Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 16.07.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin yapı kullanım izninin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Ayrıca davalı sağlayıcı, cayma bildirimi belgesini sözleşme tarihinde davacıya vermiştir. Devre Tatil sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6.maddesi gereğince devre tatil sözleşmelerinde cayma süresi on gündür. Bu süre hizmet ediminin tüketiciye ifa edildiği tarihte işlemeye başlayacaktır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6502 sayılı Yasa'nın 50/6 maddesine göre devre tatil sözleşmesinde cayma hakkı süresinin hizmetin kullanılmasından sonra başlayacağını, bu tarihe kadar sözleşmenin askıda olduğunu, davacı müvekkilin devre tatil hakkını kullanmadığını, bu nedenle cayma hakkının kullanılabileceğini, devre tatil sözleşmeleri kapıdan satış niteliğinde olması nedeniyle hiçbir gerekçe gösterilmeden ve cezai şart da ödenmeksizin sözleşmeden her zaman cayılabileceğini, dosyaya sunulan Hasan Çelik'e hediye edilmiş konaklama belgesinin mahkemeyi yanıltma amaçlı olduğunu, kullanım belgesindeki tarafların uyuşmadığını, tanıtım amaçlı Hasan Çelik adına düzenlenen kullanım belgesinde yanında konaklayacak kişilerden birinin eşi T1 olması, davacı müvekkilin devre tatil hakkını kullandığını göstermeyeceğini, Hasan Çelik tarafından kullanılan tanıtım amaçlı hediye konaklaması ile müvekkili tarafından imzalanan devre tatil sözleşmesinin dönemlerinin uyuşmadığını, sözleşmede hak sahibinin...
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 2.9.2005 tarihli devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinden anket ve hediye tatil vaadiyle baskı altında imzalandığını, sözleşmenin hukuka aykırı olduğunu, cayma belgeside verilmediğini, tatil kullanılacak tarihin açık ve net olmadığını bildirip sözleşmenin iptaline, ödediği 323.200.000 liranın tahsilini, davalı elindeki 31 adet senedin iptalini istemiştir. Davalı, satışın kapıdan satış olmadığını, davacının isteyerek işyerinde imzalandığını bildirip, davanın reddini istemiştir....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; devre tatil tesisinin, tatil hizmeti veren devre tatil tesisi olup, Resmi Gazetede yayımlanan 136- 137 sayılı tebliğ gereğince iş yeri niteliğinde olduğunu, bu nedenle yerel mahkemenin devre tatil sözleşmesinin niteliğine dair yapmış olduğu tespitin isabetli olmadığını, iş yeri dışında kurulan sözleşmeler kapsamında değerlendirilemeyeceğini, cayma hakkı süresinin, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 14 gün olduğunu, davacıya sözleşmenin imzalanmasından önce 14.07.2018 tarihinde ön bilgilendirme formu verildiğini, davacının devre tatil hakkını her sene kendi döneminde kullanabilecekken kendinden kaynaklı sebepler ve kendi isteği ile devre tatil hakkını kullanmadığını, yerel mahkemece davacının sözleşme bedeli olarak yapmış olduğu ödemelerin hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, sözleşme bedelinin bir kısmını ödeyen davacının sözleşmeyi benimsediğini ve artık sözleşmenin feshini talep etmesinin iyi niyet kurallarına...
Asıl dava yönünden istinaf başvuru sebeplerinin incelenmesi neticesinde; Davacı-karşı davalı tüketici ile devre tatil sağlayıcısı konumundaki davalı-karşı davacı şirket arasında 12/09/1990 tarihinde Bolu ili, Merkez ilçe, Ömerler köyü İkisuarası mevkiinde kain 1406 parsel sayılı taşınmaz üzerinde D bölgedeki 77 kapı numaralı 4. devre evi toplam eski para ile 8.375.000,00 bedelle Devre Tatil Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu devre tatil bedelinin 1.250.000 TL'sinin peşin alındığı, geriye kalan bedelin (30) ayda ödeneceğinin, sözleşmenin 17. maddesinde öngörülen (99) yıllık devre tatil süresinin sona ermediği ve davalı şirket tarafından davacıya gönderilen ve dava dilekçesinde bahse konu 29/09/2015 tarihli davalı şirket yazısı ile davacı tüketiciden dava konusu tesisin bulunduğu tatil köyünden faydalanmaya devam edebilmeleri için devre kullanımlarına ilişkin olarak belirlenecek devre servis bedeli (DSB) ile Bolu 2....
Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08.01.2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 6502 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir...
A.Ş. ile 1.9.1995 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmesi gereğince 30 yıllık devre tatil hakkını ve RCI üyeliğini ... ......
KARAR Davacı, davalı ...Ş. ile 1991 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmeleri gereğince 2020 tarihine kadar devre tatil hakkını E-78 nolu dairede 31. Ve 32. Haftada kullanmak üzere , bedelini ödeyerek satın aldıklarını ve 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını kullandığını, tesisin işletmesinin 2000 yılında diğer davalı ... AŞ.ye kira sözleşmesi ile devredildiğini, bu davalının yıllık bakım bedeli talep ederek devre tatil hakkını kullandırdığı halde, 8.7.2003 tarihinde tesisin bulunduğu taşınmazın üst hakkını, önceki üst hakkı sahibi olan ....’nin ... ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini, kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak 2004 yılında tatil haklarının kullandırılmadığını, öncelikle devre tatil haklarının sözleşmede yazılı koşullarla süresi sonuna kadar devam ettiğinin tesbiti ile kullandırılmayan dönem için 3000 TL. Maddi ve 5.000 TL....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6502 sayılı Yasanın Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri madde 50- kapsamında olup; (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez....