Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, davalı ...Ş. ile 19.02.1992 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmesi gereğince 30 yıllık devre tatil hakkını ve RCI üyeliğini ......

    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davanın reddini dilemiştir....

      Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi istemine ilişkindir....

      İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19.Hukuk Dairesi'nin 18.07.2017 gün ve 2017/910 E., 2017/1084 K. sayılı kesinleşmiş kararına konu "devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine" ilişkin somut olayda; ilk derece mahkemesince ( Kocaeli 2. Tüketici Mahkemesi'nin 28.12.2016 tarih ve 2016/221 E. -222 K.) davalı T6. açısından husumet yokluğundan reddine karar verildiği, davacının istinaf başvurusunun İstanbul BAM ilgili hukuk dairesinin anılan kararı kabul edilerek “davacı tarafından imzalanan sözleşmede sağlayıcı (malik) olarak T6 yazılı olduğu ve davalılar arasında belirtildiği şekilde işbirliği olduğu” gerekçesiyle davanın T6. açısından da kabulüne kesin olarak karar verildiği görülmektedir. Yukarıdaki tespitler kapsamında, Bursa ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri'nin anılan daireleri arasında, davalıların taraf olduğu devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine dayalı uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davada davalılardan T6.'...

      Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali, verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesi istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

        KARAR Davacı, davalı ...Ş. ile 1.1.1991 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmeleri gereğince 31.12.2020 tarihine kadar devre tatil hakkını D-62 nolu dairede 26 ve 27.haftalarda,D-63 nolu dairede 28 ve 29.haftalarda kullanmak üzere 11.578 DM ve 11686 DM ödeyerek satın aldığını ve 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını kullandığını,tesisin işletmesinin 2000 yılında diğer davalı ... AŞ.ye kira sözleşmesi ile devredildiğini,bu davalının yıllık bakım bedeli talep ederek devre tatil hakkını kullandırdığı halde,8.7.2003 tarihinde tesisin bulunduğu taşınmazın üst hakkını,önceki üst ... sahibi olan ... AŞ.’nin ......

          GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

          İlçesinde kain 1 adet devre-mülkün devri hususunda davalı ile imzalanan sözleşme kapsamında müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalı şirket tarafından tapuda devir yapılmadığını ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini, tapu kaydının iptali ve tesciline karar verilememesi durumunda 9262,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının talebi satın aldığını iddia ettiği devre mülkün adına tapuya tesciline, bu olmadığı takdirde bedelinin kendisine verilmesine ilişkin olduğundan, mahkemece, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davasının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Tapu iptal ve tescil davası ise kayıt kabul davası niteliğinde değildir. Kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptal ve tescil talepleri yönünden, İİK'da özel bir düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur....

            Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. Davacı, Devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi istemiyle davayı açmıştır....

            İlk Derece mahkemesince, davanın sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebi yönünden kabulü karar verilmesi üzerine davalı vekilince yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı ile davalı arasında 04/02/2016 tarihli adi yazılı sözleşme ile dava konusu devremülkün davalı tarafından 40.000,00 TL karşılığında satışının kararlaştırıldığı, davacı tarafından sunulan dekontlardan bedelin davacı tarafından davalıya ödendiği, ayrıca, sözleşmeye konu 105 ada 26 parselin parselde davacı adına kayıtlı taşınmaz kaydı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili devre mülk satış sözleşmesinin feshi nedeniyle ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı bu sözleşme taşınmazın aynı ile ilgili olup, Tapu Kanun'unun 26....

            UYAP Entegrasyonu