Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde Kuşadası'nda bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 21.06.2007 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve tatil hakkını kullandığını savunmuştur. Davacı ise, konaklama belgesi olarak imzalanan belgenin tüm tatilcilere promosyon amaçlı olarak kullandırılan tatile ilişkin olduğunu, bu kullanımın sözleşmeye bağlı kullanım olmadığını bildirmiştir. Gerçekten de, sözleşmede kullanım dönemi 25. Hafta olarak yazılı olduğu halde, konaklama belgesindeki kullanım 01.09.2007-09.09.2007 dönemine aittir....

    mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve devre mülkün teslim edilmemesinden kaynaklı cezai şart istemiyle eldeki davayı açmıştır....

      Ltd.Şti Şirketi arasında ilk defa EMTY825 sözleşme No'lu 23.08.2011- 01.01.2028 kullanım süreli ve 8.365,00- TL bedelli devre tatil sözleşmesi imzalanmıştır.Bu sözleşmeden sonra, ikinci defa, (bir önceki sözleşmenin üzerine 3000,00- TL fark ödeyerek Devre Mülk sistemine geçmek suretiyle) Müvekkil T1 T6 arasında EMTY825A sözleşme No'lu Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlığını taşıyan 18.06.2013 tarihli ve 3000,00- TL bedelli sözleşme imzalamıştır. Bu sözleşme ile; müvekkilin, devre tatil sisteminden, "141 Daire, 411 Kişilik 28....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık; ayıplı devre tatil sözleşmesinin iptali ve bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        KARAR Davacı, davalı ile 22/11/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 22.11.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden ötürü borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

          KARAR Davacı, davalı ile 02/11/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 6.000 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 02.11.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 6.000 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

            KARAR Davacı, davalı ile 28/12/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 1.700 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 28.12.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 1.700,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan 23 adet senetten borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

              KARAR Davacı, davalı ile 17/01/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 05.07.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 50,00 TL nin yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme sebebiyle imzaladığı senetlerin iptalini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

                KARAR Davacı, davalı ile 16/01/2016 tarih 11.000 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 500 TL ödediğini, kalan kısım için senet imzaladığını, devre mülkün tapuda tesliminin yapılmadığını belirterek 16.01.2016 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir....

                  Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen 15/04/2000 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin davacı tarafından imzalandığı, davacının sözleşmede davalının imzasının bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğunu belirterek ödediği bedelin iade edilmemesi nedeniyle icra takibi yaptığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine görülmükte olan davanın açıldığı, 15/04/2000 günlü devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu