Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ticari İşletmesiyle imzaladığı devre tatil pazarlama sözleşmesi gereğince, adı geçen işletmenin devre mülk olarak inşa ettirip satışını yapamadığı bağımsız bölümlerle, kendisine ait bağımsız bölümlerin, devre tatil şeklinde pazarlama işini yürütmektedir. Davacı söz konusu bağımsız bölümleri "100 yıllık uluslararası devre tatil satış sözleşmesi" ile mülkiyetini devretmeksizin, bir hafta yada daha uzun süreli kullanılmak üzere dönem sahiplerine tahsis etmekte, talep halinde uluslararası devre tatil hakkından yararlandırmakta, böylece dönem hakkı sahibi yıllık kullanım bedelini ödemek koşuluyla, belli bir dönem için tatil hakkı elde etmekte, başkasına kullandırabilmekte, kiraya verebilmekte ve aynı koşullarla mirasçılarına da bu hakkını devretmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, sağlayıcı konumunda olan davalı şirket ile 08.07.2010 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 99 yıllık kira bedeli olan 9.200 Euroyu davalıya ödediğini, dava konusu tesiste yapı kullanma izni olmadığını, davalının fatura kesmediğini, yer teslimi ve anahtar tesliminin yapılmadığını ileri sürerek, ödediği 9200 Euronun faizi ile iadesi ile davalının elinde bulunan 750 Euroluk senetler için tedbir kararı verilmesini istemiştir....

      Davalı ..., tesisin diğer davalı tarafından kira sözleşmesine istinaden işletildiğini, bilahere üst hakkının devralındığını, kendilerinin sorumluluğu kalmadığını, kaldı ki devre tatil sözleşmesini dava dışı ... şirketi namına imzaladıkları için kendilerine husumet düşmeyeceğini savunmuş, diğer davalı ...AŞ devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını,daha önce kira sözleşmesine istinaden devre tatil hakkını kullandırdığını,üst hakkını devralarak burada tesisi inşaa ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, sözleşmenin iptali ile, davacının yararlanamadığı 2004 yılı devre tatil bedeli 1.110 TL.nin dava tarihinden 17.760 TL....

        Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... .... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı .....nolu devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 9.450,00 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını, devre mülke konu taşınmazın malikinin ... ...olduğunu ve davalıların birlikte sorumlu olduğunu belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini ve ödenen 9.450,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı ......, kendisine husumet düşmediğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, taraflar arasında imzalanan ......sözleşmenin feshi ile, davacı tarafından ödenen 9.450,00-TL.'...

          Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 5.8.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanma imkanın kalmadığını, tesisin yapı kullanım belgesinin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinde 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile 09.09.2005 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, devre tatil hakkını kullanmaktan vazgeçmek için muhatap bulamadığını, telefonlarına cevap verilmediğini, daha sonra Tüketici Koruma Derneğine başvurduğunu, ancak sözleşmenin feshedilmediğini, aldatıldığını, sözleşmeyi Ocak 2012 den gelecek yıllar için feshetmek istediğini ileri sürerek, davalıya 92 yıllık kira bedeli karşılığı ödediği 6.458,40 Euro'nun yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

              Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin içerdiği hükümler itibariyle tapuda pay devrini içeren bir devre tatil sözleşmesi olduğu, Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen devre mülk şeklinde bir sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulacağı, son fıkrada ise, maddede düzenlenen hususlarla ilgili uygulama usul ve esaslarının yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir....

              Ltd.Şti. hakkındaki davada Tüketici Mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine, diğer davalıların kötüniyetli oldukları isbatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı devre tatil sözleşmesinin feshi nedeniyle bedelsiz kalan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tesbiti ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Mahkemenin de 2006/13382 2007/1887 kabulünde olduğu gibi; davacı ile davalı ... Ltd.Şti arasında düzenlenen devre tatil sözleşmesi ve fesihname 4077 sayılı yasa kapsamında olup, bu sözleşmelerden doğan ihtilafları incelemek Tüketici Mahkemesinin görevindedir....

                Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme devre tatil sözleşmesi olarak değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Yat kulubü üyelik sözleşmesi adı altında imzalanan sözleşmenin feshi ile sözleşme kapsamında ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı davanın devre tatil sözleşmesi niteliğinde olduğunu savunarak süresinde cayma hakkını kullandığını ileri sürmekte davalı ise sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceğini bu nedenle de cayma hakkı bulunmadığını savunmaktadır. Mahkemece her ne kadar davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçede belirttiği hususlar dosya kapsamına uygun düşmemektedir....

                Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, devre tatilden faydalanmadığını, belirterek sözleşmenin feshine, 5.725,00-TL bedelli senedin iptaline, ödediği 5.725,00-TL’nin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu