WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle bedel iadesi ve sözleşme gereğince verilen senetlerin iptali talebine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ''... taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk pay satışı vaadi içermesine karşılık, resmi sözleşme niteliği taşımadığından bir ön akit niteliğinde değerlendirilebileceği anlaşılmıştır. Bu tür sözleşmelerin, Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213, Tapu Kanunun 26 ve Noterlik Kanunu 60.maddeleri gereğince taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması için resmi şekilde yapılması düzenlenmiş bulunmaları şartına bağlanıldığından dolayı dava konusu sözleşmenin geçerli bir sözleşme olarak kabulü mümkün görülmemektedir. Davacı tüketicinin sözleşmeden cayması nedeniyle sebepsiz iktisap hükümleri gereği verdiklerini geri isteme hakkının bulunduğu Yargıtay kararları ile sabittir....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin yerel mahkeme tarafından hatalı nitelendirildiğini, davanın sözleşme tarihinden ve tapu devrinden 4 yıl sonra açıldığını, tapuyu alıp 4 yıl sonra dava açılmasının iyi niyet kaideleri ile bağdaşmadığını, sözleşmenin tapu pay devri içerdiğini, müvekkilinin edimini yerine getirdiği için davacı tarafın da sözleşmeyi benimsediğinin ortada olduğunu, yapılan ödemelere ilişkin itirazlarını sunduklarını, davacı tarafın 2 ayrı sözleşmenin iptalini talep ettiğini, sözleşme bedelleri incelendiğinde hükmedilen rakamla aralarında fark olduğunun belirleneceğini, tüm bu sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan devre mülk satış sözleşmesinin iptali, bedel iadesi ve tapu iptali istemine ilişkindir....

Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir. Nitekim ......

    Davacı, 2004 yılından itibaren tatil haklarının kullandırılmaması nedeni ile açtıkları dava ile dönem sonuna kadar tatil hakkına sahip olduğunun tesbitine ve 2004 yılı için tatil bedeline hükmedilip kesinleştiğini ileri sürerek, dava tarihine kadar kullandırılmayan yıllar için tatil bedellerine karar verilmesini eldeki dava ile talep etmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, devre tatil tesis bedelinin sözleşmelerdeki bedel olarak ele alınması gerektiği açıklanmış ve toplam sözleşme bedelinin kullandırılmayan 5 yıla karşılık gelen bedeli hesaplanmış ve bu bedele hükmedilmiştir. Ancak davacı ve davalının dönem sonuna kadar sözleşme ile bağlı olduğu kesinleşen mahkeme kararı ile belirlendiğine göre, kullandırılmayan yıllar için her yıl için emsal teşkil eden işletmelerde devre tatil sistemi ile geçireceği tatil bedelinin tespiti ile taleple bağlı kalınarak hüküm kurulması gerekir....

      Tüketici hukukunda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ilk hâlinde devre tatille ilgili bir hükme yer verilmemiş, bu husustaki boşluk, Yargıtay’ın bu tür sözleşmeleri kapıdan satış olduğu ve tüketicinin cayma hakkının bulunduğu yönünde verdiği kararlarla doldurulmuştur. 4822 sayılı Kanunl Haziran 2003 tarihinde yapılan değişiklikle 4077 sayılı Kanun’un 6/B maddesi çerçevesinde devre tatil sözleşmeleri hakkında sadece tanım öngören madde eklenmiş, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar kanun kapsamına alınmıştır.Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanunun 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan...

      KARAR Davacı; davalı ile aralarında 17.06.2012 tarihinde devre tatil sözleşmesi yapıldığını, yasal süresi içerisinde davalı firmayı arayarak sözleşmenin iptal edilmesini istediğini, 06.07.2012 tarihinde de ihtarname çekerek sözleşme ve senedin iptalini talep ettiğini; ancak yerine getirilmediğini, sözleşme kapsamında imzaladığı senetlerin icraya konulması veya üçüncü kişilere devredilmesi ihtimaline binaen sözleşmenin iptalini, nakit ve kıymetli evrakın iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile yaptığı devre tatil sözleşmesine göre cayma hakkını kullanarak sözleşmenin iptali ile nakit ve kıymetli evrakın iadesi için eldeki davayı açmış, davalı davaya cevap vermemiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında devre tatil sözleşmesi yapıldığını, sözleşme üzerinden uzun zaman geçtiğini, davacının süresinde caymadığını, davanın haksız olduğu ve reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

        Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder. Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. Davacı, Devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi istemiyle davayı açmıştır....

        Dava, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı ile davalı ... TUR.ORG. RENT A CAR EMLAK DAN. TİC. LTD. ŞTİ 18.07.2012 tarihli devre tatil sözleşmesi yapılmış ve bu sözleşme nedeni ile davalı ... TUR.ORG. RENT A CAR EMLAK DAN. TİC. LTD. ŞTİ’ye 6.000,00 TL ödeme yapılmıştır. Davacı ile davalı ... TUR.ORG. RENT A CAR EMLAK DAN. TİC. LTD. ŞTİ arasında yapılan 18.07.2012 tarihli devre tatil sözleşmesinde diğer davalı ... İNŞ. TURİZM TİC. SAN. A.Ş.'nin malik-sağlayıcı olarak yer aldığı görülmekle her iki davalı arasında organik bağ bulunduğundan davanın davalı ... İNŞ. TURİZM TİC. SAN. A.Ş. yönünden de diğer davalı ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken davalı ... İNŞ. TURİZM TİC. SAN. A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; -Taraflar arasında akdedilen sözleşme bir devre mülk sözleşmesi olmadığını, akdedilen sözleşme bir karma sözleşme olduğunu, sahibine ayni hak da tanıyan bir devre tatil sözleşmesi olduğu, -Davacının sözleşmedeki haklarını fiilen kullanma olanağı bulunup bulunmadığını tespit etmek için birtakım varsayımlara olmadığını, sözleşme hükümlerine bakmak gerektiğini, -Sözleşmenin 5....

          UYAP Entegrasyonu