Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
Davalı, davacının Anonim Şirketin 2905 ortağından biri olduğunu, davacının ödediği para karşılığında davacıya hisse senedi verildiğini, şirket defterinde nama yazılı hisse kaydı olduğunu, davacının zarar kaybının söz konusu olmadığını, şirketin ana sözleşmesinde paylı tapu verileceğine dair herhangi bir amacın olmadığını, ekonomik koşullar nedeniyle davalı şirketin ortaklarına kar dağıtamadığını, yine davacı tarafın devre tatil ile ilgili olarak tazminat talep ettiğini, oysa devre tatil hizmetinin davalı şirketin bir hizmeti olduğunu, konaklama imkanının sağlandığını, ancak davacı tarafın herhangi bir talepte bulunmadığını, dava konusu olayda taşınmazın mülkiyetinin devrini amaçlayan resmi bir sözleşme bulunmadığını, bu nedenle davanın tapu iptali ve tescil yönünden reddine karar verilmesini, tazminat taleplerinin zamanaşımı süresi içerisinde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ......
AŞ. nin 2003 yılında üst hakkını da satın aldığını, 2004 yılı tatiline çok kısa süre kaldığında davalı ... şirketinin kendisin telefonla arayarak tatil hakkının kullandırılmayacağını bildirdiğini, bu nedenle tatil yapamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere , Sorgun Tatil Köyünde bulunan E.70-72 nolu dairelerde 31.12.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere her yılın 34. haftası için kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti suretiyle devre tatil haklarının belirtilen dönemlere kadar aynı şartlarla kullandırılmaya devam ettirilmesinin ve belirtilen dönemlerde mezkur daireye davalıların ve üçüncü şahısların her türlü müdahalesinin önlenmesine, mümkün olmazsa kalan süre için bu standartlarda tatil maliyetinin tesbit edilerek tahsiline, davalılarca 2004 yılında kullandırılmayan devre tatil hakları için şimdilik 2000 YTL maddi tazminat ve 5.000 YTL manevi tazminat alacağının tahsilini istemiş bilahare verdiği dilekçeler ile sözleşmeyi feshettiğini maddi...
KARAR Davacı, 02.10.2011 tarihinde davalıyla 17 yıl süreli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereğince toplam 8.950,00 TL meblağlı 25 adet senet tanzim edip verdiğini, bu senetlerden 9 adedinin bedeli olan 1.400,00 TL'yi ödediğini, ayrıca 180 Euro da aidat ödediğini, tatil hakkını kullanmak için ailesiyle tesise gittiğini, ancak sözleşme ile taahhüt edilen şartların sağlanmaması nedeniyle tesisten bir gün sonra ayrılmak zorunda kaldığını, kaplıca hizmetinin ve aquaparkın bulunmadığını ileri sürerek sözleşmenin iptaline, 1.400,00 TL ve 180 Euro'nun davalıdan tahsiline, sözleşme nedeniyle verilen 05.07.2012 ilâ 05.10.2013 tarihleri arasındaki 16 adet senetin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece 02.10.2011 tarihli EMT 1560 numaralı E.. T.. R.....
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin imzalandığı 13/06/2003 tarihinden yürürlükte olan Devre Tatil Sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, ön bilgilendirme formu ile cayma formunun verilmesinin devre tatil sözleşmelerinin geçerlilik şartı olarak öngörülmediğini , devre tatil sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesinin yeterli olduğunu, davacının devre tatil hakkını kullandığını ve cayma hakkının sona erdiğini, devre tatil sözleşmesi uyarınca her sene 1 Ocak -28 Şubat tarihleri arasında ödemesi gereken aidatlardan sorumlu olduğunu, aidatların ödenmesi için hakkında icra takibi başlatılmasından sonra cayma kullanmak istemesinin açıkça dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre tatil satış sözleşmesinin iptali ve sözleşmeden kaynaklı ödenen bedelin iadesine ilişkin alacak istemidir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. 6502 sayılı yasanın 50.maddesi uyarınca devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. 50.maddesinin 6.fıkrası uyarınca tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. İlk derece mahkemesince tespit edildiği üzere taraflar arasında 24/08/2010 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalanmıştır....
K A R A R Davacı, davalı ile 29.06.2014 tarihli ... 1073 nolu devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını, ... 1. Noterliği nin 25.07.2014 tarihli ihtarnamesi ile cayma hakkını kullandığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirketler ise davanın reddini dilemiştir....
Asıl dava yönünden istinaf başvuru sebeplerinin incelenmesi neticesinde; Davacı-karşı davalı tüketici ile devre tatil sağlayıcısı konumundaki davalı-karşı davacı şirket arasında 12.04.1991 tarihinde Bolu ili, Merkez ilçe, Ömerler köyü İkisuarası Mevkiinde kain 1406 parsel sayılı taşınmaz üzerinde D bölgedeki 84 kapı numaralı evin 14- 06/21- 06 tarihlerini kapsayan 42 numaralı devre tahsisi için toplam 9.432.500,00 TL bedelle Devre Tatil Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu devre tatil bedelinin peşin olarak ödendiği, sözleşmenin 18. maddesinde öngörülen (99) yıllık devre tatil süresinin sona ermediği ve davalı şirket tarafından davacıya gönderilen ve dava dilekçesinde bahse konu 29/09/2015 tarihli davalı şirket yazısı ile davacı tüketiciden dava konusu tesisin bulunduğu tatil köyünden faydalanmaya devam edebilmeleri için devre kullanımlarına ilişkin olarak belirlenecek devre servis bedeli (DSB) ile Bolu 2....
Asıl dava yönünden istinaf başvuru sebeplerinin incelenmesi neticesinde; Davacı-karşı davalı tüketici ile devre tatil sağlayıcısı konumundaki davalı-karşı davacı şirket arasında 26/09/1990 tarihinde Bolu ili, Merkez ilçe, Ömerler köyü İkisuarası Mevkiinde kain 1406 parsel sayılı taşınmaz üzerinde D bölgedeki 80 kapı numaralı evin 22- 8/29- 8 tarihlerini kapsayan 5 numaralı devre tahsisi için toplam 5.800.000,00 TL bedelle Devre Tatil Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu devre tatil bedelinin 1.000.000,00 TL'sinin peşin olarak ödendiği, kalan 4.800.000,00TL sinin 20 ayda ödenmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 17. maddesinde öngörülen (99) yıllık devre tatil süresinin sona ermediği ve davalı şirket tarafından davacıya gönderilen ve dava dilekçesinde bahse konu 29/09/2015 tarihli davalı şirket yazısı ile davacı tüketiciden dava konusu tesisin bulunduğu tatil köyünden faydalanmaya devam edebilmeleri için devre kullanımlarına ilişkin olarak belirlenecek devre servis bedeli (DSB) ile...