Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ.nin durumu bilerek satın aldığını ve 2001-2003 yılları arasında da tatil haklarını kullandırdığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ... Tatil Köyünde bulunan ... nolu dairelerde 31.12.2021tarihine kadar geçerli olmak üzere her yılın 35. haftası için kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti suretiyle devre tatil haklarının belirtilen dönemlere kadar aynı şartlarla kullandırılmaya devam ettirilmesinin ve belirtilen dönemlerde mezkur daireye davalıların ve üçüncü şahısların her türlü müdahalesinin önlenmesi, davalılarca 2004 yılında kullandırılmayan devre tatil hakları için şimdilik 1500 YTL maddi tazminat ve 5.000 YTL manevi tazminat alacağının tahsilini istemiş bilahare verdiği dilekçe ile sözleşmeyi feshettiğini maddi ve manevi tazminat hakları ile birlikte ödediği bedelinde tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasındaki 19.09.1991 tarihli 35 Hafta ......

    Tatil Köyünde bulunan D 70-72 nolu dairelerde 31.12.2027 tarihine kadar geçerli olmak üzere her yılın 37. ve 38. haftaları için kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti suretiyle devre tatil haklarının belirtilen dönemlere kadar aynı şartlarla kullandırılmaya devam ettirilmesinin ve belirtilen dönemlerde mezkur daireye davalıların ve üçüncü 2008/12253-2009/3284 şahısların her türlü müdahalesinin önlenmesi, davalılarca 2004 yılında kullandırılmayan devre tatil hakları için şimdilik 6.000 EU maddi tazminat ve 5.000 EU manevi tazminat alacağının bankalarca Euro mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, kazanılmış devre tatil haklarının hüküm altına alınmaması ve devre tatil haklarının kullanılmasına izin verilmemesi halinde zararın tazmini amacıyla 2004-2027 tarihleri arası aynı veya benzer nitelikteki dört kişilik bir ailenin dava konusu dairenin bulunduğu birinci sınıftatil köyünde yapabileceği bir tatilin...

      Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin devre mülk sözleşmesi niteliğinde olması davacının 6502 sayılı Kanun'un 3/1- k maddesi gereğince tüketici sıfatını taşıması, davalıların da aynı Kanun'un 3/1- ı-i maddeleri uyarınca satıcı-sağlayıcı olması nedeniyle, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanun'un ''Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri'' başlıklı 50.maddesi aşağıdaki gibidir: "(1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez....

      Mahkemece, bozmaya uyularak, devre tatil sözleşmesinin feshine, 5 nolu devre için 250 TL'nin dava, 16.206 TL7nin ıslah tarihinden 14 nolu devre için 250 TL'nin dava, 5.053 TL'nin ıslah tarihinden, 12 ve 13 nolu devre için toplam 500 TL'nin dava, 18.252 TL'nin ıslah tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacının G bölgesi 262 kapı nolu 5.dönem için 8.5.1991 tarihinde imzaladığı devre tatil sözleşmesi ile 26.001.400 TL. Sözleşme bedelinden , 17.554.000 Tl.nin peşin ve bakiyesinin 30 ayda ödeneceğinin kararlaştırıldığı, yine C bölgesi 516 kapı nolu 12. devre için 27.4.1987 tarihinde imzalanan devre tatil sözleşmesi ile de, 430.000 TL. Peşin ve bakiye 3.870.000 TL'nin 30 ay taksitle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, A bölgesi 525 nolu evin 13....

        A.Ş. ile imzalamış olduğu, 31.12.2020 yılına kadar geçerli olan devre tatil sözleşmeleri gereğince, ... ... Tatil Köyünün D-83 nolu ünitesinde her yılın 36. ve 37. haftalarında tatil hakkını kullanmakta iken, devre tatil köyü işletmesinin 1999 yılında diğer davalı ... Turizm A.Ş.’ne devredildiğini, anılan şirketin 2003 yılına kadar sözleşme şartlarına uyduğunu, ancak 2004 yılında devre tatil hakkını kullanmak üzere tatil köyüne gittiğinde içeri alınmadığını belirterek, manevi tazminat ile, tatil hakkını kullanamadığı 2004 yılı ve kalan yılların bedeli karşılığı maddi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....

          Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir. Davaya konu 25.12.1999 başlangıç tarihli ve 39 yıl süreli ilk sözleşme ve 21/02/2003 başlangıç tarihli ve 37 yıl süreli alt kira sözleşmesi "kira sözleşmesi (kontratosu)" başlığı altında düzenlenmiş olup, sözleşmeye konu dairenin kullanım hakkı 37 yıllığına davalı alt kiracıya devredilmiştir. Sözleşme ile devre mülk sözleşmelerinde olduğu gibi hak sahibine ayni bir hak verilmemiş, sadece kullanım hakkı verilmiştir. Yine yukarıda açıklandığı üzere sözleşme konusu dairenin yılın belli ya da belirlenebilir devrelerinde değil 37 yıllığına sürekli olarak kullanım hakkı kiralanmıştır. Sözleşmenin açıklanan bu niteliği uyarınca devre tatil sözleşmesi olmayıp, kira sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

            Mahkemece; tapuya mülk kullanım sözleşmesi adı altında şerh edilen sözleşmenin Devre Tatil sözleşmesi niteliğinde olduğu, Devre Tatil sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda 4077 sayılı Kanunun 6/B ve 23.maddeleri uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmesi; en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla taşınmazın kullanım hakkının devri veya devri taahhüdünü içeren sözleşme olarak tanımlanmıştır. Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir....

              Turizm ve Otelcilik A.Ş.’den gelen yazı ile işletmeyi bu şirketin devraldığı,2004 tarihinden itibaren kendileri tarafından işletileceği ve aidatların kendilerine yatırılması hususlarının bildirildiğini,2004 yılında tatil hakkını kullanmadıkları için dava açtıklarını ve haklarını tesbit ettirdiklerini 2005 ve 2006 yılında tatil hakkını kullanamadıklarını,tatil hakları kullandırılmadığı için maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek 2005 yılı içn 2.562 YTL,2006 yılı için 2.845,05 YTL maddi tazminat ileher bir davacı için 1.500 er YTL manevi tazminat verilmesini ayrıca devre tatil haklarının tapuya şerh verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne,devre tatil hakkının tapuya şerh verilmesine karar verilmiş,hüküm davalılar (... ...,......

                A.Ş. ile imzalamış olduğu, 31.12.2020 yılına kadar geçerli olan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... Tatil Köyünün E-62-96 nolu ünitesinde her yılın 32-33. haftasında tatil hakkını kullanmakta iken, devre tatil köyü işletmesinin 1999 yılında diğer davalı ... Turizm A.Ş.’ne devredildiğini, anılan şirketin 2003 yılına kadar sözleşme şartlarına uyduğunu, ancak 2004 yılında devre tatil hakkını kullanmak üzere tatil köyüne gittiğinde içeri alınmadığını belirterek, manevi tazminat ile, tatil hakkını kullanamadığı 2004 yılı için maddi tazminat ile muarazanın giderilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, Dairemizin 2007/12759 esas sayılı bozma ilamındaki gerekçelerle, tesisin devre tatil niteliği ile kullanılmasının mümkün olmadığının kesinleştiği ve davacının da sözleşmeyi fesih konusunda ıslahı bulunmadığından davanın manevi tazminat talibi dışındaki talepler yönünden reddine karar verilmiştir....

                  Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir. Davaya konu 16/04/1999 tarihli sözleşme ise "Doksandokuz Yıllık Mülk Kullanım Sözleşmesi" başlığı altında düzenlenmiş olup, sözleşmeye konu dairenin kullanım hakkı 99 yıllığına kiracıya devredilmiştir. Sözleşme ile devre mülk sözleşmelerinde olduğu gibi hak sahibine ayni bir hak verilmemiş, sadece kullanım hakkı tapuya şerh edilmiştir. Yine yukarıda açıklandığı üzere sözleşme konusu dairenin yılın belli ya da belirlenebilir devrelerinde değil 99 yıllığına sürekli olarak kullanım hakkı kiralanmıştır. Sözleşmenin açıklanan bu niteliği uyarınca devre tatil sözleşmesi olmayıp, tapuya şerh edilen kira sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu