Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez.Davacı taraf ile müvekkil şirket arasında 3 adet hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi veya protokol imzalanmıştır. Artık bu kadar sözleşme imzalayan ve bu sözleşmelerden tapu sahibi olan davacının tüketici olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Ekte sunduğumuz emsal kararlardan da anlaşılacağı üzere bu kadar çok sözleşme imzalayan davacı tarafın artık bunu mesleki ve ticari amaçlarla yaptığı, tüketim amacıyla yapmadığı ortadadır. Sayın mahkemenin, görevsizlik kararı vermesi ve dosyayı ticaret mahkemesine göndermesi gerekmektedir. Davacı tesiste konaklamıştır. Sözleşmeye bağlı kullanım gerçekleşmiştir....

veya bölümü fiilen görmesi ve bu surette gerçek anlamda teslimin sağlandığının bu iddiayı ileri süren tarafından ispatlanması gerektiğini, dolayısıyla devre tatil sözleşmesinin iptali için gerekli cayma süresi askıda kaldığını, tüm bunlardan dolayı müvekkili ve davalı arasında imzalanan sözleşmelerin geçersizliğinin tespiti ile iptaline, müvekkilinin ödemiş olduğu toplam 26.805,00 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte müvekkiline iadesine ve imzalanan tüm senetlerin iptali ile müvekkiline ait davalı tarafta bulunan tüm belgelerin tarafına iadesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İlk derece mahkemesince davanın HMK nun 114/i maddesi gereğince usulden, sözleşme geçerli kabul edilerek istirdat talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince sözleşmenin feshi istemi kesin hüküm nedeniyle usulden reddedilmiş ise de ; İzmir 3. Tüketici Mahkemesinin 02/04/2009 tarih ve 2008/2009 esas, 2009/115 karar sayılı dosyasının davacısının dosya davacısı davalısının dosya davalısı olduğu uyuşmazlık konusunun ise 11/06/2005 tarihli devre tatil sözleşmesinin devre tatilden hiç yararlanılmamış olması sebebiyle feshi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL'nin iadesi talebini ve menfi tespit talebini içerdiği, sabit olmayan davanın reddine karar verildiği ve kararın30/06/2010 tarihinde karar düzeltme isteğinini reddine karar verilerek kesinleştiği görülmüştür....

Somut olayda, davacının dayandığı 20.06.1992 günlü devre mülk sözleşmesi adi yazılıdır. Geçersiz olan bu sözleşmeye dayanılarak devre mülk hakkının tapu siciline tescili istenemeyeceğinden, davacının tescil talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Ancak; Az yukarıda sözü edildiği üzere dayanılan sözleşme geçersiz olduğundan, bu sözleşmeye dayanılarak tescil istenemez ise de, geçersiz sözleşme nedeniyle verilenlerin sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca iadesi talep edilebilir. Sözleşmede yazılı bedel 37.500.000 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta davacıya bu bedelin aynen iadesi halinde adalet duygularının zedeleneceği, diğer taraf yararına adil olmayan sonuç yaratılacağı açıktır. Bu bakımdan davacıya iadesi gereken bedelin sözleşme tarihinden dava tarihine kadar yöntemince güncelleştirilerek bulunması ve bulunacak o bedelin hüküm altına alınması gerekir....

    Tüketici Mahkemesi, 2016/1950 E. 2017/1210 K. 24.05.2017 T.) davacıya sözleşmeye konu tapunun devri gerçekleştirildiğine göre, müstakar Yargıtay kararlarına göre davaya konu sözleşme de geçerli ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğunu, sözleşme geçerli olduğuna göre şartları oluşmayan surette Tapu Müdürlüğünde yapılan devre ilişkin cayma hakkı kullanılamayacağını, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Devre Tatil Yönetmeliği yeniden değiştiğini, değişikliklere kadarki tüm uygulamalara ve tecrübelere nazaran yasa koyucu ısrarla ve yine gerek kanunda, gerekse yönetmelikte, cayma hakkı süresinin sözleşme tarihinden itibaren başlayacağını düzenlendiğini, davacının haksız ve kötüniyetli iddialarına karşılık Devre tatil ve Uzun Süreli Tatil Sözleşmeleri Yönetmeliği 10....

    DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının Sarot Termal Vadi olarak bildirilen Harmanaltı Mevkii G26D16A2 Pafta, 147 Ada, 23 no'lu parsellerinin çeşitli hisselerini 130.000,00 TL bedel ödeyerek satın almış olduğunu, bu satın alma işlemi sonrasında sözleşmede taraf olan firmanın taahhütlerini yerine getirememiş olduğunu, davalı firmanın davacıya hediye tatil kazanmış olduğu belirtilerek bir kupon verdiklerini ve sonrasında Bolu Mudurnu'da bulunan Sarot Termal Vadi isimli otele davacıyı davet ettiğini ve daha önceden satın almayı düşünmediği, devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar psikolojik baskı ve aldatıcı vaadler üzerine hazırlıksız bulunmuş olduğu sırada sözleşme imzalatılmak istendiğini, davalı firmanın davacıya öncesinde bu davetin satış ve tanıtım içeren bir ticari faaliyet olduğunu bildirmesi gerekirken herhangi bir açıklama yapmadan hediye tatil amaçlı davacıyı işletmeye çekerek baskı ile sözleşmeyi imzalatmak istediklerini, davacının bu denli...

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/394 ESAS - 2021/896 KARAR DAVA KONUSU : Devre mülk sözleşmelerinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemi KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil T1 ile Kuşadası Otel İşl. Turizm İnş. Tic. A.Ş arasında ilk defa YLVO0733 sözleşme No'lu 17.06.2012 tarihli ve 15.100,00- TL bedelli, Hisseli Gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmeyi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile; Stüdyo Daire 2t1 kişilik, 49 Hafta, (08- 15 Aralık) Kırmızı tanımlı devre mülkün satışı konusunda anlaşma yapıldığını , 1....

    GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle bedel iadesi ve sözleşme gereğince verilen senetlerin iptali talebine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ''... taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk pay satışı vaadi içermesine karşılık, resmi sözleşme niteliği taşımadığından bir ön akit niteliğinde değerlendirilebileceği anlaşılmıştır. Bu tür sözleşmelerin, Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213, Tapu Kanunun 26 ve Noterlik Kanunu 60.maddeleri gereğince taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması için resmi şekilde yapılması düzenlenmiş bulunmaları şartına bağlanıldığından dolayı dava konusu sözleşmenin geçerli bir sözleşme olarak kabulü mümkün görülmemektedir. Davacı tüketicinin sözleşmeden cayması nedeniyle sebepsiz iktisap hükümleri gereği verdiklerini geri isteme hakkının bulunduğu Yargıtay kararları ile sabittir....

    olduğunu, hisseli gayrimenkul ve devre tatil satışlarında hissenin, sadece üyeleri değişim sistemine dahil etmek ve bir hafta tatil kullandırmak için olduğunu, Yani tatil haftası, hissenin verildiği odaya özgü olmadığını, sözleşmede tatil yapılacak haftanın hangi dairede hangi blokta kullanılacağı yazmamakta olduğunu, davacının tapuda hissesini aldıktan sonra tatilini ister ise Yalova Terma City Otel'inin tamamında ister ise müvekkilin anlaşmalı olduğu Emet Thermal Resort'ta, ister ise Hlc Holiday Lisore Clup adlı otelde ister ise RCI sistemine kayıtlı otellerde kullanabileceğini, müvekkil şirketin müşterisine bir hisse vermeyi ve sözleşmede yazılı nitelikte bir hafta tatil kullandırmayı taahhüt etmekte olduğunu, bu tatil apartlarda da olabileceğini, sayılı diğer otellerde de olabileceğini, müşterinin tercihine kaldığını, davacının müvekkilden böyle bir talebinin olmadığını, davacı taraf ile aktedilen sözleşme bir devre tatil değil, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, bahsi...

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin yerel mahkeme tarafından hatalı nitelendirildiğini, davanın sözleşme tarihinden ve tapu devrinden 4 yıl sonra açıldığını, tapuyu alıp 4 yıl sonra dava açılmasının iyi niyet kaideleri ile bağdaşmadığını, sözleşmenin tapu pay devri içerdiğini, müvekkilinin edimini yerine getirdiği için davacı tarafın da sözleşmeyi benimsediğinin ortada olduğunu, yapılan ödemelere ilişkin itirazlarını sunduklarını, davacı tarafın 2 ayrı sözleşmenin iptalini talep ettiğini, sözleşme bedelleri incelendiğinde hükmedilen rakamla aralarında fark olduğunun belirleneceğini, tüm bu sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan devre mülk satış sözleşmesinin iptali, bedel iadesi ve tapu iptali istemine ilişkindir....

    UYAP Entegrasyonu