Dosya kapsamından, taraflar arasında 21.02.2008 gün ve 11100106 nolu “Devre mülk satış sözleşmesi”nin düzenlendiği sözleşme resmi olmadığından hak kaybına uğrayacağını belirterek davacının geçersiz sözleşmenin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istendiği 21.02.2008 günlü devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2022 NUMARASI : 2021/291 ESAS - 2022/282 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07/07/2022 tarih ve 2021/291 Esas 2022/282 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacının istinaf başvurusu Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6 . Hukuk Dairesi'nin 02/11/2022 tarih 2022/2280 Esas 2022/1213 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilmekle; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Müvekkil ile davalı şirket arasında 5345 sözleşme numaralı ve 06.04.2013 tarihli, Hatay ili Erzin ilçesi Başlamış köyü Dümbürdek mevkiinde bulunan 1. Pafta, 364 ve 365 parseller üzerinde kurulu 4. Blok 3. Kat Daire No:433 dairesinin devre mülk kullanımını kapsayacak şekilde sözleşmeye konu tesiste Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi imzalanmıştır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı arasında 11.10.2014 tarihinde devre tatil sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, davalı taraf yakınları ile birlikte devre tatil sözleşmesine istinaden müvekkil şirket tesislerinde konakladığını ve hizmet aldığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararından anlaşıldığı üzere mahkeme yargıcı devre tatil sözleşmeleri ile devre mülk sözleşmelerini ayırt edemediğini ve somut olayımızda devre tatil sözleşmesi akdedilmesine rağmen devre mülk sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulamış olduğunu, yerel mahkemenin somut olayımızla hiç ilgisi olmamasına rağmen Kat Mülkiyeti Kanununun somut olaya uygulamış olduğunu, devre tatil sözleşmeleri mülk hakkı vermeyeceğini, devre tatil sözleşmeleri, tüketiciye yılın belli döneminde hizmet alma hakkı sağladığını, devre tatil sözleşmelerinin resmi şekilde yapılmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakta olduğunu, devre tatil sözleşmeleri adi yazılı şekilde yapılabileceğinin sabit olduğunu, devre tatil sözleşmesinin...
Uyuşmazlık konusu devre mülk sözleşmelerinin/hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin taşınmaz devrini içermesi nedeniyle adi yazılı şekilde yapılmasının geçersiz olmasına rağmen taşınmazın tapu kaydının devri halinde geçersiz olan sözleşmenin geçerlilik kazanacağı, bu durumda mahkemece tapu kaydının tüketiciye devredilip devredilmediği, devredilmişse devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulacağı, son fıkrada ise, maddede düzenlenen hususlarla ilgili uygulama usul ve esaslarının yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah. sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmelerin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4. Tüketici ve ... 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada Kocaeli 2.Tüketici ve Yalova 4....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 23/06/2015 tarih İD 201764 sözleşme no'lu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,senetlerin davacıya iadesine ve peşin ödenen 1.800,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 23.06.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 08/03/2015 tarih İD 501304 sözleşme no'lu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 08.03.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Bir başka anlatımla devre mülklerin bedelini hizmet vererek ödemiştir. Dolayısıyla satış bedelinin ödenme şekli yanlar arasındaki ilişkiyi tüketici hukukuna tabi olmaktan çıkarmayacaktır. Önemli olan davacılar murisinin söz konusu devre mülkleri ne amaçla edindiği ve kullanacağıdır. Somut olayda davacılar murisinin satın aldığı ve teslimi yapılmayan devre mülkleri ticari veya mesleki amaçla kullanacağına dair dosyada bir kanıt ve iddia da bulunmadığına göre tüketici mahkemesinin davayı görüp sonuçlandırmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile davalıya verilen senetlerin iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....