Sulh Hukuk ve Adana Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın kat mülkiyeti kanunundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi, devre mülk sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 01/09/2013 tarihli 22.000,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 3.000,00 TL yi ödediğini, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek sözleşmesinin iptalini, ödediği bedelin iadesini ve senetlerin iptalini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ...2. Tüketici Mahkemesi ve ... 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada Kocaeli 2. Tüketici ve Yalova 4....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 6.Tüketici ve ...3. Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. ... 6....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davaya konu devre mülk hissesinin davacı adına tapuda tescili yapılmış olmakla birlikte, tesliminin yapılmamış olduğu, harici devre mülk satış sözleşmesi tapuda pay devriyle geçerli hale gelmiş olsa da, sözleşmeye konu davacıya satışı yapılan devre mülkün fiilen teslim edilerek kullanıldığı veya davacının teslimden imtina ettiğinin ispat edilemediği, tecrübe ve muayene koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshini ve yaptığı ödemeyi talep hakkının bulunduğu, senetlerin iptali yönündeki talebin ise, senetlerin kambiyo vasfına haiz bonolar olduğu, bonoların piyasa tedavülü etkili olduğundan ve gerek TTK'da gerekse TKHK'da senetlerin tüketiciye iadesi mümkün olmadığından ve üçüncü kişilerin hak ve menfaatlerine halel gelmemesi için iadesinin istenemeyeceği gerekçesiyle, " 1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, taraflar arasında düzenlenen bila tarih ve 550036 sayılı Devremülk Devir Sözleşmesinin İPTALİNE...
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 14/06/2015 tarihinde aid yazılı şekilde yapılan devre mülk satış vaadi sözleşmesinin Tapu Müdürlüğü'nde resmi şekilde düzenlenmemiş olmasından dolayı geçersiz olduğunu, sözleşme kapsamında verilen senetlerin geçersiz olduğunu, senetlerin ve ödenen bedelin iadesi gerektiğini ileri sürerek, peşin ödenen 200,00 TL ile sözleşme kapsamında verilen 12.300,00 TL bedelli senetlerden dolayı ödenen 9.500,00 TL olmak üzere toplam 9.700,00 TL'nin güncellenmiş değerinin davalıdan tahsili ile sözleşme kapsamında verilen senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından 9.500,00 TL ödeme yapıldığını, 200,00 TL'lik kısım yönünden davanın reddi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile davalıya verilen senetlerin iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. ..3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. .... 2....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “Konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı, kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....