KARAR Davacı, davalı şirket ile arasında 14/11/2010 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi akdedildiğini, ancak henüz inşaata dahi başlanmadığını, bunun üzerine davalı şirkete cayma bildirimini gönderdiğini ileri sürerek, bu nedenle sözleşmenin feshi ve iptalini, ödenen 7.400, TL’nin reeskont faizi ile davalıdan tahsilini ve senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalı, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının cayma hakkını süresinde kullanmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satım sözleşmesinin haklı nedenle feshi ve ödenen bedelin iadesidir. Dosyada mevcut taraflar arasında yapılan devre mülk satış vaadi sözleşmesinin 7. maddesinde satıcı, en geç 15.09.2011 tarihinde 2....
gereği güncel değerinin davacılara iadesini talep ettiklerini, taraflar arasında imzalanan devre mülk satış sözleşmesinin iptalini, ödenen bedellerin bilirkişilerce tespit edilerek güncel değerlerinin davacılara ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 12. Tüketici ve Yalova 2....
KARAR Davacı, davalı firmadan 15-30 Ağustos döneminde kullanmak üzere devre mülk satın aldığını, 16 adet 666,00 TL’lik senedi imzalayarak ve 5.232,00 TL ödeyerek satın aldığını, devre mülk yerini gördüğünde kendisine anlatılanların dışında olduğunu anladığını, devre mülk sözleşmesinin feshini ve ödemiş olduğu para ile senetlerin iadesini, senetlere ilişkin adına açılan ... 34. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1478 esas sayılı icra takibinin iptalini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tüketici Mahkemesi -K A R A R- Dava, davalı ile yapılan devre tatil sözleşmesinin feshi, sözleşme nedeniyle verilen senetlerin iptali ile ödenen paranın iadesi istemine ilişkin olup, hükmün davacı tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla, yargı yeri belirlenmesi koşulları oluşmamıştır. Hüküm Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla verilmekle, temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun kararı uyarınca Yüksek 13. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 30.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tüketici Mahkemesi -K A R A R- Dava, davalı ile yapılan devre tatil sözleşmesinin feshi, sözleşme nedeniyle verilen senetlerin iptali ile ödenen paranın iadesi istemine ilişkin olup, hükmün davacı tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla, yargı yeri belirlenmesi koşulları oluşmamıştır. Hüküm Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla verilmekle, temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun kararı uyarınca Yüksek 13. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 30.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin feshedilmesi sonucu davalıya ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici mahkemesi tarafından ise, taraflar arasındaki sözleşmenin 4077 sayılı Kanun kapsamında tüketici işlemi niteliğinde bulunmadığını, davanın bu haliyle tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Davacı vekili 11/04/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında tapu iptali ve tescil talebinden vazgeçtiklerini davaya ödenen bedellerin iadesi yönünden devam ettiklerini beyan etmiştir. Davacı vekilinin 02/10/2018 tarihli, 04/09/2019 tarihli beyan dilekçeleri ile 11/04/2019 tarihli duruşmadaki beyanları birlikte değerlendirildiğinde dava, davacı ile davalı yüklenici arasında arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı vekili tapu iptali ve tescile yönelik talebinden vazgeçerek bu talep yönünden feragat etmiştir. Bu haliyle davacının tapu iptali ve tescil istemi bulunmamaktadır....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 14/06/2015 tarihinde aid yazılı şekilde yapılan devre mülk satış vaadi sözleşmesinin Tapu Müdürlüğü'nde resmi şekilde düzenlenmemiş olmasından dolayı geçersiz olduğunu, sözleşme kapsamında verilen senetlerin geçersiz olduğunu, senetlerin ve ödenen bedelin iadesi gerektiğini ileri sürerek, peşin ödenen 200,00 TL ile sözleşme kapsamında verilen 12.300,00 TL bedelli senetlerden dolayı ödenen 9.500,00 TL olmak üzere toplam 9.700,00 TL'nin güncellenmiş değerinin davalıdan tahsili ile sözleşme kapsamında verilen senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından 9.500,00 TL ödeme yapıldığını, 200,00 TL'lik kısım yönünden davanın reddi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
- TL bedelli devre mülk sözleşmesinin ve sözleşmeye istinaden müvekkilince imzalanan senetlerin iptalini, müvekkili tarafından ödenen 15.460,00- TL'nin ödeme gününden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesini talep etmiştir....