Dosya kapsamından, taraflar arasında 11/06/2012 tarihli adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “Konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin zamanında teslim edilmemesi gerekçesiyle sözleşmenin feshi ile yapılan 14.408.-TL ödemenin davalılardan iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın niteliği itibarıyla taraflar arasında 4077 sayılı Kanunun 3/c maddesinde tatil amaçlı taşınmaz malların da kanun kapsamında düzenlenmesine göre uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir....
arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile müvekkili tarafından ödenen devre tatil bedelinin bakiye kullanım süresine isabet eden miktarının denkleştirici adalet ilkesine göre güncelleştirilerek yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ile ödenen peşinat bedelinin iadesi istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi,...mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Sitesinde D bölgesinde bulunan 107 kapı nolu evin 10 nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12. Maddesine aykırı olarak, dönemlerini 3....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 5.8.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanma imkanın kalmadığını, tesisin yapı kullanım belgesinin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinde 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı ..., tesisin diğer davalı tarafından kira sözleşmesine istinaden işletildiğini, bilahere üst hakkının devralındığını, kendilerinin sorumluluğu kalmadığını, kaldı ki devre tatil sözleşmesini dava dışı ... şirketi namına imzaladıkları için kendilerine husumet düşmeyeceğini savunmuş, diğer davalı ...AŞ devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını,daha önce kira sözleşmesine istinaden devre tatil hakkını kullandırdığını,üst hakkını devralarak burada tesisi inşaa ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, sözleşmenin iptali ile, davacının yararlanamadığı 2004 yılı devre tatil bedeli 1.110 TL.nin dava tarihinden 17.760 TL....
KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 17.3.2012 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, hediye tatili kullandıktan hemen sonra 23.5.2012 tarihli ihtarla cayma hakkını kullandığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödeme tutarı 5.000 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin feshi ile, ödenen 1.200 TL.nin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline, verilen 19.3.2012 vadeli senedin iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki dava ile imzalanan devre tatil sözleşmesinin feshi ve 1.200 TL....
Mahkemece, 6502 sayılı Kanun'un 50/6. maddesine göre tüketici devre tatil sözleşmesinden 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahip olduğu, davacının 22/07/2015 tarihli dilekçesi ile cayma hakkını davalı şirkete bildirdiği her iki tarafın da kabulünde olup, süresinde cayma hakkı kullanılmış olduğundan, davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan 10/07/2015 tarihli ve 100121 sayılı devre tatil üyelik sözleşmesinin iptaline, 5.000,00-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sözleşme gereğince davacı tarafından verilen 05/02/2016 ödeme tarihli ve 1.200,00-TL bedelli senedin iptaline, davacı ... açısından geçersiz olduğuna karar verilmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde A bölgesinde bulunan 44 kapı nolu evin 2 nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12....
Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen 15/04/2000 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin davacı tarafından imzalandığı, davacının sözleşmede davalının imzasının bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğunu belirterek ödediği bedelin iade edilmemesi nedeniyle icra takibi yaptığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine görülmükte olan davanın açıldığı, 15/04/2000 günlü devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır....