Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamına, toplanan delillere, yerel mahkeme gerekçesine, devre mülk hakkının 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olup, taşınmazın aynına ilişkin olduğundan satışının resmi şekilde yapılmasının zorunlu olmasına, devre mülk satışına ilişkin olarak adi yazılı şekilde düzenlenen sözleşmeler ise resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olup; bu durumda da tarafların, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre (TBK m.77- 82) karşılıklı olarak verdiklerini geri alma hakkına sahip olduklarına göre, somut olayda devre mülk hakkına ilişkin gayrimenkul satış sözleşmesinin adi yazılı şekilde düzenlenmesi nedeniyle resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda, bu nedenle, davacının ödediği bedeli talep edebileceğinde kuşku yoktur....
Resort devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.10.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
KARAR Davacı, davalı şirket ile 23/11/2013 tarihinde İD 12171 no'lu devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 9.000,00 TL ödediğini, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek sözleşmenin iptalini, 9.000 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan 23/11/2013 tarihli devre mülk satış vaadi sözeşmesinin iptaline, 9.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 23.11.2013 tarihli İD 12171 no'lu devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Şu ana kadar sorunum çözülmedi." demekle; 6502 sayılı tüketiciyi koruma yasası devre mülk yönetmelik hükümlerine aykırı olarak cayma hakkını kullanmamın engellenmek istendiği ve aldatılarak yapılan edimleri yerine getirilmeyen) üzerime devre mülk kat mülkiyet tapu tahsisi yapılmayan satışlardan caydığından söz konusu beş satışın ve verilen tapunun iptal edilerek imzalamış olduğu değerli evraklarının, firmadan istenecek resmi belgelerin tensip zaptıyla istenmesini ödemiş olduğu 39.730.00 TL'nin bugünekadar işleyen avans faizi ile birlikte tarafıma iade edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle :"Davacı taraf ile imzalanan sözleşme devre mülk sözleşmesi değildir. Davaya konu sözleşme bir devre mülk sözleşmesi olmayıp, devre mülk sözleşmesinin unsurlarını da taşımamaktadır....
Davacı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yapılan 11/06/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme imzalanmadan önce davalı tarafın çeşitli vaatlerde bulunmuş olduğunu, tüketici kanunun ilgili maddeleri uyarınca devre tatile konu taşınmazın ödemeli satılması durumunda devir veya teslim tarihine kadar tüketicihin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkının bulunduğunu, sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebiliceğini, satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiceden herhangi bir bedel talep edilmeyeceğini, sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciy iade edilmesi gereken tutar ve tüketici borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verileceğini, satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde...
KARAR Davacı, ...’da tatil yaptığı sırada davalı şirket temsilcilerinin düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısında, bitmiş durumda devre mülklerin tapusunun hemen verilebileceği belirtildiği için 31.7.2004 tarihli sözleşmeyi imzaladığını, yaptığı araştırmalar sonunda ise devre mülk olarak satılacak binaların bitmediğini öğrendiğini, bunun üzerine 11.8.2004 tarihli ihtarla sözleşmeden caydığını bildirdiğini, kaldı ki cayma hakkının kullanılma süresi ve şekli yazılmadığından sözleşmenin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, 31.7.2004 tarihli devre mülk sözleşmesinin iptaline, borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar, 01.05.2011 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve devre mülkün teslim edilmemesinden kaynaklı cezai şart istemiyle eldeki davayı açmıştır....
KARAR Davacı, davalı ile 24.03.2012 tarihinde " Devre Mülk Pay Vaadi " sözleşmesi imzaladığını ve toplam 3.260 TL ödeme yaptığını, bilahare cayma hakkı kapsamında davalıya noter ihtarı gönderdiğini, ancak davalıların adreslerinden taşınmış olmaları nedeniyle tebliğ işleminin yapılamadığını, sözleşme konusu taşınmazı hiç kullanmadığını ileri sürerek; sözleşmenin iptali ile ödediği 3.260 TL nin tahsiline ve davalı tarafa verilen senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Otel İşletmeleri Turizm İnş.Tic.Aş. vekili davanın husumetten reddini dilemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı şirketlere ödediği 3.260 TL nin tahsiline, devre mülk sözleşmesinden kaynaklı olarak verilmiş bonoların iptaline ve davacıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı ......
Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....