Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir. Nitekim ......

    Davacı, 2004 yılından itibaren tatil haklarının kullandırılmaması nedeni ile açtıkları dava ile dönem sonuna kadar tatil hakkına sahip olduğunun tesbitine ve 2004 yılı için tatil bedeline hükmedilip kesinleştiğini ileri sürerek, dava tarihine kadar kullandırılmayan yıllar için tatil bedellerine karar verilmesini eldeki dava ile talep etmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, devre tatil tesis bedelinin sözleşmelerdeki bedel olarak ele alınması gerektiği açıklanmış ve toplam sözleşme bedelinin kullandırılmayan 5 yıla karşılık gelen bedeli hesaplanmış ve bu bedele hükmedilmiştir. Ancak davacı ve davalının dönem sonuna kadar sözleşme ile bağlı olduğu kesinleşen mahkeme kararı ile belirlendiğine göre, kullandırılmayan yıllar için her yıl için emsal teşkil eden işletmelerde devre tatil sistemi ile geçireceği tatil bedelinin tespiti ile taleple bağlı kalınarak hüküm kurulması gerekir....

      KARAR Davacı; davalı ile aralarında 17.06.2012 tarihinde devre tatil sözleşmesi yapıldığını, yasal süresi içerisinde davalı firmayı arayarak sözleşmenin iptal edilmesini istediğini, 06.07.2012 tarihinde de ihtarname çekerek sözleşme ve senedin iptalini talep ettiğini; ancak yerine getirilmediğini, sözleşme kapsamında imzaladığı senetlerin icraya konulması veya üçüncü kişilere devredilmesi ihtimaline binaen sözleşmenin iptalini, nakit ve kıymetli evrakın iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile yaptığı devre tatil sözleşmesine göre cayma hakkını kullanarak sözleşmenin iptali ile nakit ve kıymetli evrakın iadesi için eldeki davayı açmış, davalı davaya cevap vermemiştir....

        Tüketici hukukunda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ilk hâlinde devre tatille ilgili bir hükme yer verilmemiş, bu husustaki boşluk, Yargıtay’ın bu tür sözleşmeleri kapıdan satış olduğu ve tüketicinin cayma hakkının bulunduğu yönünde verdiği kararlarla doldurulmuştur. 4822 sayılı Kanunl Haziran 2003 tarihinde yapılan değişiklikle 4077 sayılı Kanun’un 6/B maddesi çerçevesinde devre tatil sözleşmeleri hakkında sadece tanım öngören madde eklenmiş, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar kanun kapsamına alınmıştır.Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanunun 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan...

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında devre tatil sözleşmesi yapıldığını, sözleşme üzerinden uzun zaman geçtiğini, davacının süresinde caymadığını, davanın haksız olduğu ve reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

        Dava, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı ile davalı ... TUR.ORG. RENT A CAR EMLAK DAN. TİC. LTD. ŞTİ 18.07.2012 tarihli devre tatil sözleşmesi yapılmış ve bu sözleşme nedeni ile davalı ... TUR.ORG. RENT A CAR EMLAK DAN. TİC. LTD. ŞTİ’ye 6.000,00 TL ödeme yapılmıştır. Davacı ile davalı ... TUR.ORG. RENT A CAR EMLAK DAN. TİC. LTD. ŞTİ arasında yapılan 18.07.2012 tarihli devre tatil sözleşmesinde diğer davalı ... İNŞ. TURİZM TİC. SAN. A.Ş.'nin malik-sağlayıcı olarak yer aldığı görülmekle her iki davalı arasında organik bağ bulunduğundan davanın davalı ... İNŞ. TURİZM TİC. SAN. A.Ş. yönünden de diğer davalı ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken davalı ... İNŞ. TURİZM TİC. SAN. A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder. Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. Davacı, Devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi istemiyle davayı açmıştır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; -Taraflar arasında akdedilen sözleşme bir devre mülk sözleşmesi olmadığını, akdedilen sözleşme bir karma sözleşme olduğunu, sahibine ayni hak da tanıyan bir devre tatil sözleşmesi olduğu, -Davacının sözleşmedeki haklarını fiilen kullanma olanağı bulunup bulunmadığını tespit etmek için birtakım varsayımlara olmadığını, sözleşme hükümlerine bakmak gerektiğini, -Sözleşmenin 5....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı arasında 11.10.2014 tarihinde devre tatil sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, davalı taraf yakınları ile birlikte devre tatil sözleşmesine istinaden müvekkil şirket tesislerinde konakladığını ve hizmet aldığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararından anlaşıldığı üzere mahkeme yargıcı devre tatil sözleşmeleri ile devre mülk sözleşmelerini ayırt edemediğini ve somut olayımızda devre tatil sözleşmesi akdedilmesine rağmen devre mülk sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulamış olduğunu, yerel mahkemenin somut olayımızla hiç ilgisi olmamasına rağmen Kat Mülkiyeti Kanununun somut olaya uygulamış olduğunu, devre tatil sözleşmeleri mülk hakkı vermeyeceğini, devre tatil sözleşmeleri, tüketiciye yılın belli döneminde hizmet alma hakkı sağladığını, devre tatil sözleşmelerinin resmi şekilde yapılmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakta olduğunu, devre tatil sözleşmeleri adi yazılı şekilde yapılabileceğinin sabit olduğunu, devre tatil sözleşmesinin...

          Noterliğinin 9306 yevmiye numaralı ve 9564 yevmiye numaralı ihtarları ile sözleşmeden caydığını bu sebeple iptalini ve ödemiş olduğu tüm bedelin iadesi talebini içeren ihtarnameyi davalıya gönderdiğini, müvekkilinin bugüne kadar devre mülk hakkından hiç yararlanmamış olup, söz konusu sebep dolayısıyla aldatıldığını ancak 23.10.2017 tarihi itibariyle tespit edebildiğini, bu nedenlerle devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen 20.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında, imzalanan sözleşme, gayrimenkul hissesinin devrine ilişkin Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olduğunu, dava konusu sözleşmeye ilişkin uyuşmazlıkta, ‘genel mahkemeler’ görevli olduğunu, kaldı ki, davacı tarafından imzalanan sözleşme, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesidir....

          UYAP Entegrasyonu