WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Davanın açıldığı Eskişehir Tüketici Mahkemesinin 12.11.2019 tarihli ve 2019/586 E., 2019/825 K. sayılı ilamıyla; davalıdan satın alınan devre mülkün duruşmada alınan beyanlar ile yatırım amaçlı (kira geliri) alındığı, davalıyla dört ayrı dönem için devre mülk kullanım sözleşmesi yapıldığı, bireysel kullanımı aşar nitelikte olduğu, davacı yönünden 6502 sayılı Kanun'da öngörülen tatil amacı bulunmadığı, kâr amacı bulunduğu, talep ve sözleşmelere göre davacının tüketici vasfında olmadığı, (Ankara BAM 13 H.D. 2018/2104-1878 E.K. 27.12.2018 T.) (Yargıtay 13. H.D. 05.12.2017 T. 2016/14081 E. 2017/12087 K....

    Pafta, 424 ada, 23, 24, 25, 26, 27 parselleri" adresinde yer alan "..." isimli tesiste, sözleşmede belirlenen dönemlerde tatil hakkının kullanılması oluşturduğunu, sözleşme kapsamında tatil kullanım bedelini ödediğini, sözleşmede kararlaştırılan dönemlerde tatil hakkını kullanamadığı için davalı şirket ile görüştüğünü ve devre tatil hakkını devretmek istediğini belirttiğini, davalı şirket yetkilileri tarafından kendisine sözleşmeye konu tatil kullanım hakkının kullanılacağı dairenin metrekaresinin devredilmeye uygun olmadığı bu nedenle yeni bir sözleşme ile metrekaresinin artırılması gerektiğinin söylendiğini, bu doğrultuda davalı ...'...

      KARAR Davacı, davalı ile yaptığı sözleşmeye göre, Manavgat İlçesi, Çolaklı mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki Petrokent Tatil Sitesinde B bölgesi 35 kapı nolu evin 8 nolu dönemini kapsayan devre tatil hakkına sahip olduğunu, 14.2.2005 tarihli yazı ile davalının yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000.000 TL. harcama yaptığını ve bundan devre tatil hakkı sahiplerinin paylarına düşen kısmın ödenmesini istediğini, sözleşmeye göre devre tatil hakkı sahiplerinden devre tatil servis bedeli istenebileceğini, davalının belirlediği devre servis bedelini de ödediklerini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların kendilerinden istenemeyeceğini, bunun 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine, hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu bildirip, davalıya yenileme katkı payı adı altında ödeme yapılmaması gerektiğinin tespitiyle yaratılan muarazanın menine ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir....

        KARAR Davacı, 2005 yılında davalı şirket ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme ile devre tatil sistemine girdiği takdirde isterse belirlenen dönemlerde ilgili tesiste, isterse dünyanın çeşitli yerlerinde tatil yapabileceğinin söylendiğini, sözleşmeyi imzaladığın ancak davalının “Uluslararası tatil sisteminden yararlanmak için kart göndereceklerini böylece sisteme dahil olacağını” belirtmesine rağmen ilgili belgelerin verilmediğini, 05.02.2007 tarihinde ilgili şirkete ihtarname ile durumu bildirdiğini, belirterek, davalı şirketle yapılan sözleşmenin feshine, sözleşme nedeniyle ... olduğu 5.525 Euro’nun karşılığı olan 8.917,35 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 2.000,00 TL manevi 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesin istemiştir....

          Tatil Köyünde B-41 nolu stüdyo dairede her yılın 37-38.haftalarında kullanılmak üzere 8.6.1993 tarihinden 2020 yılına kadar geçerli olmak üzere tatil sertifikası sözleşmesi imzaladıklarını, tesisin mülkiyetinin el değiştirdiğini,en son davalıların tesisi işlettiğini,2004 yılında davalı ... Turizm ve Otelcilik A.Ş.’den gelen yazı ile işletmeyi bu şirketin devraldığı,2004 tarihinden itibaren kendileri tarafından işletileceği ve aidatların kendilerine yatırılması hususlarının bildirildiğini,2004 yılında tatil hakkını kullanmadıkları için dava açtıklarını ve haklarını tesbit ettirdiklerini 2005 ve 2006 yılında tatil hakkını kullanamadıklarını,tatil hakları kullandırılmadığı için maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek 2005 yılı içn 2.562 YTL,2006 yılı için 2.845,05 YTL maddi tazminat ileher bir davacı için 1.500 er YTL manevi tazminat verilmesini ayrıca devre tatil haklarının tapuya şerh verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

            Dava, taraflar arasında imzalanan harici gayrimenkul satış sözleşmesi uyarınca davacıya satılan ancak davalı tarafından tamamlanmadığı için teslim edilmeyen devremülk için düzenlenmiş olan sözleşmenin iptali ödenen bedelin yasal faizi ile tahsili ve davacı adına kayıtlı tapunun iptali ile davalı şirket adına tescili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kunun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesi ile satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır. Anılan kanunun 3....

              Devreye yönelik devremülk sözleşmesi yaptıklarını, bedeli ödedikleri halde tapu devrinin yapılmadığını, söz konusu devre mülkün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, tapu iptal ve tescil davasının mümkün bulunmaması halinde bedelinin kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davasının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Kayıt Kabul niteliğinde olmayan tapu iptal ve tescil talepleri yönünden, İİK'da özel bir düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur. Hal böyle olunca, davanın devre tatil sözleşmesinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın niteliği itibariyle 6502 sayılı Kanunun 50.maddesinde düzenlenen “ devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri” kapsamında kaldığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu kabul etmek gerekmektedir....

                GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla, geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

                Mahkemece, taraflar arasında 27/04/2013 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkına ilişkin sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak ve bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği, cayma hakkının kullanımına ilişkin sözleşmede düzenlemenin yer almadığı ve süresinde cayma hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  A.Ş. ile imzalamış olduğu, 31.12.2020 yılına kadar geçerli olan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... Tatil Köyünün E-62-96 nolu ünitesinde her yılın 32-33. haftasında tatil hakkını kullanmakta iken, devre tatil köyü işletmesinin 1999 yılında diğer davalı ... Turizm A.Ş.’ne devredildiğini, anılan şirketin 2003 yılına kadar sözleşme şartlarına uyduğunu, ancak 2004 yılında devre tatil hakkını kullanmak üzere tatil köyüne gittiğinde içeri alınmadığını belirterek, manevi tazminat ile, tatil hakkını kullanamadığı 2004 yılı için maddi tazminat ile muarazanın giderilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, Dairemizin 2007/12759 esas sayılı bozma ilamındaki gerekçelerle, tesisin devre tatil niteliği ile kullanılmasının mümkün olmadığının kesinleştiği ve davacının da sözleşmeyi fesih konusunda ıslahı bulunmadığından davanın manevi tazminat talibi dışındaki talepler yönünden reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu