Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 16.11.2011 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız...
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 13.11.2011 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız...
K A R A R Davacı, daha önce düşünmediği halde, tatil ... kazandığından bahisle davet edildiği tesiste, davalı firma elemanlarının yoğun baskıları sonucunda 16.7.2002 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiçbir şekilde kullanmadığını, tesislerin yapı kullanım izinlerinin bulunmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu sözleşmeyi feshederek, ... olduğu paranın iadesini istemişse de talebinin kabul edilmediği ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 4.378 dolar ile 350 euro karşılığı 610 TL.nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını, süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 13.7.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin yapı kullanım izninin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin 2010/7546 2011/7781 iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Dosyaya ibraz edilen Kuşadası Belediyesinin 4.10.2007 tarihli yazısında, Prestij clup adı altında işletilen alana ait taşınmaza 1999 yılında, 2126,68 metrekare apart konut, cafeterya ve idari bina için 2001 yılında 720 metrekarelik otel için ve 2004 yılında ise 3321,18 metrekarelik apart için ruhsat verildiğini, bu bölümlerden 720 metrekarelik kısmına yapı kullanma izin belgesi verildiğini bildirmiştir....
Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 7.6.2003 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin yapı kullanım izninin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil 2010/7585-2011/7780 sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Dosyaya ibraz edilen Kuşadası Belediyesinin 4.10.2007 tarihli yazısında, Prestij clup adı altında işletilen alana ait taşınmaza 1999 yılında, 2126,68 metrekare apart konut, cafeterya ve idari bina için 2001 yılında 720 metrekarelik otel için ve 2004 yılında ise 3321,18 metrekarelik apart için ruhsat verildiğini, bu bölümlerden 720 metrekarelik kısmına yapı kullanma izin belgesi verildiğini bildirmiştir....
KARAR Davacı, davalı .. ile 22.12.2013 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 99 yıllık kira bedeli olan 4.200 Euroyu davalıya ödediğini, dava konusu tesiste yapı kullanma izni olmadığını, davalının fatura kesmediğini, yer teslimi ve anahtar tesliminin yapılmadığını ileri sürerek, geçmiş 8 yıllık bedelin düşülerek 91 yıllık kira bedeli karşılığı peşin ödediği 3.860 Euronun faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının aynı devre tatil sözleşmesinin feshine dair açtığı davanın reddedildiğini, ret kararının Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından onandığını, kesin hüküm bulunduğunu, sözleşmeden 9 yıl sonra dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacı iddialarının feshi gerektirecek nitelikte olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 26.2.2012 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 14. Maddesinde, cayma hakkı süresinin dolmasından sonra kullanılırsa, devre tatil sahibinin yaptığı ödemelerden 2.000 TL. kesildikten sonra bakiyesinin iade edileceği düzenlemesi getirilmiştir....
Belediyesinin öncülüğü ve güvencesi ile yapıldığını öğrendiği devre mülklerden almak için ...’ya gittiğini, inşaatı gördüğünü, belediye yetkilileri ile görüştüğünü, yetkililerin bilgi verip işin teminatı olduklarını söylediklerini, 4.9.1996 tarihinde, belediyenin 6.3.1996 tarihli temsilci tayin belgesi ile yetkili kıldığı kişi ile sözleşme düzenleyerek devre mülk satın aldığını, satış bedelini tamamen ödediğini, davalı şirket ile bu kez aralarında 29.8.2002 tarihinde noterde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlediklerini ,30 ayda teslimi kararlaştırıldığı halde belediye ile belediye şirketi olan ... Tur....
Davalı vekili; sözleşme konusu tesisin tüm yıl boyunca kullanıma açık olduğunu, sözleşmenin bizzat tesiste imzalandığını, kullanılacak oda ve dönemin belli olduğunu, davacının seçmiş olduğu odanın seçmiş olduğu dönemde onun için hazır tutulduğunu, süresinde cayma hakkının kullanılmadığını, sözleşmenin kapıdan satış olarak da değerlendirilemeyeceğini, müvekkili şirkete ait yapı kullanma izin belgesi, yapı ruhsatı ve iş yeri açma belgesi gibi tüm belgelere sahip olduğunu, ancak bu belgelerin eldeki dava ile hiçbir ilgisinin olmadığını zira devre mülk hakkı ve devre tatil sözleşmesinin birbirine karıştırılmaması gerektiğini, bir kiracı kiralanandan faydalanabildiği sürece nasıl kira sözleşmesi ile bağlı ise devre tatil hakkı sahibinin de devre tatil hakkından faydalanabildiği sürece sözleşme ile bağlı olduğunu, devre tatile konu tesisi gezip görerek tecrübe ve muayene eden, tesisi beğenip sözleşmeyi imzalayan davacının sözleşmedeki koşullarla cayma hakkını dahi kullanmadan birtakım gerçeğe...
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, taşınmazın müşterek mülkiyet pay devrini içeren devremülk sözleşmesi olup, bu sözleşmenin kullanma süresi ile ayni hak sağlaması davacıya Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun da tanımlanan tüketici tanımı dışına çıkarmaz. Ayrıca tatil amaçlı taşınmaz mal satışları da bu yasa kapsamında olup, yerindeliğin ve koşullarının tüketici mahkemesinde tartışılarak değerlendirilmesi gerekir. Taraflar arasındaki devre tatil satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Davacının ödeme dekontu ve sözleşme sureti de dosya kapsamında mevcuttur. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapu dava tarihinden önce 10.08.2017 tarihinde davacıya verildiği görülmüştür....