konumunda olan iyi niyetli davacı müvekkilinin hukuki amacına, devre mülk edinme amacına ulaşmasının engellendiğini, davalı şirketin asıl amacının; Devre mülk satışı yapıyor olarak gösterip aslında -çıkarı doğrultusunda- devre tatil satış vaadi sözleşmesi yapmak olduğunu, yapılan bu işlemin davalının hukuku yanıltmaya yönelik tek taraflı hukuka aykırı işlem olduğunu, müvekkilinin sonuçlarını biliyor olsaydı kendi lehine sonuç doğuracak şekilde sözleşmeyi tapuda ya da noterde gerçekleştireceğinin apaçık ortada bir gerçek olduğunu, resmi şekil şartının tapu ya da noterde yapılması olduğunu bilse kendi aleyhine sonuç doğuracak şekilde hareket etmeyeceğini, Taraklı Termal Anonim Şirketinin müşteri portföyünün geniş olması ve yaptığı işlemlere güven duyularak hareket eden müvekkilinin açıkça yanılgıya düşürüldüğünü ve buna göre lehe hareket edildiğini, yerel mahkemenin verdiği kararda da ifade etmiş olduğu ancak değinmeyi atladığı bir husus bulunduğunu, Devre mülk sözleşmesi uyarınca tapunun...
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri, ilk defa 07.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda (6502 sayılı Kanun) ve bu Kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde (Yönetmelik) düzenlenmiştir. 4. 6502 sayılı Kanun ile Yönetmelik' te genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş; ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
Arasında Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi düzenlendiğini, toplam 13.000'den fazla kişinin imzalamış olduğu sözleşme ile ilgili olarak müvekkilinin mağduriyetinin meydana geldiğini, Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi'nin tapuda yahut noter önünde resmi şekilde yapılması gerekirken, resmi şekilde yapılmayıp adi yazılı şekilde düzenlendiğini, müvekkilinin imzaladığı sözleşmeye dayanarak satış bedelini ödemiş olduğunu, sözleşmede belirtilen söz konusu taşınmazın inşaatının bitmiş ve kullanıma hazır hale geldiğini, buna rağmen tapuda bir devir işleminin yapılmamış olması devre mülk hakkını resmi olarak almasına engel oluşturduğunu, dava sonunda talep ettikleri şekilde müvekkilinin yaptığı sözleşme ile bağlı kalınarak söz konusu devre mülklerin tapuları üzerindeki bütün borç ve şerhlerden arınmış olarak müvekkillerine devrine, devre mülk satış vaadi sözleşmesinin geçerliliğinin kabulü ile avanın kabulü ile Sakarya ili Taraklı ilçesi Yukarıçay mevki, 30- 31- Ada 3168 Parselinde bulunan Yakut...
Bu vakayı ikrar ediyorum'' şeklinde beyanda bulunduğunu, bu dosyada davalı şirket yöneticisinin devre mülk sözleşmesi yaptığını ve bunun bedelinin ödendiğini ikrar ettiğini, yine davalı vekilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, davalının cevap dilekçesinde yapmış olduğu bu kabul ve açıklamalar da dikkate alınarak Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin geçerliliği kabul edilerek başkaca hiçbir açıklamaya yahut delile gerek olmaksızın ilgili taşınmazın müvekkili lehine tapuya tescilinin yapılması gerektiğini, davalı şirketin sözleşmede kararlaştırılan edimlerinin hiçbirini yerine getirmemesinin kötü niyetinin göstergesi olduğunu, devre mülklerin 2014 yılında yapımı tamamlanıp taraflara teslim edilmesi gerekirken 2017 yılında kullanıma açılıp teslim edildiğini, sözleşmede ''Devre mülkler geç teslim edilirse, alıcılara, başka tesislerden yer temin edilip tatillerinin yaptırılacağı; başka tesislerden yer temin edilemeyeceği durumunda...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği ile ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, dava konusu uyuzmazlığın devremülk pay vaadi sözleşmesinden kaynaklandığı ve davanın bu haliyle tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye hukuk mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen 18/04/2000 tarihli “Devre mülk satış sözleşmesi”nin düzenlendiği sözleşme uyarınca (Sözleşmenin 13. maddesi) bedeli ödenmesine karşın bir çok kez yapılan uyarılara rağmen kullanma ve tasarruf hakkının geçişini sağlayacak olan “devre mülk tapusu”nun alınmadığı gibi, bedelin ve tapu işlemleri için verilen masrafların iade edilmemesi nedeniyle takip yapıldığı, takibe itiraz edilmesi sonucu görülmekte olan davanın açıldığı, 18/04/2000 günlü devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır....
Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen 671 nolu “devre mülk satış sözleşmesi”nin düzenlendiği sözleşme uyarınca (Sözleşmenin 13. maddesi) bedeli ödenmesine karşın bir çok kez yapılan uyarılara rağmen kullanma ve tasarruf hakkının geçişini sağlayacak olan “devre mülk tapusu”nun alınmadığı, edimin yerine gelmemesi nedeniyle takip yapıldığı, takibe itiraz edilmesi sonucu görülmekte olan davanın açıldığı, 23.07.2003 günlü devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği ile ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, dava konusu uyuzmazlığın Devremülk Pay Vaadi Sözleşmesinden kaynaklandığı ve davanın bu haliyle Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği ile ödenen bedelin istirdadı ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davanın hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve tüketici mahkemelerinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Tüketici Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını belirterek,genel mahkemelerin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, taraflar arasında "007384 nolu Armutlu Tatil Köyü Devre mülk satış sözleşmesi" adı altında, adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali, verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesi istenmektedir....