Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle verilen ücret ve bonoların iadesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, devre mülke ilişkin esasların Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi ise devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

    KARAR Davacı, davalı ile 0devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 5.000 TL nakit ödeme yaptığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle ödenen 5.000 TL nin tahsilini talep etmiştir. Davalı cevap vermemiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket ile 9.9.2007 tarihinde yapılan sözleşme ile devre tatil hakkı sahibi olduğunu, ancak 12.6.2010 tarihli protokol ile sözleşmenin iptali ile ödenen 25.000 TL. nin iadesinin kararlaştırıldığını, ancak bedelin takibe rağmen iade edilmediğini ileri sürerek hasız itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, davalının protokol gereğince karşılıklı yükümlülükleri yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasında kurulan devre mülk sözleşmesinin iptali ile, davacı tarafından davalı tarafa sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin olup, 634 sayılı Yasa'nın 57 vd. maddelerindeki yasal düzenlemeler dikkate alındığında, sözleşmenin içeriği itibarı ile, devre mülk satışına ilişkin bulunduğu ve akdedildiği ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa md. 3/h maddesinde mal kavramı içine tatil amaçlı mallar da girdiğinden, devre mülk hakkı da tıpkı devre tatil hakkı gibi tüketici işlemlerinin konusu haline geldiğinden, işbu dava yönünden tüketici mahkemelerinin görevli olması nedeniyle, davalı vekilinin göreve ilişkin istinaf itirazlarının yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır....

        Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder. Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir....

        DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı taraf müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu tesis tanıtım turlarına katıldığı, tur esnasında yapılan tanıtımdan sonra beğenmiş olduğu devremülkün satın almak amacıyla 14189 numaralı devremülk sözleşme imzaladığı, davacı üyeye sözleşme kapsamında devir ve teslim etmeyi taahhüd ettiği devremülkün bulunduğu blok inşaatı tamamlanmış ve devremülk kullanıma hazır hale getirildiği, davacının beyanlarının aksine 14189 nolu devre mülk sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketin edimlerini ifa etmiş ve sözleşme geçerli olarak uygulamaya geçtiğini, devre tatil sözleşmelerinin B.K.nun 19/1- TBK 26 maddesine dayanılarak sözleşme özgürlüğü prensibi içerisinde yapılan sözleşmeler olduğu, bu sözleşme B.K.nun da düzenlenen sözleşme tiplerinden biri olmadığından atipik sözleşmeler olarak tanımlandığı, davacı tarafın kendisine sözleşmedeki satın almış olduğu devre mülk teslim edildiği ve kullanması için davet edilmiş olmasına rağmen bu hakkını...

        Haftası için kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti suretiyle devre tatil haklarının belirtilen dönemlere kadar aynı şartlarla kullandırılmaya devam ettirilmesine ve muarazının giderilmesine, davalılarca kullandırılmayan 2004, 2005, 2006 yılı 1 hafta ve 2007 yılı devre tatil hakları için şimdilik 2000 TL. Maddi tazminatın zarar tarihinden itibaren avans faizi ile ödetilmesini istemişler, ıslah dilekçesi ile de , maddi tazminat taleplerini artırarak, 8.633 TL.nin ödetilmesini istemişlerdir. Davalı ...Ş, tesisin diğer davalı tarafından kira sözleşmesine istinaden işletildiğini, bilahere üst hakkının devralındığını, kendilerinin sorumluluğu kalmadığını,kaldı 2011/1562-6380 ki devre tatil sözleşmesini dava dışı EDT şirketi namına imzaladıkları için kendilerine husumet düşmeyeceğini savunmuş, diğer davalı......

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketin elemanlarının psikolojik baskısı altında davalı şirketle 29/04/2009 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme gereği 7.000,00 TL ödediğini, sözleşmenin kendisi ile müzakere edilmediğini, devre tatil hakkını hiç kullanmadığını, yer tahsisi yapılmadığını, her yıl için 150 Euro ödeme konulduğunu sonradan anladığını, bunun üzerine sözleşmeyi fesih etmek için davalıya başvurduğunu fakat sonuç alamadığını belirterek sözleşmenin feshini ve ödediği 7.000.00 TL'nin iadesini talep etmiştir....

            DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Müvekkili şirketin davacıya sözleşme kapsamında devir ve teslim etmeyi taahhüd ettiği devremülkün bulunduğu Blok inşaatı tamamladığını ve devremülk kullanıma hazır hale getirdiğini, Davacıya tapusunu teslim edildiğini ve konaklamaya davet işlemi de yapıldığını, Devre Tatil Sözleşmelerinin B.K.nun 19/1- TBK 26 maddesine dayanılarak sözleşme özgürlüğü prensibi içerisinde yapılan sözleşmeler olduğunu Atipik sözleşmelerin devre tatil sözleşmeleriyle ilgili olanları ise yasanın tanımladığı değişik akit tiplerini kapsadığından (hizmet, kira, vekalet, satış gibi) karma sözleşmeler olarak tanımlandığını, Davaya konu 204339 nolu sözleşmede müvekkili şirketin davalıya taahhüd ettiği devre mülkü kullanıma hazır hale getirdiğini, tapusunu adına çıkartmış ve üye konaklamaya davet işlemi de yapıldığını, müvekkili şirket Yasal mevzuat ve içtihatlar çerçevesinde sözleşmedeki edimlerini ifa ettiğini ve sözleşme kapsamında satın alınan devre mülkün/satın alınan...

            Hukuk Dairesi Başkanlığının yerleşik kararlarında belirtildiği gibi; devre tatil sözleşmelerinde; tesis işletmecisi ve yatırımcısı bu sözleşme ile tatilciye belli dönemlerde tesisten yararlanma, kullanma, konaklama, kiralama hakkını belli bir bedel karşılığı tanımakta, devre tatilci de, başlangıçta peşin ya da kısa süreli taksitle sözleşme bedelini ödemekte ayrıca her yıl tesisin bakım ve işletme bedeli olarak da cüz'i bir bedel ödemektedir. Bu hali ile, devre tatil sisteminden yararlanmak üzere sözleşme yapanlar genellikle, mütavazi bir bütçeye sahip, makul seviyede harcanacak bir bedel ile her yıl belli bir dönemde tatil yapmak isteyen kimselerdir. Davalı taraf davacı ile müzakere etmeden,yeni sözleşme yapmadan veya mevcut sözleşmeyi karşılıklı olarak müzakere ile tadil etmeden oteli herşey dahil sistemine çevirmiş ve devre tatilcilerden bu sisteme geçiş için yaptırdığı yenileme ve lüks sayılabilecek iyileştirme bedellerini aidat olarak talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu