Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, devre mülk satış sözleşmesinin cayma sebebiyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve gayrimenkulün davalı adına tescili talepleri davası istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK, 6502 sayılı TKHK 3. Değerlendirme Dava, devre mülk satış sözleşmesinin cayma sebebiyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve gayrimenkulün davalı adına tescili taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Mahkemece, davanın kabulü ile 31.05.2009 tarihli “Pay satış vaadi sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin feshine, bu sözleşme gereğince davacının davalı tarafa ödediği toplam 14.950,00 TL peşinat ve % 10 tazminat olan 1.495,00 TL olmak üzere toplam 16.445,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satım sözleşmesinin haklı nedenle feshi ve ödenen bedelin iadesine ilişkin olup, taraflar arasında yapılan devre mülk pay satış vaadi sözleşmesinin 1. maddesinde satıcı, sözleşmenin imzalanmasından itibaren 36 ay sonunda alıcının borcunun da bitmesi şartıyla anılan devre mülk payının devri için satış işlemi başlatmayı taahhüt etmiş, 3. maddesinde...
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satım sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkin olup, taraflar arasında imzalanan Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesine göre tapu devrinin yapıldığı, devre mülk satış sözleşmelerinin de tıpkı devre tatil sözleşmeleri gibi tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifadeyle devre mülk hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacağı, bu süre içinde sözleşmenin askıda olacağı, tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece de tüketicinin her zaman bu sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğu, somut uyuşmazlıkta da davacı açısından henüz muayene koşulu gerçekleşmediğinden yasal cayma süresi içinde cayma hakkı kullanılarak sözleşmenin davacı tarafından feshedildiği anlaşıldığından, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, muayene koşulunun gerçekleşmediği durumlarda davacı tarafından her zaman cayma hakkı kullanılarak sözleşmenin feshi talep...
Uyuşmazlık konusu devre mülk sözleşmelerinin/hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin taşınmaz devrini içermesi nedeniyle adi yazılı şekilde yapılmasının geçersiz olmasına rağmen taşınmazın tapu kaydının devri halinde geçersiz olan sözleşmenin geçerlilik kazanacağı, bu durumda mahkemece tapu kaydının tüketiciye devredilip devredilmediği, devredilmişse devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulacağı, son fıkrada ise, maddede düzenlenen hususlarla ilgili uygulama usul ve esaslarının yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir....
de sözleşmeyi şirket yetkilisi ile yapıp yapmadığını bilemeyeceği, hayatın olağan akışı içerisinde tüketiciden bunu bilmesinin de beklenemeyeceği" gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı T2 yönünden 21/10/2012 tarihli a-1107- 13 ve a-515- 13 nolu devre mülk sözleşmelerinin iptali ile sözleşmeler kapsamında ödenen 15.000- tl nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı T1 yönünden 12/07/2015 tarihli c-308- 11 nolu devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen 12.000- tl nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 04/09/2014 tarihli 0394 numaralı sözleşme uyarınca, Yalova ili, Armutlu İlçesi, Tavşantepe Mevkii adresindeki Göral Termal tesislerinden devre mülk satın aldığını, sözleşme ekinde taksitlerin ödenmesiyle iade edilmek üzere davalı şirket lehine bono düzenlendiğini, sözleşme gereği 04/09/2014 tarihinde ilk taksitin ödemesinin yapıldığı, 28/01/2017 tarihine kadar 14.720 TL ödendiğini, sözleşme gereğince devre mülklerin 2016 yılı haziran başında teslim edileceği, ancak davanın açıldığı tarihe kadar devre mülk inşaatına dahi başlanılmadığını, devre mülk kullanım hakkının tesliminin yapılmadığını, bunun üzerine 13/02/2017 tarihinde fesih ihbarnamesi gönderilerek ödenen meblağın kendisine iade edilmesini talep ettiğini, davalı şirketin ödeme yapmadığı gibi devre mülk inşaatına başlamadığını, sözleşme devre mülk kullanım hakkı devri 2016 yılı Haziran ayı olarak belirlendiği, beyanla davalıya ödenmiş olan 14.720 TL'nin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davada ... 1. Asliye Ticaret ile ... 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi amacıyla yapılan icar takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. ... 4. Tüketici Mahkemesince, davacı tarafından kişisel kullanımı aşacak şekilde 19 adet devremülk satın alındığı, alacağın ticari niteliğine göre tüketici mahkemesi görevli olmayıp, genel hükümlere göre asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesince, dava konusunun Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi nedeniyle ödenen 130.100,00....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmelerinden kaynaklanan sözleşmenin iptali, ödenen bedelin iadesi, mahrum kalınan gelir talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
Davalı vekili, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığını, mahkemenin delilleri toplamadan karar verdiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, imar planı ve ruhsat işlemlerinden kaynaklı gecikmenin yaşandığını, hak kaybına uğramaması adına teslim tarihi gerçekleşene kadar geçen dönem için başka bir konaklama imkanının sağlandığını, müvekkili şirketin tazminat talep etme hakkının bulunduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, sözleşmenin geçersiz olduğu yönündeki tespitin de yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, tüketici tarafından açılan, devre mülk sözleşmesinin geçersizliğinin tespit ve iptali ile sözleşme nedeniyle ödenen bedelin tahsili talebine ilişkindir. Davacılar, davalı şirketten devre mülk satış sözleşmeleriyle devre mülk satın aldıklarını, sözleşme bedelinin ödendiğini, ancak sözleşme gereği devre mülklerin tamamlanıp teslim edilmediğini, bu şekilde davalı şirketin sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek, devre mülk sözleşmelerinin feshi ile, satış sözleşmeleri nedeniyle davacı T1 tarafından ödenen toplam 63.000 TL ile davacı T2 tarafından ödenen toplam 20.000 TL'nin iadesini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı T1 yönünden davanın kabulüne, davacı T2 yönünden davanın 8.000,00 TL tutarındaki bedel yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm yalnızca davacılardanT2 tarafından istinaf edilmiştir....