Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusunun resmi şekilde yapılması gereken devremülk satış sözleşmesinin iptali olup, talebin bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ödenmesi talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince yetkisizlik kararı verildiğini, ancak davacı taraf olarak tapu iptali ve tescil taleplerinin bulunmadığını, mahkemenin sözleşmenin iptaline karar verip, bedelin iadesine hüküm kurmasının yeterli olduğunu, karşı taraf isterse yeni dava veya karşı dava açıp, sözleşme iptal edildiğinden gayrimenkulün tapusunu isteyebileceğini, ancak karşı tarafın böyle bir talebi olmamasına rağmen mahkeme tarafından taleple bağlı kalınması gerekirken, talepten fazlaya hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir....

Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) 29.12.2022 Tarihli ve 2022/227 Esas, 2022/424 Karar Sayılı Kararı Somut olayda dava konusu Yalova ili, Termal ilçesi, 424 ada 23, 25 ve 27 parsel sayılı devremülklerin ve 7/3650 hisse payının davacıya devredildiği, sözleşmenin feshi halinde de davacı adına kayıtlı tapunun iptali ile davalı adına tesciline karar vermek gerekeceği, talebin taşınmazın aynına ilişkin olduğu, sözleşmeye konu ve kaydının iptali istenen taşınmazın Yalova ilinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Yalova 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) 29.03.2023 Tarihli ve 2023/611 Esas, 2023/320 Karar Sayılı Kararı Davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

    GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

    GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

    KARAR Davacı, davalı ile 30/11/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 4.050 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 30.11.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 4.050 TL nin yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, DAVANIN KABULÜ ile; Taraflar arasında akdedilen 30/11/2013 tarih ve 12438 nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve davacının sözleşme nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, Davacı tarafından davalıya ödenen 4.050,00-TL satış bedeli'nin davalı ... ... Termal Sağlık Turizm A.Ş.'...

      Yasanın 60. madde hükmüne göre de ana taşınmaz mal ile bağımsız bölümlerin ve müstakil yapıların tapu kütüklerinin beyanlar hanesine bağımsız bölüm veya yapı üzerine devre mülk hakkı kurulduğu işaret edilir ve düzenlenecek tapu senedinde de bu husus belirtilir. Ancak bir irtifak hakkı özelliği göstermesinden dolayı devre mülk hakkının kurulması için Türk Medeni Kanununun 780. maddesince tapu kütüğüne tescil şarttır. Anılan Yasanın 781. maddesi gereğince de irtifak hakkının kurulması için yapılan sözleşmenin geçerli olması resmi şekilde düzenlenmesine bağlıdır. Somut olayda, davacının dayandığı 20.06.1992 günlü devre mülk sözleşmesi adi yazılıdır. Geçersiz olan bu sözleşmeye dayanılarak devre mülk hakkının tapu siciline tescili istenemeyeceğinden, davacının tescil talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık yoktur....

        KARAR Davacı, davalı şirket ile arasında 14/11/2010 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi akdedildiğini, ancak henüz inşaata dahi başlanmadığını, bunun üzerine davalı şirkete cayma bildirimini gönderdiğini ileri sürerek, bu nedenle sözleşmenin feshi ve iptalini, ödenen 7.400, TL’nin reeskont faizi ile davalıdan tahsilini ve senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalı, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının cayma hakkını süresinde kullanmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satım sözleşmesinin haklı nedenle feshi ve ödenen bedelin iadesidir. Dosyada mevcut taraflar arasında yapılan devre mülk satış vaadi sözleşmesinin 7. maddesinde satıcı, en geç 15.09.2011 tarihinde 2....

          - TL bedelli devre mülk sözleşmesinin ve sözleşmeye istinaden müvekkilince imzalanan senetlerin iptalini, müvekkili tarafından ödenen 15.460,00- TL'nin ödeme gününden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesini talep etmiştir....

          Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “…Dosyanın incelenmesinden, davacı vekilinin dava dilekçesinde sözleşmenin iptali, bedel iadesi talep ettiği anlaşıldığından, dava dilekçesinde taleplere göre kararın kesin olduğu kabul edilemeyeceğinden usul ve yasaya uygun bulunmayan 11.10.2021 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek karar kaldırılarak, davacı vekilinin temyiz talebi esasa yönelik olarak incelenmiştir. Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve ayrıca sözleşmenin iptaline karar verilmesi halinde sözleşmenin iptalinin doğal sonucu olarak da tapunun iadesine ilişkindir. Uyuşmazlık, harici sözleşme sonucu yapılan taşınmazın hisseli olarak tapu devrinden sonra davacının sözleşmenin feshini talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Devre mülk hakkı, 10.6.1985 tarihli 3227 sayılı Kanun’la 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na eklenen hükümlerle kabul edilmiştir....

            Devre mülk satın alan kişinin tüketici, diğer tarafın satıcı olduğu durumlarda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 50.maddesi ile ilgili yönetmelikteki hükümlere uyulması da gerekecektir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 57. vd maddeleri ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 50’nci maddesi ve Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 8. maddesi ile devre mülk hakkının, 15 günden az olmayan bir süre için imzalanan devre mülk sözleşmesinin resmi senede eklenip tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesiyle kurulacağı, aksi resmi senette kararlaştırılmadıkça devre mülk hakkının bağlı olduğu pay, devrelerinin sayı ve süreleri esas alınarak eşit bir biçimde belirleneceği, sağlayıcı veya satıcı tarafından bir ön bilgilendirme formunun tüketiciye verilmesinin zorunlu olduğu, tüketicinin cayma hakkını noterlikler aracılığıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesinin gerektiği düzenlenmiştir....

            UYAP Entegrasyonu