Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/179 2013/16995-33170 esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı ifa kapsamına giren davalarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu savunarak davanın zamanaşımı nedeniyle olmadığı takdirde esastan reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 7500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olup hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı delil olarak 10.06 1997 tarihli 499.900.000 TL (eski) bedelli, 12-26 temmuz dönemini gösteren kuşe kağıt matbu kombi devre mülk satış sözleşmesi ile kapanmış ...... ait imzasız ödeme belgelerine dayanmıştır....
Davalılardan ..., sözleşme tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğradığını, 05/10/1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiği, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırladığını, şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğinin, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK'nun 2010/13-516 E. 2011...
Davalılardan ..., sözleşme tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğradığını, 05/10/1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini, bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğunu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğunu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiğini, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırladığını, şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğini, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK'nun 2010/13-516...
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ile ödenen peşinat bedelinin iadesi istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
Söz konusu dosya incelenmiş olup; 01/10/2020 tarihinde geri çevirme kararımızla; ... ... şirketi tarafından inşaa edilen 1019-03-26 devre ve 1019 bağımsız bölüm numaralı devre mülkün devrine ilişkin asıl sözleşme ile (... ile asıl sözleşme sahibi ... arasında aktedilen), devre mülk hakkının asıl sözleşme sahibi tarafından davalı ...'e temlikine ilişkin ilk temlik sözleşmesinin onaylı örneğinin temin edilmesi istenmiştir. Geri çevirme kararımıza istinaden yanlış sözleşme gönderildiğinden, 12/10/2021 tarihli Dairemizin eksiklik talebi ile '' 30.04.2012 tarihli Devre Mülk Hakkı Hisse Devir Sözleşmesi başlıklı belge ile 07.07.2010 tarihli Devre Mülk Satış Sözleşmesi başlıklı ... ... Şirketi ile ... arasındaki sözleşme temin edilerek gönderilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 22.09.2013 tarihinde 13.900,00 TL bedelli devre mülk sözleşmesi imzaladığını, toplamda 7.555,00 ödediğini, tapunun devredilmediğini belirterek sözleşmenin iptalini ve ödediği bedelin iadesini istemiştir. Davalı, cevap vermemiş, öninceleme duruşmasında davayı kabul etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile devre mülk sözleşmesi yaptığını, davalı tarafın tapuda kendisine ... ili,... ilçesi, ... mevkii, 10A 7. Kat 16 nolu dairenin 12-26 Eylül dönemini verdiğini, ancak sözleşme uyarınca... nolu gayrimenkulün 30 Agustos-13 Eylül tarihlerindeki devre mülk tapusunun verilmesi gerektiğini belirterek ... ili,... ilçesi, ..... mevkii, Blok no :..., Devre mülk dönemi 30 Ağustos-13 Eylül arası döneminin kayıt ve tescilini, bu talebin mümkün olmaması halinde sözleşme gereğince davalıya ödenen paraların reoskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 14/01/2012 tarihinde yoğun baskı ve aldatmaca nedeniyle devre mülk pay vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmenin feshi için noterden ihtar göndermesine rağmen cevap vermediklerini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmeye konu tesisi hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 12.700,00 TL bedelin ihtar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davalı ... Otel İşletmeleri .. şirket ile davacı arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, sadece malik sıfatına sahip olduğunu, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Davalı ., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı... ......
İcra Müdürlüğünün 2021/18650 sayılı dosyasında davacıdan istenen bedelin davaya konu sözleşme kapsamında istendiği, KMK ile oluşturulmuş kat malikleri kurulunca oluşturulan yönetimce istenmediği için uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında incelenemeyeceği anlaşılmakla, mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davalı Akropol Termal Megakent Devre Mülk Site Yönetimi'nin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE, Bakiye 590,74- TL istinaf karar harcının davalı Akropol Termal Megakent Devre Mülk Site Yönetimi'nden tahsili ile hazineye irat kaydına, Davalı Akropol Termal Megakent Devre Mülk Site Yönetimi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davacı tarafından yapılan 50,50- TL istinaf yargılama giderinin davalı Akropol Termal Megakent Devre Mülk Site Yönetimi'nden tahsili ile davacıya verilmesine, Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince...