KARAR Davacı, davalının tesisinde psikolojik baskı ile 12.7.2007 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 100 dolar peşin ve 4200 dolar borçlanarak senet alındığını, tatil hakkını kullanmadığından cayma hakkını herzaman kullanabileceğini ileri sürerek, sözleşmenin feshine, 4200 dolar sözleşme bedeli ile ödediği bakım aidatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesin istemiştir. Davalı, davacının cayma hakını süresinde kullanmadığını, sözleşmenin feshi isteğinin iyiniyetli bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, sokakta yürürken davalı şirketin elemanlarınca isim ve soyisminin alındığını, bir hafta sonra da devre tatil kazandığı söylenerek şubeye çağrıldığını, ısrar üzerine davalı şirketin Kuşadasındaki şubesine gittiğini, davalı elemanları tarafından ablukaya alındığını, hulüs ve saffetinden yararlanılarak kendisine devre tatil sözleşmesi ve eklerinin imzalatıldığını ve 700 Euro peşinatı sözleşme anında ödeyip bakiyesi içinde senetleri imzaladığını, kendisine iki odalı daire vaat edilmesine rağmen 15.7.2007 tarihinde tesise gittiğinde vaat edilen dairenin verilmediğini, akabinde 24.7.2007 tarihli ihtarla sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek devre tatil sözleşmesinin iptalini, 6.950 Euro bedelli 36 adet senetlerin iptalini, ödediği 700 Euronun tahsilini istemiştir. Davalı, sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olmadığını, davacının tatil köyünü gezerek ve görerek serbest iradesi ile sözleşmeyi imzaladığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
İnşaat …A.Ş'nin temsilcisi olup davacı ile yapılın devre tatil sözleşmesini de ... İnşaat …A.Ş nin temsilcisi olarak yaptığının kabul edilmesi zorunludur. Kaldı ki söleşmede davalı ... İnşaat …A.Ş mal sahibi olarak yer aldığı gibi davacının sözleşme uyarınca yaptığı tüm ödemelerinde ... İnşaat …A.Ş'ye verileceği de kararlaştırılmıştır. Davalı ... İnşaat …A.Ş nin temsilci sıfatı ile hareket ettiğinin kabulü ile davalı ... İnşaat …A.Ş nin de davacı ile imzalanan devre tatil sözleşmesinden sorumlu olduğunun kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davalı ... İnşaat …A.Ş hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma sebebine göre davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile imzaladığı 3.3.1989 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde G bölgesinde bulunan Tip 2, 268 nolu evin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının 2014 yılı devre servis bedelini fahiş şekilde 2.875 TL olarak belirlediğini ileri sürerek, devre servis bedelinin 550,00 TL olarak tesbitine, bakiyesinden borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 2014 yılı Devre Servis bedelinin bir adet TİP 2 daire için 2.572,99 TL olduğunun, davacının bu miktar borçtan davalıya karşı sorumlu bulunduğunun, bunu aşan miktarlardan sorumlu olmadığının tesbitine, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı, davalı ile imzaladığı 17.3.1987 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde ... bölgesinde bulunan Tip 2, ... nolu evin 12 ve 13. Dönem devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının 2014 yılı devre servis bedelini fahiş şekilde 2.875 TL olarak belirlediğini ileri sürerek, her bir devre için 550,00Tl olarak tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 2014 yılı Devre Servis bedelinin bir adet TİP 2 daire için 2.572,99 TL olduğunun, davacının iki adet TİP 2 daire için toplam 5.145,98 TL borçtan davalıya karşı sorumlu bulunduğunun, bunu aşan miktarlardan sorumlu olmadığının tesbitine, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
da herhangi bir tapu kaydı olmadığı bu şekilde davacı tarafından ödenen bedellerin TKHK gereğince davacıya iade edilmesi gerektiği ayrıca Devre Tatil sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6.maddesi gereğince devre tatil sözleşmelerinde cayma süresinin on gün olduğu ancak bu sürenin hizmet ediminin tüketiciye ifa edildiği tarihte işlemeye başlayacağı, davacının devre tatil hakkını kullanmadığı sabit olduğuna göre, bu süre henüz işlemeye başlamadığı ve sözleşmenin bu süre içerisinde askıda olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 50/6 maddesinde " tüketicinin , tecrübe ve muayene ettiği tarihten itibaren 14 gün içinde her hangi bir sebep göstermeksizin ve hiç bir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin cayma hakkını kullanabileceği, cayma hakkının kullanılması ile devre tatil ve buna bağlı diğer sözleşmelerin sona ereceği" hüküm altına alındığı, öncelikle davacı tüketicinin hiç tatil yapmadığı ve fiili kullanım başlamadığı ve fiili...
Blok Zemin Kat 02010 Daire No’lu ve deniz cepheli 1+1 oda olan ek bir devre mülk / devre tatil sözleşmesi imza altına alındığını, bu yeni ek sözleşme uyarınca da müvekkili, davalı şirkete 09.02.2018 tarihinde 400,00 TL; 12.02.2018 tarihinde 8.100,00 TL; 03.04.2019 tarihinde ise tapu bedeli olarak 600,00 TL olmak üzere toplam 9.100,00 TL ödeme yaptığını,14.10.2019 tarihinde yine 24.10.2013 tarihli sözleşmenin bazı maddeleri değiştirilerek Hatay ili Erzin ilçesi Başlamış Köyü Dümbürdek mevkiindeki T3 tesislerinde yer alan A Blok 5....
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulanarak 24.9.2011 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu...
Etaptaki tüm devreleri tamamlayacağını, 31.12.2010 tarihi itibarıyla devre mülkü teslim etmeyi kabul ve taahhüt etmiş, 9. madde hükmü uyarınca devre mülk dairesinde devreye bağlı kat irtifakı tapusunun devredileceği, 10. maddede sözleşmenin fesih durumunda tüketicinin % 20 oranında cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Yapılan adi yazılı sözleşme içeriklerine göre tatil konusu yerde tapu devri ve kat irtifakı kurulması taahhüt edildiğinden sözleşme bu niteliği itibariyle devre mülk satış vaadi sözleşmesidir. Bu itibarla, somut olayda Sözleşme, devre tatile ilişkin olmayıp devre mülk satışına yönelik olduğundan bu nitelikteki sözleşmelerin tapuda resmi şekilde yapılması zorunludur. Aksi halde yapılan sözleşme geçersizdir. Devre mülk dahi olsa taşınmaz satışı resmi şekil şartına tabidir. Adi yazılı şekilde yapılan bu sözleşme Kat Mülkiyeti Kanununda yapılan açık düzenleme uyarınca geçersizdir....
K A R A R Davacı, davalı ... şirketi ile 25.6.1994 tarihinde 30 yıl süreli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 2008 yılına kadar sözleşme şartlarını yerine getirdiğini, 2008 yılında tatil hakkını kullanmak üzere müracaat ettiğinde, tesise girişinin kabul edilmediğini, sebep olarak da tesisin diğer davalıya devir edildiği ve davacının tatil hakkının tapuya şerhi bulunmadığının gösterildiğini, oysa devir edilmesinin tatil hakkını kullanımını engellemeyeceğini ileri sürerek, devre tatil hakkının sözleşme sonu 25.6.2024 tarihine kadar devam ettiğinin tesbitine, muarazının men'ine , tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tesbiti ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... şirketi, davacının ödemesi gereken bakım giderini ödemediğini savunmuş, diğer davalı şirket de, davacıya karşı sözleşme ile sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur....