No:61, 34212 Bağcılar/İstanbul adresinde bulunan La Qint otele çağırdıklarını ve müvekkilini toplantıya gittiğinde tanıtımlar yapılmış ve o an detayı ile düşünme fırsatı vermeden toplam bedeli 52.000.00 TL olan satış sözleşmesi imzalattırıldığını, davacının da Denizbank Yenibosna şubesiden kredi çekerek bu bedeli ödediğini, davacının cayma hakkının kullanmasının engellenmek istendiğini, İmzalamış olduğu sözleşmelere ilişkin olarak davacıya devre mülk kat mülkiyet tapu tahsisi yapılmış bir yer bulunmadığını, sözleşmeye konu projenin henüz bitmemiş ve yer teslimi yapılmadığını ve tatilin kullandırılmadığını, davalı tarafın edimlerini yerine getirmediğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 52.000,00TL nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizleriyle birlikte davacıya iadesini talep etmiştir....
Tüketici ve Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanunun 3 ve 23. maddeleri kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan,4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi tüketici mahkemelerine verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince; davacının terditli olarak açtığı tapu iptali ve tescil talebi ile müsbet zararın giderilmesine yönelik talebin reddine, davacının menfi zarar talebinin kabulü ile; toplam 217.040,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, bu karara karşı davacı ve davalı T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46....
nitelikte olduğunu, davalı şirketin İnternet Sitesi de incelendiğinde Ana Sayfasındaki ''devremülk'' seçeneğinin de görüldüğünü, davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, hal böyle olunca, davalı şirketin, bahsedilen iki sözleşme arasındaki farkı bileceğinin mutlak olduğunu, daha önce aynı mahkemede, aynı konuda farklı müvekkillerinin ve farklı dosya esas numaralarında kayıtlı dosyalarının olduğunu belirttiklerini, bu dosyalarında davalı şirket yöneticisinin devre mülk sözleşmesi yaptığını ve bunun bedelinin ödendiğini ikrar ettiğini, yine davalı müvekkilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, kabul anlamına gelen bu beyanın; '' Dosyaya sunduğumuz delillerden de anlaşılacağı üzere hasıl-ı dava olan devre mülk, davacıya anılan sebeplerle zamanında teslim edilememiş ve tapu devri yapılamamıştır....
farkını bilebilecek nitelikte olduğunu, davalı şirketin internet sitesi de incelendiğinde ana sayfasındaki ''devremülk'' seçeneğini de görüldüğünü, davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, hal böyle olunca, davalı şirketin, bahsedilen iki sözleşme arasındaki farkı bileceğinin kuşkusuz mutlak olduğunu, daha önce aynı mahkemede, aynı konuda farklı müvekkillerinin ve farklı dosya esas numaralarında kayıtlı dosyalarının olduğunu belirttiklerini, bu dosyalarında davalı şirket yöneticisinin devre mülk sözleşmesi yaptığını ve bunun bedelinin ödendiğini ikrar ettiğini, yine davalı müvekkilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, kabul anlamına gelen bu beyanın aynen '' Dosyaya sunduğumuz delillerden de anlaşılacağı üzere hasıl-ı dava olan devre mülk, davacıya anılan sebeplerle zamanında teslim edilememiş ve tapu devri yapılamamıştır....
farkını bilebilecek nitelikte olduğunu, davalı şirketin internet sitesi de incelendiğinde ana Sayfasındaki ''devremülk'' seçeneğini de görüldüğünü, davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, hal böyle olunca, davalı şirketin, bahsedilen iki sözleşme arasındaki farkı bileceğinin mutlak olduğunu, daha önce aynı mahkemede, aynı konuda farklı müvekkillerinin ve farklı dosya esas numaralarında kayıtlı dosyalarının olduğunu belirttiklerini, bu dosyalarında davalı şirket yöneticisinin devre mülk sözleşmesi yaptığını ve bunun bedelinin ödendiğini ikrar ettiğini, yine davalı müvekkilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, kabul anlamına gelen bu beyanın : '' Dosyaya sunduğumuz delillerden de anlaşılacağı üzere hasıl-ı dava olan devre mülk, davacıya anılan sebeplerle zamanında teslim edilememiş ve tapu devri yapılamamıştır....
GEREKÇE : Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; yerel mahkemenin dava dilekçesindeki tapu devrinin müvekkile nasıl yapıldığına dair anlatımı hatalı olarak değerlendirdiğini ve görevsizlik kararı verdiğini, davacının herhangi bir yatırım kastı veya buna yönelik bir girişimi hatta niyeti olmadığını, davacının hiç faydalanmadığı devre mülk sözleşmesinden en başından beri caymak istediğini, davacının karşı tarafın yardım edeceğine dair söylemiyle vekalet çıkarması ve devre mülkün satılmasını istemesinin tamamen bu ilişkiden kurtulmak için olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Davacı tüketici davalı şirket ile devre mülk sözleşmesi imzaladığını, cayma hakkının kullanılması nedeniyle sözleşmenin iptaline ve ödediği bedelin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk ve ... 11. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinden kaynaklı gayrimenkulün devri, zamanında teslim edilmemesinden kaynaklı gecikme tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının bu yerleri yatırım yada ticari amaçla değil tatil amaçlı aldığı ve tatil sürelerinin uzatılması için uygulamada birden fazla dönem alındığı, alınan devremülk adetinin üç tane olmasının makul olduğu ve davacının tüketici konumunda ve uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve Konya Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalının devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasıyla bir miktar alacağın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Tüketici Mahkemesi ise, davacının devre mülkleri yatırım amaçlı edindiği, bu nedenle uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar vermiştir....
Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....