A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “Clup ... Sorgun” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
A.Ş. ile imzalamış olduğu, 31.12.2020 yılına kadar geçerli olan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... Tatil Köyünün E/86-87 D/81-83 nolu ünitesinde her yılın 30.31.32. haftasında tatil hakkını kullanmakta iken, devre tatil köyü işletmesinin 1999 yılında diğer davalı ... Turizm A.Ş.’ne devredildiğini, anılan şirketin 2003 yılına kadar sözleşme şartlarına uyduğunu, ancak 2004 yılında devre tatil hakkını kullanmak üzere tatil köyüne gittiğinde içeri alınmadığını belirterek, manevi tazminat ile, tatil hakkını kullanamadığı 2004 yılı ve kalan yılların bedeli karşılığı maddi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....
Temyize konu davada mahkemece, gerekçeli kararın son paragrafında"....tüketicinin davalı tarafa ait tesislerde henüz devre tatil hakkını kullanmadığı ve yasal süresi içinde cayma hakkını kullanmış olduğu..." gerekçesine dayalı olarak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olduğu kabul edilip davanın kısmen kabulü denilmiştir. Oysa ki hüküm fıkrasının 1. bendinde "Taraflar arasında düzenlenen 20/12/2014 tarihli ve MİEM T1645 sayılı ... Devre Tatil Üyelik Sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine..." denilerek gerekçe ile karar arasında çelişki yaratılmıştır. Bu husus açıklanan yasal düzenlemeye göre HMK 297. maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Mahkemece, taraflar arasında 23.07.2015 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğu cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; satıcı mülkiyetindeki ... ili, ... ilçesi, ... mevkii, 1. Pafta 978 parselde üzerinde kayıtlı bulunan arsa üzerinde inşa edilmekte olan “... ......
Mahkemece, taraflar arasında 21/12/2014 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkına ilişkin sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak ve bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği, kapıdan satışlara ilişkin uygulama usul ve esaslara ilişkin yönetmeliğin 6. Maddesine göre satıcı veya sağlayıcı sözleşmeyi tüketicinin imzalamayı ve sözleşme tarihi ile "sözleşmenin bir nüshasını elden aldım ve 7 gün içinde satıştan vazgeçme hakkının olduğu konusunda bilgilendirildim" ibaresini tüketicinin el yazısı ile yazması gerektiği, böyle bir ibarenin yazılı olmadığı ve süresinde cayma hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil hakkı sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “Club Voyage Sorgun” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasında düzenlenen 9.11.1993 tarihli devre tatil sözleşmesinin feshine, davacının yararlanamadığı 2004 yılı devre tatil bedeli olan 4.289,00 YTL ile dava tarihinden itibaren 31.12.2022 yılına kadar devre tatil bedeli olan 30.705,00 YTL nin dava tarihinden itibaren değişken reeskont faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan mütesilsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya yönelik isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, Davalı ......
Taraflar arasında imzalanan Hisseli Gayrimenkul Satış sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde "İş bu sözleşmenin konusu Yalova İli Termal İlçesi Killi Orman Mevkii G22D14C2D pafta 424 ada 23, 25, 26, 27 parsellerinin 7/3650 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar." şeklinde ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği( Y.13. HD. 21.6.2018 T, 2016/8215- 2018/6992 sy.k) anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile devre tatil sözleşmesi yaptığını, cayma belgesi verilmediğini, bu dava ile sözleşmeden caydığını öne sürerek, sözleşmenin iptaline ve ödenen 14.428,75 YTL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış yöntemiyle yapıldığını iddia, savunma ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Sözleşmenin yapıldığı 26.7.2002 tarihinde yürürlükte olan 4077 sayılı T.K.H.K'nun 9....
A.Ş. ile 01.01.1996 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmesi gereğince 30 yıllık devre tatil hakkını ve RCI üyeliğini ... ... Tatil Köyündeki E 96 no’lu studio daireyi her yılın 33. haftasında kullandığını, devre tatil hakkını kullandığı tatil köyünün 1.11.1999 tarihinden itibaren davalı ... şirketi tarafından kiralanması ve davalının talebi üzerine bu tarihten itibaren yıllık bakım ücretlerini davalının hesabına yatırdığını, 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını düzenli olarak kullandığını, bu tarihte ise telefonla devre tatil hakkının kullandırılmayacağının bildirildiğini, , başka yerde tatil yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek 2025 yılına kadar tatil hakkının varlığının tesbitine, 2004 yılı için 4.757 TL. Maddi ve 15.000 TL. manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini istemiş, 26.12.2005 tarihli Islah Dilekçesi ile Sözleşmenin feshi ile, maddi ve manevi zararlarının tahsilini istemiştir. Davalı ... Şirketi davanın reddini dilemiş, davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 01/03/2014 tarihinde davalı şirket ile şirket binasında tanıtımı yapılan "... Termal Tatil Köyü Devre Tatili" adlı henüz başlamamış bir proje üzerinden 8.950,00-TL bedel karşılığında sözleşme imzaladığını, 200,00-TL peşinat ödediğini, bakiye kalan kısımlar için senetler imzalayarak davalıya verdiğini, davalı tarafça tatil köyünü beğenmedikleri taktirde sözleşmeyi iptal edebileceklerinin taahhüt edildiğini, tesise gittiklerinde tatil köyü projesinin inşaatına başlanmamış olduğunu gördüğünü belirterek, satış sözleşmesi ile senetlerin iptaline ve 200,00-TL ödenen tutarın iadesine karar verilmesini talep etmiştir....