Hotel bünyesinde devre mülk sahibi olduğunu, 15 gün devre tatil kullanım hakkını salgın sebebi ile kullanamadığını, hizmetten yararlanmaması sebebi ile hakem heyetine başvuru yaptığını, hakem heyetinin talebinin kabulüne karar verdiğini, davalının husumet itirazının yerinde olmadığını, ... Hotel'in devre mülkte tapu sahibi olduğunu, aynı kullanım alanı içinde olan tesiste kendisi tarafından otel ve devre mülk işletmesinin ayrı kişilerce yönetildiğini bilmesinin söz konusu olmadığını, devre mülk hakkından yararlanması sebebi ile tüketici olduğunun açık olduğunu, 2020 yılı döneminde devre mülkten hiç faydalanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 18.4.2010 tarihli devre mülk sözleşmesi yaptığını ancak sözleşme şartlarının yerine getirilmediğini, tapu devrinin verilmediğini, 16.3.2012 tarihli ihtarla sözleşmeden döndüğünü ve senetlerin iadesini talep etiğini ancak davalının haksız olarak senetleri icraya koyduğunu ileri sürerek, senetlerin iptali ile borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının sözleşme gereğince cayma hakkını süresinde kullanmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında düzenlenmiş bulunan 18.4.2010 tarihli " devre mülk hissesinin satış vaadi sözleşmesi " başlıklı belge ile devre mülk hissesinin satışının vaad edildiği ancak taşınmazın tapuda devir işleminin gerçekleşmediği gibi teslimininde yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Sözleşmesinin farkını bilebilecek nitelikte olduğunu, davalı şirketin internet sitesi de incelendiğinde ana sayfasındaki ''devremülk'' seçeneğini de görüldüğünü, davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, hal böyle olunca, davalı şirketin, bahsedilen iki sözleşme arasındaki farkı bileceğinin kuşkusuz mutlak olduğunu, daha önce aynı mahkemede, aynı konuda farklı müvekkillerinin ve farklı dosya esas numaralarında kayıtlı dosyalarının olduğunu belirttiklerini, yine davalı müvekkilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiklerini, kabul anlamına gelen bu beyanın ''Dosyaya sunduğumuz delillerden de anlaşılacağı üzere hasıl-ı dava olan devre mülk, davacıya anılan sebeplerle zamanında teslim edilememiş ve tapu devri yapılamamıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin içeriğine göre sözleşmenin tapu devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. Yalova 2....
davalı şirketin İnternet Sitesi de incelendiğinde ana sayfasındaki ''devremülk'' seçeneğinin de görüldüğünü, davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, hal böyle olunca, davalı şirketin, bahsedilen iki sözleşme arasındaki farkı bileceğinin mutlak olduğunu, daha önce aynı mahkemede, aynı konuda farklı müvekkillerinin ve farklı dosya esas numaralarında kayıtlı dosyalarının olduğunu belirttiklerini, bu dosyalarında davalı şirket yöneticisinin devre mülk sözleşmesi yaptığını ve bunun bedelinin ödendiğini ikrar ettiğini, yine davalı müvekkilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, kabul anlamına gelen bu beyan aynen : '' Dosyaya sunduğumuz delillerden de anlaşılacağı üzere hasıl-ı dava olan devre mülk, davacıya anılan sebeplerle zamanında teslim edilememiş ve tapu devri yapılamamıştır....
Sözleşme içerisindeki devre mülk devre tatil ayrımını, şekil şartını ve 15 güne dair yasal düzenlemeleri bil(e)meyen bilmesi de beklenemeyecek müvekkili tarafından sadece davalı şirkete olan güvene dayalı olarak imzalandığını ve detaylı inceleme yapma gereği duymadığını, müvekkilinin ve birçok kişinin Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığı ve tapu verileceği iradesiyle sözleşmeyi imzaladıklarını, yaşanan bu somut olay karşısında davacı müvekkilinin ve birçok müvekkilinin iradeleri yanıltılarak dürüstlük kuralına uygun davranmayan davalı tarafından hak kaybına uğratıldıklarını, yapılan işlem neticesinde gerçek amacın, hata/hile yoluyla müzayaka ile fesada uğramış olduğunu, alacaklı konumunda olan iyi niyetli davacı müvekkilinin hukuki amacına, devre mülk edinme amacına ulaşmasının engellendiğini, davalı şirketin asıl amacının; Devre mülk satışı yapıyor olarak gösterip aslında çıkarı doğrultusunda devre tatil satış vaadi sözleşmesi yapmak olduğunu, yapılan bu işlemin davalının hukuku...
Tüketici Mahkemesi ve... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılması gerektiği ve taşınmazın aynına bağlı hak olmadığı, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi ve .... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmelerinin Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenmiş olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi, devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmayıp haricen yapıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....
Turz. ve Tic.A.Ş. arasındaki davadan dolayı ... 3. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 18.06.2009 gün ve 336-231 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İşl.Ltd.Şti. vs. arasındaki davadan dolayı ... 3 Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.02.2012 gün ve 2011/574-2012/40 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan hisse devrinin iptâline ilişkin olup, kararın temyizen incelenmesi görevi ... Yüksek 13.Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli ... Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 16.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....