Satış Vaadi Sözleşmesiyle Devre Tatil Satış Vaadi Sözleşmesinin farkını bilebilecek nitelikte olduğunu, davalı şirketin İnternet Sitesi de incelendiğinde ana sayfasındaki ''devremülk'' seçeneğinin de görüldüğünü, davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, hal böyle olunca, davalı şirketin, bahsedilen iki sözleşme arasındaki farkı bileceğinin kuşkusuz mutlak olduğunu, daha önce aynı mahkemede, aynı konuda farklı müvekkillerinin ve farklı dosya esas numaralarında kayıtlı dosyalarının olduğunu belirttiklerini, bu dosyalarında davalı şirket yöneticisinin devre mülk sözleşmesi yaptığını ve bunun bedelinin ödendiğini ikrar ettiğini, yine davalı müvekkilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, kabul anlamına gelen bu beyan aynen : '' Dosyaya sunduğumuz delillerden de anlaşılacağı üzere hasıl-ı dava olan devre mülk, davacıya anılan sebeplerle zamanında teslim edilememiş ve tapu devri...
: '' Dosyaya sunduğumuz delillerden de anlaşılacağı üzere hasıl-ı dava olan devre mülk, davacıya anılan sebeplerle zamanında teslim edilememiş ve tapu devri yapılamamıştır....
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ile davacı tarafından davalıya verilen paranın iadesi talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6502 sayılı TKHK'nun 50/9. maddesinde, “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır.” şeklinde yer alan düzenlemeyle devir ve teslim edilene kadar geçen sürede sözleşmenin askıda olduğu belirtilmiştir. Yine, tüketici teslim ve devir edilene kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİMahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapu iptal istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Asliye Hukuk ( Tüketici mahkemesi sıfatıyla ) Mahkemesi ile .... 1....
Devre Tarihi: 29 Ağustos / 12 Eylül olan sözleşme ile devre mülk satın aldığını, söz konusu devre mülkün süresi içerisinde teslim edilmediği gibi bu yerlerinde ne zaman yapılacağı, müvekkiline ve diğer devre mülk satın alanlara teslim edileceğinin de belli olmadığını, müvekkilinin tüm iyi niyetli girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, müvekkiline devre mülkün teslim edilmediğini, müvekkilinin devre mülk için ödemiş olduğu 8.685,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA :Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) açılan dava hakkında 12/07/2018 tarih ve 2016/477 Esas, 2018/332 Karar sayılı kararı ile dosyanın görevli ve yetkili Ankara 6....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; -Davalı firma devre mülk ve otel konseptinde çalışan bir firma olduğunu, vekil eden davacının, davalı firmadan devre mülk hakkı satın almak için iletişime geçtiğini ve davalı firmadan devre mülk hakkını satın almak isteğini ilettiğini, -Davalı firma vekil eden davacıya, en iyi özelliklerdeki bir bağımsız bölümden devre mülk hakkı tesis edeceğini, ödenmesi gereken bedelin 58.900,00 TL olduğunu, devir işlemleri için herhangi bir çaba gerekmediğini, kendilerine vekalet verilmesi halinde devir işlemlerinin de firma tarafından gerçekleştirileceğini, ön bilgilendirme formu kargo ile gönderebileceklerini ve daha sonrasında istenen özelliklerde devre mülkü gezip görerek seçtikten sonra sözleşme akdedileceğini bildirdiklerini, -Vekil edenin davacının, davalı firmanın faaliyetini gerçekleştirdiği adrese 28.07.2022 tarihinde gittiğini ve davalı yanın icra ettiği iş kapsamında devre mülk satın almak için görüşmelerini...
Uyuşmazlık konusu devre mülk sözleşmelerinin/hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin taşınmaz devrini içermesi nedeniyle adi yazılı şekilde yapılmasının geçersiz olmasına rağmen taşınmazın tapu kaydının devri halinde geçersiz olan sözleşmenin geçerlilik kazanacağı, bu durumda mahkemece tapu kaydının tüketiciye devredilip devredilmediği, devredilmişse devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulacağı, son fıkrada ise, maddede düzenlenen hususlarla ilgili uygulama usul ve esaslarının yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir....
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir. Bu hüküm, Yönetmeliğin amacını tanımlayan 1.maddesi ve kapsamını tanımlayan 2.maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, Yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır....
Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafça üç ayrı sözleşme nedeniyle devre mülk binasının tamamlanmadığından ve cayma hakkının kullanıldığından bahisle, sözleşmenin feshi ve ödenen bedellerin iadesinin istendiği, ancak dava dilekçesinde sadece iki adet tapu senedinin sunulduğu, tapu sicil müdürlüğünden gelen müzekkere cevabında da, davacı adına kayıtlı iki adet devre mülk bulunduğu anlaşıldığından, öncelikle, davacı vekilinden müvekkiline kaç adet tapu devri yapıldığının yeniden sorulması ve gerekirse, tapu kaydının yeniden istenilmesi suretiyle ve ayrıca dava dilekçesindeki sözleşmenin feshine dair istemin aynı zamanda zorunlu olarak tapu iptalini de gerektirdiği gözetilerek ve yine tapu devri yapılan sözleşmeler yönünden yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında da bahsi geçtiği üzere, sözleşmenin şekle aykırılığı ileri sürülemeyeceğinden, bu sözleşmeler yönünden ifa edilmemesi sebebiyle, tapu devri yapılmayan sözleşme yönünden ise, adi yazılı şekilde yapılmış olması sebebiyle şekle aykırılık gerekçesiyle...
Davalı Termal&Termal vekili istinaf dilekçesinde özetle, sözleşmenin hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, bu davada ki uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözülmesi gerektiğini, devre tatil sözleşmesi olmadığı için sözleşmenin hiçbir satırında cayma hakkı düzenlenmediği gibi sözleşmeden cayıldığı beyanının da hukuki dayanak yoksun olduğunu, müvekkilinin tüm edimlerini ifa ettiğini, davacının konaklama yapmadığından bahisle cayabileceğinin kabulünün hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi (devre mülk satış sözleşmesi)nden kaynaklanan sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve tapu iptal ve tescil davasıdır. Taraflar arasındaki 08/02/2017 tarihli sözleşme incelendiğinde, tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır....