Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ve senetlerin iptali, borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 5.Tüketici ve ... 3....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Tüketici ve ... 3....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada Kocaeli 2. Tüketici ve Yalova 4....

        'nin paydaşları olduğu Milas ilçesi, Güllük Köyü, Manastır Mevki, 1410 parsel, 1432 sayfa no, 15 Cilt numaralı taşınmaz üzerinde bulunan meskenlerin paydaş şirketler arasında 13/04/1990 tarihinde yapılan devre mülk sözleşmesi uyarınca 15'er günlük 24 devreye ayrıldığını, davacının tasfiye memuru bulunduğu şirket anılı taşınmazın 770/24000 arsa payına sahip olduğunu ve iki paydaş arasındaki devre mülk sözleşmesi uyarınca yılın yalnızca 1. Devresi olan 01 Ocak - 15 Ocak tarihleri arasında meskenlerin bakım devresine sahip olduğunu, taraflar arasında aktedilen hisse devir sözleşmesinin 4.6. Maddesinde açıkça hissenin devralındığını şirkete ait olan ve devre mülk sözleşmesi yapılan taşınmaz üzerinde kurulan devre mülk sözleşmesi uyarınca Tasfiye Halinde Semiramis Turizm İşletmeleri Ltd. Şti.'...

        Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08.01.2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 5. 6502 sayılı Kanun’un 50 ıncı maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra, ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin yerel mahkeme tarafından hatalı nitelendirildiğini, davaya konu sözleşmenin bir devre mülk sözleşmesi olmadığını, bu nedenle de devre mülk sözleşmesinin unsurlarını taşıması da gerekmediğini, müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin taraf iradeleri esas alınarak değerlendirilmesi gerektiğini, huzurdaki davada taraf iradelerinin hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olarak tecelli ettiğini, mahkemenin zorlama bir yorumla neden bu sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu konusunda ısrar ettiğinin anlaşılamadığını ve taraf iradelerinin yok sayıldığını, yerel mahkemenin Yargıtay'ın ve bölge adliye mahkemelerinin onlarca, yüzlerce (tapu devri sözleşmeyi geçerli hale getirir) içtihatının hilafına sözleşmenin geçerli hale gelmediğine ilişkin öne sürdüğü karar gerekçesinin kabul edilebilir olmadığını, sözleşme tarihinden ve tapu devrinden sonra dava açıldığını, tapuyu alıp sonra dava açmanın...

          Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir. Davaya konu 20/12/2001 tarihli sözleşme ise"Doksandokuz Yıllık Mülk Kullanım Sözleşmesi" başlığı altında düzenlenmiş olup, sözleşmeye konu dairenin kullanım hakkı 99 yıllığına kiracıya devredilmiştir. Sözleşme ile devre mülk sözleşmelerinde olduğu gibi hak sahibine ayni bir hak verilmemiş, sadece kullanım hakkı tapuya şerh edilmiştir. Yine yukarıda açıklandığı üzere sözleşme konusu dairenin yılın belli ya da belirlenebilir devrelerinde değil 99 yıllığına sürekli olarak kullanım hakkı kiralanmıştır. Sözleşmenin açıklanan bu niteliği uyarınca devre tatil sözleşmesi olmayıp, tapuya şerh edilen kira sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

            Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir. Davaya konu 16/04/1999 tarihli sözleşme ise "Doksandokuz Yıllık Mülk Kullanım Sözleşmesi" başlığı altında düzenlenmiş olup, sözleşmeye konu dairenin kullanım hakkı 99 yıllığına kiracıya devredilmiştir. Sözleşme ile devre mülk sözleşmelerinde olduğu gibi hak sahibine ayni bir hak verilmemiş, sadece kullanım hakkı tapuya şerh edilmiştir. Yine yukarıda açıklandığı üzere sözleşme konusu dairenin yılın belli ya da belirlenebilir devrelerinde değil 99 yıllığına sürekli olarak kullanım hakkı kiralanmıştır. Sözleşmenin açıklanan bu niteliği uyarınca devre tatil sözleşmesi olmayıp, tapuya şerh edilen kira sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

              Mahkemece; tapuya mülk kullanım sözleşmesi adı altında şerh edilen sözleşmenin devre tatil sözleşmesi niteliğinde olduğu, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta ise 4077 sayılı Kanunun 6/B ve 23.maddeleri uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmesi; en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla taşınmazın kullanım hakkının devri veya devri taahhüdünü içeren sözleşme olarak tanımlanmıştır. Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, devremülk satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2013 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararında; "4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik sözleşmesi dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların" temyiz incelemesinin Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağı belirtilmiş olmakla; uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu