GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. 14.11.2015 tarihli dava konusu "Devre Mülk Satış Sözleşmesi" incelendiğinde, satıcının davalı T3 alıcının ise davacı olduğu, sözleşme konusunun Sakarya ili, Taraklı ilçesi, Yukarıcay mevkii, 30- 31 ada 3168 parsellerde kayıtlı buluna arsa üzerine inşa edilecek T3 tesislerine ait değişik dönem devre mülk olduğu anlaşılmaktadır. Devremülk hakkı 634 sayılı KMK'nın 57. ve devamı maddelerinde düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olup, bu hak gayrimenkul hisse devri vaadini de içerdiğinden devrin anılan yasa hükmü ile Türk Medeni Kanunu 706, TK'nın 237, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanun'unun 89 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir....
KARAR Davacı, davalı ile 13/01/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 8.750 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 13.01.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini ve ödediği 8.750 TL nin iadesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile; taraflar arasında imzalanan 13/01/2013 tarih 2592 Sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 8.750,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 13.01.2013 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
KARAR Davacı, davalı ile 27/01/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 9.900 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 27.01.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini ve ödediği 9.900,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile, taraflar arasında imzalanan 27/01/2013 tarih ve 3057 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 9.900,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyeacek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 27.01.2013 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Mahkemece, Davanın kabulü ile taraflar arasında yapılan 24/02/2013 tarihli harici devre mülk satış vadi sözleşmesinin feshine, Davacının bu sözleşme nedeni ile davalıya ödediği 9.750,00-TL nin dava tarihi olan 20/10/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hükmün davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 24.02.2013 tarihli SA-4687 no lu devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Mahkemece, davanın kabulüne, 10/10/2015 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 24.480,00 TL bedelli senetler yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 10.10.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin ve senetlerin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptaline ilişkin davada İzmir 3.Asliye Ticaret ve 1.Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İzmir 1.Tüketici Mahkemesi de, davaya konu devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve adi sözleşme ile satın alınan devre mülk sözleşmesi ile ilgili anlaşmazlıkların çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapunun, dava tarihinden önce davacı adına tescil edildiği görülmüştür. Mahkemece, söz konusu devre mülk sözleşmesinin feshinin koşullarının anlaşılması halinde, davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden tapusu iade edilecek taşınmazın Yalova İlinde yer aldığı da gözetilmesi gerekir. Taşınmazın aynına ilişkin davalarda kesin yetki kuralı gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemeleri yetkilidir. 6100 sayılı HMK’nın 12/1. maddesi gereğince “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir....
Tüketici Mahkemesi ve ...7.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi(devre mülk )satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi amacıyla yapılan icar takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, resmi şekilde yapılmayan devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının tüketici tanımına girdiği ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi, ödenen bedelin iadesi ve davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı, kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Somut olayda, davacı tarafça, taraflar arasında imzalanan 21/05/2016 tarihli 25.250,00 TL bedelli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile ödenen 3.600,00 TL'nin iadesi talep edilmiş ve mahkemece bu taleplerin kabulüne karar verilmiş olmakla, iptal edilen sözleşme bedeli olan 25.250,00 TL üzerinden AAÜT 13/1 maddesi gereğince davacı yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacıya iadesine karar verilen 1.700,00 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının 5. bendinde yer alan "1.700,00 TL" ifadesinin karardan çıkarılarak, yerine "4.600,00 TL" ifadesinin yazılmasına, diğer hüküm kısmı aynen muhafaza edilmek üzere bu suretle mahkeme kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince (vekalet ücreti yöünden) düzeltilmesine ilişkin aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir....