Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle davalıya verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti, sözleşmenin iptali ve senetlerin iadesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, devre mülke ilişkin esasların Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali , borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ) ve ... 3....

      Sulh Hukuk ve Adana Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın kat mülkiyeti kanunundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi, devre mülk sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

        Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali, verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesi istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davada Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, resmi şekilde yapılmayan devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının tüketici tanımına girdiği ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

            Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olduğu ve davalıya verilen 6000,00 TL lik senedin iadesi ve peşin ödenen 500.00TL ‘ nin iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul Anadolu 3. Tüketici ve Yalova 2....

                teslim etmediğini, davalı şirketin, müvekkiline tapu teslim etmediğini, sözleşmede öngörülen bedeller ödenmesine rağmen müvekkilin halen tapu alamadığını, ayrıca, davalının sözleşmenin içeriğinde yer alan "tesis içerisinde yer alan sosyal donatılar" başlıklı taahhütlerini eksik yerine getirdiğini, örneğin, sözleşmede ve ön görüşmelerde kendileri aguapark taahhüdünde bulunulmuş olup daha sonra bu eksiklik davalıya bildirildiğinde ise böyle bir taahhütlerinin bulunmadıklarını ileri sürdüklerini, davalı şirketin, devre mülk satım sözleşmesi yaptığını, Kat Mülkiyeti Kanununa göre devre mülk kullanımının 15 günden aşağı olamayacağını, davalı şirketin tüm projelerinde devre mülk tapusu kuramadığını, tüm projelerde kat mülkiyetine göre oluşturulan bağımsız bölümlerin 26 ayrı kişiye hisselendirildiğini, bu durumda bir kişinin kullanımının 13 gün olacağını, 26 hisseye ayrılmış bir bağımsız bölümde devre mülk kurulmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca sözleşmenin noterde yapılması gerekirken...

                Uygulamada özellikle taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu devre mülk sözleşmelerinde ortaya çıkan uyuşmazlıklar konusunda yeterli açıklıkta bulunmamaktadır. KMK’nun 65. maddesinde devre mülk hakkına uygulanacak hükümlerin sırasına ilişkin getirilen düzenlemede tüketicinin korunması hakkındaki kanunlara bir atıfta bulunulmaması bu yasaların uygulanmasını engellemeyeceğinden uyuşmazlıkların yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda 634 sayılı Kanun’dan sonra yürürlüğe giren 4077 sayılı Kanun ve bu kanunu yürürlükten kaldıran 6502 sayılı TKHK ile bu kanunlara göre çıkartılan yönetmelik hükümleri ve devre mülk hakkının ayni hak devrini içermesi nedeniyle bu husustaki diğer yasal mevzuat doğrultusunda çözümlenmesi gerekmekte olup, uygulamada bu doğrultuda verilen kararlarla şekillenmiştir. Öncelikle uyuşmazlığa konu sözleşmenin şekli ve niteliği hususunun değerlendirilmesi gerekir....

                Palace binasında yer alan mesken olarak tahsisli devre mülk satın aldığını, 05/01/2011 tarihinde davalı şirkete şifaen müracaatta bulunarak sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesini talep ettiğini, davalı tarafın bu başvuruyu kabul etmeyerek yazılı bir müracaatla fesih bildiriminin yapılmasının gerektiğini belirtmesi üzerine yazılı bildirimde bulunduğunu, taraflar arasındaki imzalanan devre mülk sözleşmesinin "satın almadan vazgeçme ve bedel iadesi" başlığında "alıcının devre mülk sisteminin kurulmasından ve satışa konu dairenin kendisine teslim edilmesinden önce satın almadan vazgeçmesi halinde alıcının o güne kadar yaptığı ödemeler tutarından ön ödeme ve sözleşme gereği ödenmiş damga vergileri düşüldükten sonra kalan tutar binanın bitimi ve işletmeye alınma tarihi olan 29 Mayıs 2012 tarihinden itibaren 4 ay içerisinde kendisine iade edilir" hükmünün yer aldığını, usulüne uygun yapılan fesih bildirimi ve sözleşmede belirtilen 29 Mayıs 2012 tarihi sonrasında 4 aylık sürenin geçmesine...

                  UYAP Entegrasyonu