Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satım sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkin olup, taraflar arasında imzalanan Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesine göre tapu devrinin yapıldığı, devre mülk satış sözleşmelerinin de tıpkı devre tatil sözleşmeleri gibi tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifadeyle devre mülk hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacağı, bu süre içinde sözleşmenin askıda olacağı, tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece de tüketicinin her zaman bu sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğu, somut uyuşmazlıkta da davacı açısından henüz muayene koşulu gerçekleşmediğinden yasal cayma süresi içinde cayma hakkı kullanılarak sözleşmenin davacı tarafından feshedildiği anlaşıldığından, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, muayene koşulunun gerçekleşmediği durumlarda davacı tarafından her zaman cayma hakkı kullanılarak sözleşmenin feshi talep...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği ile ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın Devremülk Pay Vaadi Sözleşmesinden kaynaklandığı ve davanın bu haliyle tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, devre mülk sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
KARAR Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı, sözleşmenin iptali ve ödenen 5.001,00 TL nin tahsili isteğine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karara yönelik davacı avukatının istinaf talebi BAM ilgili Dairesince esastan reddedilmiş, davacı avukatı bu sefer temyiz talebinde bulunmuş, 15.03.2018 tarihli ek-kararla davacı avukatın temyiz talebi kesinlik nedeniyle reddedilmiştir. Son olarak davacı avukatı BAM ilgili Dairesi'nin ek – kararını temyiz etmiştir. Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi ek kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesin kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1464 KARAR NO : 2023/1187 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2023 NUMARASI : 2023/81 ESAS 2023/88 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın devre mülk ve otel konseptinde çalışan bir firma olup davacının, davalı firmadan devre mülk hakkı satın almak için iletişime geçtiğini, davalı firmadan devre mülk hakkı satın almak isteğini ilettiğini, davalının davacıya en iyi özelliklerdeki bir bağımsız bölümden devre mülk hakkı tesis edeceğini, ödenmesi gereken bedelin 58.900,00- TL olduğunu, devir işlemleri için herhangi bir çaba gerekmediğini, kendilerine vekalet verilmesi halinde devir işlemlerinin de firma tarafından gerçekleştirileceğini, ön bilgilendirme formunun kargo ile gönderebileceklerini ve daha sonrasında istenen özelliklerde devre...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada ... 1.Tüketici Mahkemesince verilen görevsizlik kararının temyizi üzerine dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HMK.’nın 22/II. maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, ... 1. Tüketici Mahkemesinin 17.04.2014 günlü kararının davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla, yargı yeri belirleme olanağı bulunmayan dosyanın, davanın niteliği gözetilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere ... ... 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan tahliye talebine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanun'un 8. maddesiyle Yargıtay Yasası'nın 14. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararında; "4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik sözleşmesi dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların" temyiz incelemesinin Yüksek 13. Hukuk Dairesince yapılacağı belirtilmiş olmakla; uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 13.02.2019 gününde oybirliği ile karar verildi....
GEREKÇE : Davacı şirket, davalı tüketici ile devre mülk sözleşmesi imzaladığını, sözleşme kapsamında davalı tarafça tüm ödemelerin yapılmasına, sözleşmeye konu bağımsız bölümün kullanılmasına rağmen tapu devrinin alınmadığını beyanla davacı şirket adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline, aksi kanaatte olunması halinde rezervasyon bedeli, cezai şart ve tadilat giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkemece, taraflar arasında yapılan devre mülk sözleşmesinin adı yazılı olup geçersiz olduğu, bu sözleşmeye dayalı tapu iptal tescil talep edilemeyeceği, ancak sözleşme feshi ile sebepsiz zenginleşmeye dayalı taraflarca karşılıklı verilenlerin talep edilebileceği gerekçeleri ile davacının birincil talebi olan tapu iptal tescil talebinin reddine, ikincil taleplerinden sözleşmenin iptali talebinin kabulüne diğer davacı ikincil taleplerinin reddine karar verilmiş, karar, davacı tarafça istinaf edilmiştir....
Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08/01/2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle davalıya verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstanbul 6. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hisseli gayrimenkul satışından kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili davacı ile davalı şirket arasında devre mülk sözleşmesi tanzim edildiği, bahse konu senedin bu sözleşmeye karşılık alındığı hususlarının davalı tarafından inkar edilmemiş olduğunu, davalının cevap dilekçesinde hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi akdettiğini, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığını, buna karşılık müvekkilinden senet alındığını açıkça ikrar ettiğini, tapu devrinin yapılmamış olduğunun sabit olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı satıcı tarafından başlatılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteğine ilişkindir....