"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, menfi tespit istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4. Tüketici ve ... 3....
Somut olayda; davacı, taraflar arasında düzenlenen, hisseli gayrimenkul satış (devre mülk) vaadi sözleşmesinin davacı tarafça tek taraflı olarak feshedilmesine rağmen davalıya verilen senetlerin iade edilmediği ve vadesi gelen senetlere ilişkin icra takibi başlatıldığını ileri sürerek icra takiplerinin durdurulması ve iptali ile vadesi gelmeyen senetlerin ödemesinin durdurulması ve iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun Tüketici Mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Devre Mülk Hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
KARAR Davacı, davalı ile 25/10/2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 4.500 TL ödediğini, 40 adet senet imzaladığını, devre mülkün tapuda tesliminin yapılmadığını belirterek 25.10.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı, duruşmada davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 25/10/2015 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.10.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
KARAR Davacı, davalı ile 29/10/2014 tarihinde 11.000,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tapuda tesliminin yapılmadığını belirterek 29.10.2014 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 29/10/2014 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 29.10.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
T4 A.Ş ile 03/05/2018 tarihinde imzalanan sözleşme ile ilk sözleşmedeki maddelerde değişiklikler yapıldığını müvekkilin devre mülk kullanım hakkı 3. Blok 2....
Somut olayda da, taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olmakla resmi şekilde yapılmadığından geçersiz ise de, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçersiz olan sözleşme geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....
Maddesinde göre sözleşmenin başlığında devre tatil sözleşmesi ifadesi kullanılmış ise de, sözleşmenin içeriğinden devre mülk sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiği,sözleşme konusu bağımsız bölüm hissesinin ise davacı adına tapuda devrinin sağlanmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla tarafların söz konusu harici sözleşmeye geçerlilik tanıdıklarından bahsedilemeyeceğinden, devremülk sözleşmesi mutlak olarak geçersizdir....