"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... ... 6. Tüketici Mahkemesi ve ... 1....
KARAR Davacı, davalı ile 24.03.2012 tarihinde " Devre Mülk Pay Vaadi " sözleşmesi imzaladığını ve toplam 3.260 TL ödeme yaptığını, bilahare cayma hakkı kapsamında davalıya noter ihtarı gönderdiğini, ancak davalıların adreslerinden taşınmış olmaları nedeniyle tebliğ işleminin yapılamadığını, sözleşme konusu taşınmazı hiç kullanmadığını ileri sürerek; sözleşmenin iptali ile ödediği 3.260 TL nin tahsiline ve davalı tarafa verilen senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Otel İşletmeleri Turizm İnş.Tic.Aş. vekili davanın husumetten reddini dilemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı şirketlere ödediği 3.260 TL nin tahsiline, devre mülk sözleşmesinden kaynaklı olarak verilmiş bonoların iptaline ve davacıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı ......
Asliye Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 28.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kanun koyucu 634 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinde “Ana taşınmaz mal ile bağımsız bölümlerin ve müstakil yapıların tapu kütüklerinin beyanlar hanesine, bağımsız bölüm veya yapı üzerinde devre mülk hakkı kurulduğu işaret edilir ve düzenlenecek tapu senedinde de bu husus belirtilir” ve 61 nci maddesinde “…bütün hak sahiplerince imzalanan devre mülk sözleşmesi resmi senede eklenir ve tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilir…” şeklindeki hükümlerle devre mülk hakkının resmî tapu senedinde gösterilmesi gerektiğine işaret etmiştir. 22. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesinin varlığı bu hakkın kurulması için bir ön şart olup taraflarca imzalanarak resmî senede eklenmeyen ve tapu kütüğünün beyanlar hanesine işlenmeyen bir devre mülk sözleşmesinin bağlayıcı niteliği bulunmamaktadır. 23. Somut olayda taraflar arasındaki adi yazılı devre mülk sözleşmelerinin geçerli olmadığı konusunda Özel Daire ve Mahkeme arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. 24....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 6. Tüketici ve ... 4....
Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olduğu ve sözleşmeden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti ile sözleşme nedeniyle verilen bonoların iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Uyuşmazlık konusu devre mülk sözleşmelerinin/hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin taşınmaz devrini içermesi nedeniyle adi yazılı şekilde yapılmasının geçersiz olmasına rağmen taşınmazın tapu kaydının devri halinde geçersiz olan sözleşmenin geçerlilik kazanacağı, bu durumda mahkemece tapu kaydının tüketiciye devredilip devredilmediği, devredilmişse devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulacağı, son fıkrada ise, maddede düzenlenen hususlarla ilgili uygulama usul ve esaslarının yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir....
Hukuk Dairesi' nin aksi yönde ve emsal nitelikte kararları olduğunu, turizm sektörünün koronovirüs nedeniyle durma noktasına geldiğini, bu şekilde verilen kararların da telafisi imkansız sonuçlara sebebiyet vereceğini, bunun yanında davanın tapu iptal ve tescil davası olduğu ve verilecek kararın temyizi kabil bir karar olduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığı iddiası ile istinaf talebinde bulunmuştur....
O halde, mahkemece, tapu devrinin yapılıp yapılmadığının tapu dairesine sorularak, tereddütün giderilmesi, tapu devri yapılmamış ise taraflar arasında yapılan devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve geçersiz olması nedenleri ile tarafların verdiklerini iade edecekleri değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesin gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....