Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalının işletmecisi ve mülk sahibi olduğu şirketle 15.11.2004'te devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını ve bu tarihten itibaren tatil hakkını sözleşmede belirlendiği şekilde taşınmazda geçirdiğini, davalı şirket tarafından devre tatile konu taşınmazların 2008'de 3. bir şirkete devredildiğini ve bu durumun müşterilere haber verilmediğini ileri sürerek, devralan şirketle davalı arasında ticari bağlantı bulunduğundan sözleşmeyle sağlanan devre tatil hakkının kullanımının sağlanmasını, aksi halde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 Euro'luk zararının karar tarihindeki döviz kuru üzerinden, dava tarihinden itibaren başlayacak en yüksek ticari faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, sözleşme gereğince ... ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, devre tatil sözleşmesinde yetkinin ... olarak belirlendiği, davalı şirketin şirket merkezinin ... olduğu gerekçesiyle ......

    Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 7.6.2007 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin yapı kullanım izninin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Dosyaya ibraz edilen Kuşadası Belediyesinin 4.10.2007 tarihli yazısında, Prestij clup adı altında işletilen alana ait taşınmaza 1999 yılında, 2126,68 metrekare apart konut, cafeterya ve idari bina için 2001 yılında 720 metrekarelik otel için ve 2004 yılında ise 3321,18 metrekarelik apart için ruhsat verildiğini, bu bölümlerden 720 metrekarelik kısmına yapı kullanma izin belgesi verildiğini bildirmiştir....

      Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

        Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 25.4.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

          İcra Müdürlüğü'nün 2012/21751 E. sayısı dosyası ile icra takibi yapıldığını, bunun üzerine ihtarname çekerek sözleşmeyi feshettiğini, 05/06/2003 tarihli "Club Prestiğe Devre Tatil Sözleşmesinin" iptali ile müvekkili tarafından ödenen 4.850,00 Euro'nun yıllık vadeli Euro'ya uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, sözleşmenin davalı tarafından benimsendiğini, davacıya cayma belgesinin verildiğini süresinde cayma hakkını kullanmadığını ayrıca sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

            Dosya kapsamından,10.08.1997 ve 23.09.1997 tarihli sözleme ile 9 adet, 01.07.1997 tarihli sözleşme ilede 5 adet devre mülk sözleşmesinin yapıldığı, bu durumda tatil amaçlı devre mülk alımının söz konusu olmadığı, ticari amaçlı olduğu ve Tüketici Kanunu kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. Tüketici Mahkemesi özel bir mahkeme olup görevleri 4077 Sayılı Kanundan kaynaklanmaktadır. Somut olayda, ticari amaçlı devre mülk alımı söz konusu olduğundan uyuşmazlığın, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Konya 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Dosya kapsamından,10.08.1997 ve 23.09.1997 tarihli sözleme ile 9 adet, 01.07.1997 tarihli sözleşme ilede 5 adet devre mülk sözleşmesinin yapıldığı, bu durumda tatil amaçlı devre mülk alımının söz konusu olmadığı, ticari amaçlı olduğu ve Tüketici Kanunu kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. Tüketici Mahkemesi özel bir mahkeme olup görevleri 4077 Sayılı Kanundan kaynaklanmaktadır. Somut olayda, ticari amaçlı devre mülk alımı söz konusu olduğundan uyuşmazlığın, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Konya 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-senet iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-.. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 08.04.2012 tarihli, 10.850,00 TL bedelli ve ..... numaralı devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, bedelini ödediğini, tatil hizmetinden faydalanmadığını, cayma bildiriminde bulunduğunu, ancak iptal edilmediğini belirterek sözleşmenin feshine ve ödediği 10.850,00 TL'nin ihtarname tebliğinden itibaren yasal faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...Tatil Hizmetleri Pazarlama Turizm Ticaret Limited Şirketi, davaya cevap vermemiştir. Davalı ......

                  KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 13.12.2009 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, tatil hakkının kullandırılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödemenin iadesi ve verilen senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, devre tatil sözleşmesinin feshine, ödenen 2.390 euronun faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, verilen senetlerin iptaline, karar verilmiş; hüküm, davalı ... ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 03.10.2013 tarihli bozma ilamında “Davacı, dava dilekçesinde ... Pazarlama Ltd Şti ile ... ve ... Ltd.Şti'ni davalı olarak göstermiş, davalı olarak gösterilen ... adına ... Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde, "... " isminin tesisin işletme adı olduğunu, tüzel kişiliğinin bulunmadığını ve hasım olmadıklarını savunmuştur....

                    Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 12.10.1997 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanma imkanın kalmadığını, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil Sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin, 125 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu