WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, davalı şirketle imzaladığı 10/11/2012 tarihli devre tatil sözleşmesi ile devre mülk satın alarak 8500,00-TL peşin ödeme yaptığını, aldatıcı vaat ve taahhütlerde bulunduklarını, 17/09/2013 tarih 26151 yevmiye nolu ihtarı ile cayma hakkını kullanmasına rağmen sözleşme bedelinin iade edilmediğini ileri sürerek 8.500 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan 10/11/2012 tarih 114016 sayılı devre mülk sözleşmesinin feshine, sözleşme gereğince davacı tarafından davalıya ödenen 8500-TL sözleşme bedeli ve ihtarname ücreti 175-TL olmak üzere toplam 8675-TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, devre tatil sözleşmesinden dönmesi sebebi ile ödediği bedelin iadesi için eldeki davayı açmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesi ve devre mülk kira sözleşmesinin iptali ile devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedellerin iadesi ve devre mülk hakkına ilişkin kira alacağının tahsili istemidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın esası devre mülk sözleşmesine ilişkin olup davanın niteliği ve Mahkemenin nitelemesi ile Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 06.10.2016 günlü 2016/11257-2016/17818 E.K. sayılı emsal niteliği taşıyan ilamı nazara alındığında inceleme görevinin Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'ne ait olduğu anlaşılmaktadır....

      Belediyesinin de ‘devre mülklerin proje, yapım, işletme, bakım ve çevre düzenini üstlendiğinin’ belirtildiği, Belediyenin güvencesi altında devre mülk satışları yapmak üzere Belediye Başkanlığı adına temsilci sıfatıyla Şirket ortağı ve yetkilisi ... ...’e Belediyece yetki verildiği, Şirket muhasebecisi ve denetmeni olarak bizzat Belediye görevlisinin yetkilendirildiği ve devre mülk inşası amacına yönelik olarak Belediyenin tapu payının davalı Şirkete temlik edildiği; dolayısıyla davalı ...’nın bu işlem ve davranışlarıyla alıcılar üzerinde satıma konu devre mülklerin teslimi konusunda bir intiba oluşturup, satıcı Şirkete beslenen güveni pekiştirdiği, diğer bir ifadeyle devre mülkler için güvence verdiği ve satın alma kararının verilmesinde etkili olduğu, toplanan delillerden açıkça anlaşılmaktadır....

        DAVANIN KABULÜ İLE, 1- 13.500 TL devre mülk bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2- Davacı adına kayıtlı Nevşehir ili Kozaklı İlçesi Emek Mahallesi 70 ada 5 parsel C Blok 5 kat 74 nolu bağımsız bölümde 1/51 hisse ile kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline..." şeklinde hüküm kurulmuştur. İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dava, tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit ve davalıya ödenen bedelin davalıdan tahsili talebine ilişkindir....

        İlk Derece Mahkemesince; davacının terditli olarak açtığı tapu iptali ve tescil talebi ile müsbet zararın giderilmesine yönelik talebin reddine, davacının menfi zarar talebinin kabulü ile; toplam 217.040,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, bu karara karşı davacı ve davalı T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46....

        KARŞI OY Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satış sözleşmesine ilişkin olup 4077 Sayılı Yasanın 4822 Sayılı Yasa ile değişik 3-e maddesinde tüketici, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Somut olayda davacılar murisinin devre mülk satış sözleşmesini oluşturan taşınmazları ticari veya mesleki amaçla edindiğine dair delil mevcut olmadığı gibi bu yönde bir iddia da bulunmamaktadır. Davacılar murisinin “...” isimli devre mülklerin üçüncü kişilere satılmasında aracılık hizmeti vermesi dolayısıyla oluşan komisyon alacağına karşılık söz konusu devre mülklerin davacıların murisine satılmış olması sonuca etkili değildir. Devre mülk satış bedeli nakden ödenebileceği gibi aynen ya bir hizmet vermek suretiyle de ödenebilir. Somut olayda davacılar murisinin vermiş olduğu aracılık hizmeti karşılığında doğan komisyon alacağı, satış bedeli yerine geçmiştir....

          DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İSTANBUL ANADOLU 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 13/02/2020 tarihli ve 2019/250E. 2020/122K. sayılı dosyasında verilen karar; Davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

          Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinde söz konusu devremülkün sözleşmede belirtilen sürede teslim edilmemesinden kaynaklanan ecrimisil bedelinin tahsiline ilişkindir. Davalı tarafından davacıya biri 21.04.2014 ve diğeri 14.03.2014 tarihinde olmak üzere iki adet taşınmazın tapusu devredilmiş olup davacı tarafından tapu örneği dosyaya sunulmuş, davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde de tapu devri hususu kabul edilmiştir. Mahkemece, taraflar arasında yapılan sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması nedeniyle geçersiz olduğu ve bu sözleşmede düzenlenen cezai şartın da geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki, davacının talebi, süresinde teslim edilmeyen devre mülk nedeniyle ecrimisil alacağına ilişkin olup adi şekilde yapılan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi tapu devri ile birlikte geçerlilik kazanmıştır....

            devre mülk sözleşmesi olup ayni edim içeren bir sözleşme olmadığını, bu tür sözleşmelerin kanunda öngörülen resmi yazılı şekilde yapılması gerektiğini, resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin kanunen geçerliliği olmadığını, hüküm doğurmadığını, tüm bunların yanı sıra Devre tatil sözleşmelerinin ”kapıdan satış” niteliğinde sayılmış olduğundan, müvekkilinin tatil yerini gördükten sonra yedi gün içerisinde sözleşmeden vazgeçebilme hakkı olduğunu, Devre tatil sözleşmesinden cayma hakkı, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren değil tecrübe ve muayene tarihinden itibaren yani tatil yerinin alıcı tarafından fiili olarak kullanıldığı günden sonra başladığını, ayrıca devre tatil evini ya da evin konumunu beğenmeyen müşterinın devre tatil sözleşmesinden cayarak ödediği paraları geri alabileceğini, müvekkilinin gerek sözleşmenin yapılmış olduğu tarih gerekse de dava tarihi itibariyle sözleşmeye konu hissesini almış olduğu daireden henüz yararlanamamış olduğunu, mal ve hizmetten bugüne kadar da hiçbir...

            Mahkemece; sözleşmenin Devre Tatil Sözleşmesi niteliğinde olduğu, Devre Tatil Sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda 4077 sayılı Kanunun 6/B ve 23.maddeleri uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmesi; en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla taşınmazın kullanım hakkının devri veya devri taahhüdünü içeren sözleşme olarak tanımlanmıştır. Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir....

              UYAP Entegrasyonu