mülk sözleşmesinin şekli ve şekle aykırılığın sonuçları hakkında Kat Mülkiyeti Kanununda, devre mülk sözleşmesinin şekli hakkında açık bir düzenleme olmadığı, ancak KMK madde 61 uyarınca, devre mülk sözleşmesinin resmi senede eklenmesi zorunluluğu olduğu, bu zorunluluk dikkate alındığında, devre mülk sözleşmesinin en azından adi yazılı şekilde yapılması ortaya çıkmakta ise de bu yeterli olmadığı, zira adi yazılı şekilde yapılan devre mülk sözleşmesinin aynı zamanda resmi senede eklenerek tapuda beyanlar hanesine kaydedilmesi gerektiği, yani ayni bir hak olan devre mülk hakkı tapuda resmi şekilde kurulduğu, Madde metninde, devre mülk hakkının resmi şekilde kurulacaktır denilmekteyse de bu hak proje bittikten sonra tapu senetlerinin tazim edilmesinden sonra olacağını, Proje döneminde, proje henüz tamamlanmadığı için söz konusu devre mülklerde tapu senetleri tanzim edilemediğini, Projesi devam edilen devre mülk sözleşmeleri resmi şekilde kurulamamakta olup, adi yazılı şekilde satış vaadi...
Somut uyuşmazlıkta temyize konu iş bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi isteğine ilişkin olup devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışlarda resmi şekilde yapılması gerekir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerekir. Sözleşme resmi şekilde yapılmamıştır. Bu nedenle 4822 sayılı Kanun ile değişik, 4077 sayılı Kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık yoktur. Dava Borçlar Kanununun Genel Hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali ve geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen paranın tahsili isteğine ilişkindir. Öyle ise taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli değildir. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
şeylerin hiç birini yerine getirmediğini iddia ederek, davalının eşi ile arasında yapılan ve sonradan tarafına devredilen devre mülk sözleşmesinin feshine, devre mülk sözleşmesine ilişkin ödediği 15.425,00 TL bedelin yasal faiziyle birlikte tarafına iadesine, adına olan tapunun iptaliyle davalı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Noterliği tarafından düzenlenen ihtarname ile 23/11/2017 tarihinde yapılan devre mülk sözleşmesinin iptalini talep ettikleri, davacıların bu sözleşmeye ilişkin olarak yaptıklarını belirttikleri ödemeleri Yunus Harmancı isimli kişiye yaptıkları, yapılan ödemenin 4.239,50 TL olduğu ancak bu ödemenin hangi sözleşmeye ilişkin olduğunun davacılar tarafından ispat edilemediği, davacılar ile davalı şirket arasında 11733 numaralı devre mülk devri sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme bedelinin 10.000,00 TL olduğu, bu sözleşmeye ilişkin tapu devrinin gerçekleştiği, davacıların gerek yargılama sırasında ve gerekse duruşmalardaki beyanlarında bahse konu bu sözleşme ile ilgili bir uyuşmazlığı bulunmadığını belirttikleri, davacıların davalarını ispat edemedikleri, yaptıkları ödemelere ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunamadıkları anlaşılmakla, davanın subuta ermemesi sebebiyle (...)" gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Taraflar arasında 22/06/2014 tarihli “Erzin İsos A.Ş Erzin İsos Termal Resort Devre Mülk Satış Vadi Sözleşmesi” başlıklı, sözleşmenin imzalandığı, Ancak, 6502 sayılı TKHK'nun 50/9. maddesinde, “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır.” şeklinde yer alan düzenlemeyle devir ve teslim edilene kadar geçen sürede sözleşmenin askıda olduğu belirtilmiştir. Yine, tüketici teslim ve devir edilene kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönebilir. Devre tatil sözleşmesinde davacının 08 Temmuz - 22 Temmuz dönemi için 2. Blok 5....
KARAR Davacı, davalı ile 23/02/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 4.129 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 23.02.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 4.129 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 25/01/2014 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 4.600,00 TL ödediğini, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 25.01.2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme sebebi ödediği 4.600,00 TL'nin ödediği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen 40 adet senedin iptalini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında devre mülk/ devre tatil sözleşmesi imzalandığını, 12/07/2018 tarihinde yazılı ve şifai olarak 6502 Sayılı Tüketici Kanununun 8,9,11 maddelerin gereğince cayma hakkını kullandığını, senetlerin iade edilmesi gerekirken iade edilmediğini, alacaklının T2 Ltd. Şti olup, T2 Ltd Şti ile alakası bulunmadığını, takibe yetkili olmadığını, adlarına her hangi bir devre mülk tapusu geçmediğini belirterek senedin bedelsiz olması nedeniyle iptaline, alacaklının takibe koyma yetkisi bulunmadığından takibin bu yönden de iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE: Davacı-tüketici, davalı ile aralarında Devremülk Satış Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı ve teslimin gerçekleşmediğini beyanla devre mülk sözleşmesinin iptaline ve ödenmiş olan 33.000,00- TL nin tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, sözleşme bedelinin davacı tarafından davalı şirkete ödendiğine dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının TMK'nın 706, TBK'nın 237, Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunludur. Taşınmazlara ilişkin olarak haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersiz olup taraflar geçersiz sözleşmeye dayalı olarak verdiklerinin iadesini her zaman isteyebilirler. Devre mülk hakkı 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen, taşınmazın müşterek payına ve aynına bağlı bir hak olduğundan, bu hakkın satışının da resmi şekilde yapılması zorunludur....
Taraflar arasında imzalanan Devre Mülk Satış Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmelerinin “sözleşmenin konusu” başlıklı maddelerinde "Yalova İli, Termal ilçesi, Killi Orman Mevkiine .... 7/3650 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar." şeklinde ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği (Y.13.HD.21.6.2018T, 2016/8215- 2018/6992 sy.k) anlaşılmaktadır. Tapu kaydına göre, davacıya Yalova İli, Termal İlçesi, Akköy Köyü, 424 ada, 27 nolu parsel arsa üzerinde bulunan Zemin Kat 5 nolu 1/15 arsa pay hisseli bağımsız bölümün 7/3650 hissesini 15.11.2018 tarihinde devredilmiştir....