TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2021/207 E - 2021/659 K DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin Mudurnu İlçesinde yapacağı Termal projesinden devre mülk satın aldığını, bu konuda davalı ile sözleşme imzaladığını, ancak, sözleşmede ve projede vaad edilenlerin yerine getirilmemesi, müvekkile tapu verilmemesi, davalının sözleşmeye aykırı davranışlarında ısrar etmesi sebepleri ile işbu davayı açarak sözleşmenin iptali ile ödenen bedellerin iadesini talep etme zarureti doğduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan borcunu tam ve zamanında ödediğini, davalı ile akdedilen sözleşmeye göre, müvekkilin davalı şirketin Termal Palace Projesinde C blok, 12 numaralı daire 13. dönemine...
SONUÇ: Devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi konusunda davalı .... .... İnş. Tic. A.Ş.’ye husumet düşüp düşmediği hususunda, Daireler arasındaki görüş ve uygulama aykırılığına ilişkin uyuşmazlığın, davalılar arasında organik bağın bulunması, davalı .... .... İnş. Tic. A.Ş.’nin malik olması nedeniyle davalı .... .... İnş. Tic. A.Ş.’ye husumet düştüğünün kabulü ile, farklı yer Bölge Adliye Mahkemeleri daireleri arasında farklı görüş ve uygulama aykırılığının bu şekilde giderilmesine 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulü ile devre mülk satış vaadi sözleşmesinin ve toplam 60 (atmış ) adet senetlerin iptaline, 100,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmeisne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devre mülk pay satış vaadi sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeni ile verilen bonoların iptali için eldeki davayı açmıştır. Davalı ön incelemeden önce cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir....
Bu nedenlerden dolayı; davanın kabulünü, akdedilen sözleşmenin iptalini, sözleşme karşılığında müvekkilince ödenen bedellerin hakkaniyet ve denkleştirici adalet ilkesi gereği güncel değeri hesaplanarak faizi ile birlikte müvekkileni iadesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ettiklerini bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) Devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada .... 1. Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ile ... 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ve ... 3....
Dava; taraflar arasında imzalanan devre mülk satış sözleşmeleri kapsamında cayma hakkının kullanılması sebebiyle ödenen sözleşme bedelinin iadesi,senetlerin iptali ve iadesi talebine ilişkindir. Davalı Kuşadası... A.Ş davanın reddini savunmuş, mahkemesince her iki davalının ödemelerden sorumluluğu yoluna gidilerek hüküm kurulmuştur. Davalı T3 sözleşmede imzası ve kaşesi bulunmadığından kendisinin sorumlu tutulamayacağını savunmuş ise de; sözleşmeye göre malik olduğu ve dava konusu devre mülkün bulunduğu taşınmazın sahibi olduğu anlaşılmasına göre davalılar arasında organik bağ bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Yargıtay 13....
ISLAH : Davacı vekili 16.10.2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Sayın Mahkemenin 08.10.2020 tarihli duruşması ara kararında taraflarına harç ve beyanda bulunmak üzere süre verildiğini, müvekkili ile yapılan görüşmede ödenmeyen senetlerin iptali için ödenmesi gereken harcın tamamlanamayacağı ve davanın ödenen bedel üzerinden devamı konusunda talep alındığını, bu nedenle davalını talep ve miktar yönünde ıslah etme zorunluluğunun doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davaya ilişkin taleplerinin bedel iadesi yönünden 296.000 TL olarak ıslah taleplerinin ve davanın kabulüne, karar verilen miktarlar üzerinden dava tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ''Davanın kabulü ile; 05/02/2016 tarihli, SA-16011 sözleşme nolu "Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi" başlıklı devre mülk sözleşmesinin ve 15/10/2016 tarihli, ES.1- 16011 sözleşme nolu "Revize Sözleşme" başlıklı devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunun tespitine, davacı tarafından davalıya ödenen 66.500,00 TL nin dava tarihinden itibaren; kalan tutar olan 21.672,36 TL nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine'' karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur. B....
Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08.01.2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 5. 6502 sayılı Kanun’un 50 ıncı maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra, ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir...