 9.060,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 13.06.2013 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

              ve emsal teşkil etmeyeceğini, kaldı ki davacının aksine, davacının öne sürdüğü dava dışı üye ile tapu devri yapılmamış olduğu gözönünde bulundurulduğunda tapusunu da alıp sözleşmeyi benimsediğini açıkça gösteren davacının başka üyeler üzerinden sözleşmenin feshini istemesi iyiniyet kaideleriyle bağdaşmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususlar davacının yatırım amacıyla satın aldığını açıkça göstermekte olup davacının ilave yatırım ile ek sözleşmeler imzalayıp ek haklar satın alıp yatırımını artırdığını gösterdiğini, davacı tesisi tecrübe ve muayene ettiğini, davacının sözleşme üzerinde kendi el yazısı ile yazdığı "gezdim, gördüm, kendi isteğimle aldım" beyanı ve imzası olduğunu, dolayısıyla sözleşme devre tatile konu tesiste akdedildiğini, ayrıca davacı 22.05.2019- 23.05.2019 tarihileri arasında tatil köyünde konaklama yaptığını, tatil köyü ve davacının taşınmazı 13.06.2015'den beri kullanılabilir durumda olup davacı tesisin imkanlarından yararlanabilir durumda olduğunu...

              Köyü'nde bulunan toplam 37.000,00 m2 yüzölçümlü tarla ile takas edileceğinin kararlaştırıldığını ve tarlanın davalıya devredildiğini, inşaatın bitmesine rağmen davalının sözleşme konusu daireyi devre yanaşmadığını belirterek tapu iptali ve tescil olmaz ise bedel olarak davalıya devrettiği tarlasının tapusunun iptali ile adına tesciline bu da olmaz ise tarlanın değerinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı ile davalı şirket arasında haricen düzenlenen 20.08.2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşme içeriğinden davalı yülenici şirket inşa ettiği yapıda 1 no'lu daireyi davacıya satışını yaptığı anlaşılmaktadır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....

                UYAP Entegrasyonu