WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

farkını bilebilecek nitelikte olduğunu, davalı şirketin internet sitesi de incelendiğinde ana Sayfasındaki ''devremülk'' seçeneğini de görüldüğünü, davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, hal böyle olunca, davalı şirketin, bahsedilen iki sözleşme arasındaki farkı bileceğinin mutlak olduğunu, daha önce aynı mahkemede, aynı konuda farklı müvekkillerinin ve farklı dosya esas numaralarında kayıtlı dosyalarının olduğunu belirttiklerini, bu dosyalarında davalı şirket yöneticisinin devre mülk sözleşmesi yaptığını ve bunun bedelinin ödendiğini ikrar ettiğini, yine davalı müvekkilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, kabul anlamına gelen bu beyanın : '' Dosyaya sunduğumuz delillerden de anlaşılacağı üzere hasıl-ı dava olan devre mülk, davacıya anılan sebeplerle zamanında teslim edilememiş ve tapu devri yapılamamıştır....

Davanın dayanağı olan bila tarihli devre mülk satış sözleşmesinin, Ankara ili, Ayaş ilçesi, Uğur Çayırı Köyünde bulunan taşınmazdaki devre mülk hissesinin davalı tarafından, davacıya satışına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Taraflarca daha sonra 30.12.2018 tarihli 2. bir sözleşme yapılmış, devredilen devre mülk ve satış bedeli (22.110,00 TL) bu sözleşmeyle değiştirilmiştir. Tapu kayıtlarının incelenmesinde, taraflar arasındaki ilk akdedilen sözleşmeye konu taşınmazın bir kısım payının 31/10/2018 tarihinde, davalı tarafından, davacıya devredildiği görülmüştür. Taraflar arasında imzalanan 2 adet sözleşmeye, bedele ve bedelin ödendiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır....

İSTİNAF SEBEBİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; devre mülkün inşaatının tamamlandığını, davacıya tapu devrinin yapıldığını, davacının 24- 31 Mart 2017 ve 24- 27 Mart 2018 tarihlerinde kendi devre mülkünde konaklayarak tecrübe ve muayene şartını sağladığını, konaklama günlerine isabet eden bedelin mahsup edilmediğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi ve alacak talebine ilişkindir. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının TMK'nın 706, TBK'nın 237, Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunludur. Taşınmazlara ilişkin olarak haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersiz olup taraflar geçersiz sözleşmeye dayalı olarak verdiklerinin iadesini her zaman isteyebilirler....

Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, sözleşme bedeli olarak davacı tarafından davalı şirkete 14.350,00 TL ödendiğine dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olduğundan haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersiz olup, taraflar geçersiz sözleşmeye dayalı olarak verdiklerinin iadesini her zaman talep edebilirler. Devre mülk hakkı ise 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir haktır. Bu hak da taşınmazın aynına ilişkin olduğundan satışının resmi şekilde yapılması zorunludur....

İlgili Hukuk 1. 637 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun Devre Mülk Hakkı başlıklı 57 nci maddesi 2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanun'un 58 inci maddesi 3. Değerlendirme 1-Devre mülk hakkı, 10.06.1985 tarihli 3227 sayılı Kanun’la 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na eklenen hükümlerle kabul edilmiştir. Anılan Kanun'un 58 inci maddesinde devre mülk hakkının, ancak mesken nitelikli, kat mülkiyetine veya kat irtifakına çevrilmiş yahut müstakil yapılarda kurulabileceği belirtilmiştir. Buna göre, devre mülk hakkının kurulabilmesi için yapının kat mülkiyetine veya kat irtifakına çevrilmiş bir bağımsız bölüm veya müstakil bir yapı olması ya da müstakil bir yapı söz konusu ise, bu yapının paylı mülkiyet şeklinde mülkiyet konusu olması gerekir. Çünkü, devre mülk “müşterek mülkiyet payına bağlı” bir irtifak hakkı (yararlanma hakkı) olarak kurulabilir....

    Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır. Davacı ile...Organizasyon ... İnş. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan bila tarihli ... Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 3. maddesinde "Sözleşmeye konu devre mülk satıcının Kütahya İli, ...... da bulunan taşınmaz üzerinde yapılacak olan ...’da yer alan yarı hisseli devre mülk satışı için ön akit düzenlenmesinden ibarettir." ve davacı ile ... İşl. ... İnş. Paz....

      Uyuşmazlık konusu devre mülk sözleşmelerinin/hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin taşınmaz devrini içermesi nedeniyle adi yazılı şekilde yapılmasının geçersiz olmasına rağmen taşınmazın tapu kaydının devri halinde geçersiz olan sözleşmenin geçerlilik kazanacağı, bu durumda mahkemece tapu kaydının tüketiciye devredilip devredilmediği, devredilmişse devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulacağı, son fıkrada ise, maddede düzenlenen hususlarla ilgili uygulama usul ve esaslarının yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir....

        Davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, hal böyle olunca, davalı şirketin, bahsedilen mahkemede, aynı konuda farklı müvekkillerimiz ve farklı dosya esas numaralarında kayıtlı dosyalarının olduğunu belirttiğini, yine davalı müvekkilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, kabul anlamına gelen bu beyanın aynen; '' Dosyaya sunduğumuz delillerden de anlaşılacağı üzere hasıl-ı dava olan devre mülk, davacıya anılan sebeplerle zamanında teslim edilememiş ve tapu devri yapılamamıştır. Ancak bu durum karşısında müvekkil şirket, sözleşme imzaladığı müşterilerine tapu devrini yapamasa da taşınmazların kullanımı konusunda her türlü kolaylığı sağlamakta, gerektiğinde muadil devre mülklerde müşterilerine konaklama imkanı sunmaktadır. Bu durumu göz ardı ederek tapu devri yapılmadığından bahsederek işbu davanın ikame edilmesi hakkın kötüye kullanımı teşkil etmektedir....

        Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 18.02.2008 gün ve 1104-36 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2015 NUMARASI : 2015/203-2015/512 Uyuşmazlık; devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, benzer sözleşmeler nedeniyle davalı şirket aleyhine açılan dava dosyalarının temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesince gerçekleştirilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu