- K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili şirket ile davalılar arasında 24.01.2014 tarihli Devre Mülk Satış Sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme uyarınca sözleşmede belirtilen bağımsız bölümlerin mesken olarak kullanıma tahsisli devre mülk dairelerinin toplam 719.743,00 TL karşılığında devre mülk olarak satışı ile tapu devri konusunda anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin ödemelerini yerine getirmiş olmasına karşın davalıların edimlerini yerine getirmediğini, davalılara keşide edilen ihtarnamenin de semeresiz kaldığını, davalılara yapılan ödemenin hem de cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek, takibe vaki itirazın iptali istemiyle açmış olduğu davada ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
Maddesi uyarınca ek süre sonunda 30/12/2014 tarihinde teslim edileceğinin vaat edildiğini, ancak davalı şirketin devre mülkleri teslim etmediği gibi tapu kaydında da devre mülk hakkını tesis ettirmemiş ve bu nedenle müvekkilinin elde etmiş olduğunu haktan sözleşme tarihinden bugüne kadar yararlanamadığını, davacının sözleşme gereğince bütün edimini ifa ettiğini, borçlarını ödediğini ancak davalı şirketin edimini ifa etmediğini, taşınmazı teslim etmediği gibi tapu kay dı ile devre mülk hakkının tesisini de sağlamadığını ve böylece müvekkilinin sözleşmeden cayma hakkını kullanma olacağını doğduğunu, açıklanan nedenlerle edimin ifa edilmemesi ve aldatma sebebiyle davalı şirket ile davacı arasında 26/11/2013 ve 28/11/2013 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmelerinin yargı kararı ile geçersiz sayılması neticesinde davalı şirket nezdinde sebepsiz zenginleşmeye sebep olan alacağın denkleştirici adalet ilkesi ve munzam zarar hesaplaması yapılarak şimdilik 10.000 TL'sinin ilk dava tarihi olan...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Ankara 1. Tüketici ve Yalova 4....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı arasında 11.10.2014 tarihinde devre tatil sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, davalı taraf yakınları ile birlikte devre tatil sözleşmesine istinaden müvekkil şirket tesislerinde konakladığını ve hizmet aldığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararından anlaşıldığı üzere mahkeme yargıcı devre tatil sözleşmeleri ile devre mülk sözleşmelerini ayırt edemediğini ve somut olayımızda devre tatil sözleşmesi akdedilmesine rağmen devre mülk sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulamış olduğunu, yerel mahkemenin somut olayımızla hiç ilgisi olmamasına rağmen Kat Mülkiyeti Kanununun somut olaya uygulamış olduğunu, devre tatil sözleşmeleri mülk hakkı vermeyeceğini, devre tatil sözleşmeleri, tüketiciye yılın belli döneminde hizmet alma hakkı sağladığını, devre tatil sözleşmelerinin resmi şekilde yapılmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakta olduğunu, devre tatil sözleşmeleri adi yazılı şekilde yapılabileceğinin sabit olduğunu, devre tatil sözleşmesinin...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; devre mülk sözleşmeleri müşterek mülkiyet payına bağlı hisse devri içerdiğinden cayma ihtarının noter aracılığı ile yapılması gerektiğini, cayma süresi bakımından eksik bilgilendirme halinde cayma süresinin uzayacağı ve tapu devri yapılan yerde fiili teslim olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği buna bağlı olarak da cayma hakkının kullanımın süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, davacının sözleşmeyi benimsediğini ve halihazırda tapusunu teslim aldığını, sözleşmenin yerel mahkeme tarafından hatalı nitelendirildiğini, davaya konu sözleşmenin bir devre mülk sözleşmesi olmadığını, bu nedenle de devre mülk sözleşmesinin unsurlarını taşıması da gerekmediğini, müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin taraf iradeleri esas alınarak değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle yerel mahkeme tarafından verilen hükmün kaldırılmasına, haksız davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah. sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve imzalanan senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4. Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) ve ... 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Devre mülk sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Asliye Hukuk ile ... 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar (devre mülk) satış sözleşmesinden kaynaklı alacak davasında ... 13. Tüketici ve ... 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinden kaynaklı gayrimenkulün zamanında teslim edilmemesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. ... 13. Tüketici Mahkemesince, davacı tarafından kişisel kullanımı aşacak şekilde dokuz adet devremülk satın alındığı, alacağın ticari niteliğine göre tüketici mahkemesi görevli olmayıp, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 6....
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı firmadan 02/08/2014 tarihinde Hisseli Gayrimenkul sözleşmesi ile 3.000,00 TL'si kredi kartı ile kalan 14.000,00 TL'si de 08/09/2014 tarihinde Bank Asya kanalı ile davalı firmanın hesabına aktarılarak toplamda 17.000,00 TL'ye sözleşme yapılarak hisseli satış sözleşmesi tanzim edildiğini, davalı firmanın hiçbir edimlerini yerine getirmediğini, aidatların her yıl enflasyon oranında arttığını, 6502 sayılı yasaya göre yapı ruhsatı olmadığını bu nedenle satışın usul ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşmenin devre mülk sıfatında değil devre tatil mahiyetinde olduğunu, aradan zaman geçmesine rağmen davalının tapu ile ilgili bir girişimde bulunmadığını, devre mülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şekli konusunda edimleri yerine getirmediğini, devre tatilin ön ödemeli olarak satılması halinde, inşaatı sürerken tamamlanması vaadine dayalı olarak satışından devir ve teslim tarihine kadar tüketicinin her hangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme...