Müdürlüğü'nün 2016/17417 sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasını, 16.06.2012 tarihli 15109 nolu 13.800TL bedelli devre tatil sözleşmesi ve 23.08.2013 tarihli 8.650TL bedelli ek devre tatil sözleşmelerinin iptali ile ödenen 8.650TL bedelin 23.08.2013 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte iadesini, Ankara... Müdürlüğü'nün 2016/17417 sayılı dosyasındaki bonolardan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitiyle takibin iptaline ve ödenen paraların iadesini istemiştir. Davalı ... İnş. Tur. A.Ş. Cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Davalı... Sağlık Turizm İnş. A.Ş. adına iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/01/2016 tarih ve 2014/1538 Esas sayılı kararı ile iflasına karar verildiğini, belirterek davanın görev ve zamanaşımı yönünden reddini dilemiştir....
Davacı, bedava tatil çıktığı söylenip davet edildiği otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 2.8.2000 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını, tesisin işletme ruhsatınını bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, anılan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....
Dava, devremülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 6502 sayılı Kanun'un 50. maddesinde devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre, devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkanı veren sözleşmelerdir. Tüketici, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....
Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket ile 30.9.2001 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin 15.maddesinde yıllık bakım aidatının 15 yıl oyunca 100 dolar olarak belirlendiği halde, 3.12.2008 tarihli yazı ile 150 dolar aidat talep edildiğini, bu nedenle 2008 yılından itibaren devre tatilini kullanamadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile sözleşme bedelinden 8 yıllık kullanım bedelinin mahsup edilerek bakiye bedelin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin reklam ve pazarlama stratejileri ile müvekkilini devre tatil sözleşmesi yapmaya ikna ettiğini ve taraflar arasında 20/11/2016 tarihinde ÇM01- 0065 numaralı kırmızı dönem devre tatil sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca davalı şirket tarafından müvekkiline Yalova Thermal Palace adlı işletmede yıllık 1 hafta tatil hizmeti verilmesi edimi üstlenildiğini, 18/01/2017 tarihinde ise davacı müvekkilinin davalı şirket pazarlamacıları tarafından aldatıcı vaad, taahhütler ve psikolojik baskı ile fark ücret ödemek suretiyle bir haftalık tatil hakkını ağustos ayı içinde kullanabileceği yüksek kırmızı dönem adı verilen sözleşmeye protokol yapılarak geçişi sağlandığını, müvekkilinin sözleşme gereği ödemesi gereken bedelin tümünü vadesinden önce ödediğini, ancak davalı şirketinne tapuda hisse devrini gerçekleştirdiğini ne de 2016 ve 2017 yıllarında hakkı olan 1 haftalık tatili kullandırdığını, iki yıldır işletmeyi...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/412 ESAS - 2021/700 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/410 ESAS - 2021/698 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre tatil sözleşmesinin iptali, sözleşme kapsamında ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereği iadesi ve davalılara verilen bonoların geçersizliğinin tespiti ile İstanbul İcra Müdürlüğü'nün 2020/19766 Esas sayılı icra takibinin iptali; talep ise devre tatil sözleşmesi kapsamında senetlerin kullanılmaması, üçüncü kişiler tarafından icra takibine konu edilmemesi ve tahsil edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir konulmasına kararının istinaf istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
Dava, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin kısmen iadesi talebine ilişkindir. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinin 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yine, dava konusu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen Kuşadası Belediyesinin 04.10.2007 tarihli yazısında; Prestij Clup adı altında işletilen alana ait taşınmaza 1999 yılında, 2126,68 metrekare apart konut, cafeterya ve idari bina için 2001 yılında 720 metrekarelik otel için ve 2004 yılında ise 3321,18 metrekarelik apart için ruhsat verildiğini, bu bölümlerden 720 metrekarelik kısmına yapı kullanma izin belgesi verildiğini bildirmiştir....
Devre mülk satın alan kişinin tüketici, diğer tarafın satıcı olduğu durumlarda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 50.maddesi ile ilgili yönetmelikteki hükümlere uyulması da gerekecektir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 57.vd maddeler, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 50’nci maddesi ve Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği ile devre mülk hakkının 7 günden az olmayan bir süre için imzalanan devre mülk sözleşmesinin resmi senede eklenip tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesiyle kurulacağı, aksi resmi senette kararlaştırılmadıkça devre mülk hakkının bağlı olduğu pay, devrelerinin sayı ve süreleri esas alınarak eşit bir biçimde belirleneceği, sağlayıcı veya satıcı tarafından bir ön bilgilendirme formunun tüketiciye verilmesinin zorunlu olduğu, tüketicinin cayma hakkını noterlikler aracılığıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesinin gerektiği düzenlenmiştir....