Tatil Sözleşmeleri gereğince 2025 tarihine kadar devre tatil hakkını D-64 nolu dairede 25.haftada kullanmak üzere , davacı ...'in de 32. Haftada kullanmak üzere bedelini ödeyerek satın aldıklarını ve 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını kullandıklarını, tesisin işletmesinin 2000 yılında diğer davalı ... AŞ.ye kira sözleşmesi ile devredildiğini, bu davalının yıllık bakım bedeli talep ederek devre tatil hakkını kullandırdığı halde, 8.7.2003 tarihinde tesisin bulunduğu taşınmazın üst hakkını,önceki üst hakkı sahibi olan ... AŞ.’nin ... AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini, kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak 2004 yılında tatil haklarının kullandırılmadığını, öncelikle devre tatil haklarının sözleşmede yazılı koşullarla süresi sonuna kadar devam ettiğinin tesbiti ile kullandırılmayan dönem için 3000 TL. Maddi ve 10.000 TL....
Devre için 01/11- 08/11 tarihleri arasını kapsayan 12/04/1991 tarihli devre tatil sözleşmesinin FESHİNE, Dava konusu 13.125,11- TL devre tatil bedeli alacağının 1.000,00- TL sinin 18/09/2018 dava tarihinden, 12.125,11- TL sinin ıslah tarihi olan 01/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Karşı davanın REDDİNE karar verilmiştir....
taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile müvekkili tarafından ödenen devre tatil bedelinin bakiye kullanım süresine isabet eden miktarının denkleştirici adalet ilkesine göre güncelleştirilerek yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 18/01/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 8.000 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 18.01.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 8.000 TL'nin avans faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Dava, taraflar arasında imzalanan devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Dava konusu yapılan devre mülk sözleşmesinin 2. maddesinde “Şirket, ... İli, ... İlçesi, ... Beldesi sınırları içerisinde K25A06A4A pafta 820 parselde ... Termal Tesislerinde bulunan 1 evin 10 günlük kullanım bedelini sabit tutmayı; 3227 SK. İle değişik 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası ile düzenlenen devre mülke ilişkin kanun hükümleri uyarınca alıcıya tapuyu vermeyi kabul ve taahhüt eder. Ancak, oturma izni harcı, kat mülkiyetine çevirme ve devre mülk hakkı kurma işlemleri için gerekli harç ve masraflar; tapu işlemlerinin gerektirdiği tüm masraflar alıcıya aittir. Tapu tarihinde satış işlemi KDV kapsamına alındığı takdirde doğacak Katma Değer Vergisi alıcıya ait olacaktır. ......
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2020/158 ESAS - 2020/445 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesinin İptali - Alacak KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında devremülk sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin geçersiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin mağdur edildiğini, sözleşme imzalanırken vaadedilen hiçbir yükümlülüğün davalı firma tarafından yerine getirilmediğini iddia etmek suretiyle, 03/11/2012 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile peşin ödenen 13.500,00 TL'nın ödeme tarihi olan 15/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı halde yargılamaya katılmamıştır....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullandığında, vaad edilen şartları 2010/14047 2011/12953 taşımadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını , yapı kullanım izin belgesinin bulunmadığını öğrendiğini belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....
Davacı 22.04.2021 tarihli istinaf dilekçesiyle; sözleşmede kendisine devredilen bağımsız bölümü kullanmadığını, sözleşmeye konu devre mülkün kendisine teslim edilmediğini, tecrübe ve muayene şartının gerçekleşmediğini, kendi devre mülkünde ve belirtilen dönemde konaklama yapmadığını, 6502 sayılı yasanın 50/6. maddesi gereği öngörülen sürelerde cayma hakkının kullanıldığını, Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin 9. Maddesinin 2. fıkrasına göre, tüketicinin cayma hakkını kullanması durumunda, cayma hakkının kullanılmasından önce sunulan hizmete ilişkin olarak tüketiciden herhangi bir bedel talep edilemeyeceğini, davacıdan cayma hakkının kullanılmasından önce yararlandırılan farklı devremülk konaklamalarından dolayı da bir ücret yada mahsup talep edilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığı iddiası ile istinaf talebinde bulunmuştur....
KARAR Davacı, davalılar ile arasında devre tatil sözleşmesi bulunduğunu ancak tatil hakkını kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile ödediği 200 TL'nin ve diğer senetlerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı Şirketler arasında 06.08.2011 tarihli devre tatil sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı, sözleşmede belirtilen dairede ve dönemde tatil hakkını kullanmamış olup, 26.12.2011 tarihli ihtarnameyi göndererek cayma hakkını kullandığını bildirmiştir. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmeleri düzenlenmiş olup, cayma hakkını kullanma süresi hizmetin verildiği tarihte başlar. Bu tarihe kadar sözleşme askıdadır. Davacı devre tatil hakkını kullanmadığına göre, sözleşmeden cayabilir....
KARAR Davacı, davalı ile arasında devre tatil sözleşmesi bulunduğunu ancak tatil hakkını kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile ödediği 1600 TL'nin ve diğer senetlerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı Şirket arasında 06.10.2012 tarihli devre tatil sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı, sözleşmede belirtilen dairede ve dönemde tatil hakkını kullanmamış olup, 04.10.2013 tarihli ihtarnameyi göndererek cayma hakkını kullandığını bildirmiştir. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmeleri düzenlenmiş olup, cayma hakkını kullanma süresi hizmetin verildiği tarihte başlar. Bu tarihe kadar sözleşme askıdadır. Davacı devre tatil hakkını kullanmadığına göre, sözleşmeden cayabilir. Mahkemece davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....