Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya karşı açmış olduğu devre mülk sözleşmesinden dönme ve ödemiş olduğu bedellerin ve kullanamadığı dönemlerin tespiti yapılarak tarafına güncel liste fiyatlarından geri iadesinin yapılması talebine ilişkindir. Davacının 12/11/2018 tarihli celsede devre mülklerin henüz kendisine teslim edilemediği bu nedenle dava tarihindeki rayiç bedellerinin tespit edilerek tarafına ödenmesini talep ettiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince davacının bu beyanı doğrultusunda davaya konu taşınmazlar başında keşif yaptırılarak taşınmazların dava tarihi itibarıyla rayiç değerleri belirlenmişse de; davacının tapuda hissedar olmaması ve bu taşınmazlar üzerinde ancak tapu maliki olduğunda da müşterek malik olabileceği hususu göz ardı edilerek hatalı bir değerlendirme ile bağımsız bölümlerin münferit mülkiyete konu edildikleri vakit alacakları değer hesaplanmıştır....

GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olup ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....

Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır....

GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamına, toplanan delillere, yerel mahkeme gerekçesine, devre mülk hakkının 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olup, taşınmazın aynına ilişkin olduğundan satışının resmi şekilde yapılmasının zorunlu olmasına, devre mülk satışına ilişkin olarak adi yazılı şekilde düzenlenen sözleşmeler ise resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olup; bu durumda da tarafların, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre (TBK m.77- 82) karşılıklı olarak verdiklerini geri alma hakkına sahip olduklarına göre, somut olayda devre mülk hakkına ilişkin gayrimenkul satış sözleşmesinin adi yazılı şekilde düzenlenmesi nedeniyle resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda, bu nedenle, davacının ödediği bedeli talep edebileceğinde kuşku yoktur....

Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davacı vekilinin ve davalı vekilinin adresinin yazılmamış olması, dava konusu, "Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinden Dönme ve İstirdat" olmasına rağmen "Sözleşmenin Uyarlanması" şeklinde hatalı yazılmak sureti ile karar başlığında gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği bu eksiklikler 6100 sayılı HMK'nın 297- (1)-b) maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir....

Resort devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.10.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

    KARAR Davacı, davalı şirket ile 23/11/2013 tarihinde İD 12171 no'lu devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 9.000,00 TL ödediğini, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek sözleşmenin iptalini, 9.000 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan 23/11/2013 tarihli devre mülk satış vaadi sözeşmesinin iptaline, 9.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 23.11.2013 tarihli İD 12171 no'lu devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

      UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep; devremülk sözleşmesinden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz....

      UYAP Entegrasyonu