Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile aralarında 6.1.2000 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi düzenlendiğini, resmi şekilde yapılmadığı için sözleşmenin geçersiz olduğunu, ancak sözleşmenin 10. maddesinden yararlanarak sözleşmeyi fesh ettiğini davalıya bildirdiği halde paranın iade edilmediğini,tahsili için yaptığı icra takibine de davalı borçlunun itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 1996 yılında bir ulusal TV kanalında yapılan reklamlar üzerine ... Belediyesinin öncülüğü ve güvencesi ile yapıldığını öğrendiği devre mülklerden almak için ...’ya gittiğini, inşaatı gördüğünü, belediye yetkilileri ile görüştüğünü, yetkililerin bilgi verip işin teminatı olduklarını söylediklerini, 26.07.1997 tarihinde, belediyenin 06.03.1996 tarihli temsilci tayin belgesi ile yetkili kıldığı kişi ile sözleşme düzenleyerek devre mülk satın aldığını, satış bedelini tamamen ödediğini, 30 ayda teslimi kararlaştırıldığı halde belediye ile belediye şirketi olan ... Tur....

      Taraflar arasındaki itirazın iptali ve devre mülk sözleşmesinden dönme davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı ... Turizm Pazarlama İnşaat ve Dış Ticaret Limited Şirketi, davalı ..., davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin hükmü kaldırılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 23.05.2022 tarihli ve 2022/3054 E., 2022/4884 K. sayılı kararı ile bozulmuştur....

        Dava dosyası kapsamı, toplanan deliller ve yerel mahkeme gerekçesine göre; taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, TMK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşmenin, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale geldiği, devre mülk sözleşmeleri tecrübe ve muayene koşulu ile yapılan satış sözleşmelerinden (TBK md. 249) olup, davacı tüketicinin kullanımdan / teslimden kaçındığının veya taşınmazı sözleşmede yazılı dönemde kullanmış olduğunun usulüne uygun ispat vasıtaları ile kanıtlanamadığı, davacının devre mülk sözleşmesinden cayma hakkını bu nedenli kullanabileceği, tapu devrine ilişkin resmi senette davalıya 8.247,00- TL ödendiğinin...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında İstanbul 6. Tüketici ve İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi davanın bu haliyle tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ise devre mülk sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

          K A R A R Davacı, davalı firma ile 13/01/2012 ve 24/01/2012 tarihinde A1689 ve A1795 sayılı iki adet devre mülk sözleşmesini imzalandığını, sözleşme bedeli olarak A-1795 sayılı sözleşme için 9.000,00 TL, A-1689 sayılı sözleşme için 7.000,00 TL olmak üzere toplam 16.000,00 TL ödediğini, başkaca borcunun kalmadığını, yasaya aykırı olarak kullanım sürelerinin 9 gün olarak belirlendiğini ve teslimin Aralık 2013 olarak tespit edildiğini, devre mülkün süresinde teslim edilmediği gibi inşaatının da tamamlanmadığını, bu nedenlerle devre mülk sözleşmesinin geçersizliğinin tespit edilerek sözleşmenin iptali ile ödenen her iki devre mülk bedeli için toplam 16.000,00 TL'nin teslim tarihi olan 31 Aralık 2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mahkeme aksi kanaatte ise sözleşmelerde yer alan 5.madde hükmü gereğince "alıcının aylık ödeme planında yer alan aylık taksit tutarı bedeli üzerinden" geciken her ay için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik...

            İSTİNAF SEBEBİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahsup taleplerinin dikkate alınmadığını, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerin yerine getirildiğini, tesis için 20/04/2015 tarihinden itibaren yapı kullanım izin belgesinin var ve tesisin kullanıma hazır olduğunu, benzer davalarda kendileri lehine karar verildiği, bunun dikkate alınmasını, davacı yanın 11- 14/05/2017 ve 28/06- 01/07/2017 tarihleri arasında 1065 nolu odada konaklama yaptığını, tecrübe ve muayene şartını sağladığını, caymanın süresinde olmadığını, davacı tarafa mülkü teslim almak üzere 5 defa çağrı yapıldığını, ayrıca dava taşınmazın aynından kaynaklandığından HMK 362.1.b uyarınca temyiz yolu açık olarak karar verilmesi gerektiğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır....

            İSTİNAF SEBEBİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahsup taleplerinin dikkate alınmadığını, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerin yerine getirildiğini, tesis için 20/04/2015 tarihinden itibaren yapı kullanım izin belgesinin var ve tesisin kullanıma hazır olduğunu, benzer davalarda kendileri lehine karar verildiği, bunun dikkate alınmasını, davacı yanın 06- 13/07/2015 tarihleri arasında 1094 nolu odada konaklama yaptığını, tecrübe ve muayene şartını sağladığını, caymanın süresinde olmadığını, davacı tarafa mülkü teslim almak üzere 13 defa çağrı yapıldığını, ayrıca dava taşınmazın aynından kaynaklandığından HMK 362.1.b uyarınca temyiz yolu açık olarak karar verilmesi gerektiğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır....

            Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, simsarlık sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen komisyon ücretinin tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır....

              UYAP Entegrasyonu