"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Devre mülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Antalya 3.Tüketici ve Yalova 2....
K A R A R Davacı, davalı ile ... nolu ve 11.02.2014 tarihli ... nolu adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmeleri imzaladığını, davalıya toplamda 9.665,00 TL ödediğini, sözleşme gereğince 36 adet sıralı toplamı 9.025,00 TL olan senetleri imzalayarak davalıya verdiğini ancak tesisi hiç kullanmadığını, 6502 sayılı TKHK’nun Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri başlıklı 50/2 ve 50/4 md.si nazara alındığında davalı tarafça bahsedilen sözleşmenin kendisine imzalattırılmasının mümkün olmadığını, ilgili maddede belirtilen ön bilgilendirme formunun davalı tarafça verilmediğini, md 50/6’da belirtilen cayma hakkı hakkında da bilgilendirilmediğini, davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen davalının ödenen bedeli iade etmediğini belirterek bu nedenlerle sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte iadesini ve imzalanan senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
yer alan sosyal donatılar" başlıklı taahhütlerini eksik yerine getirdiğini, örneğin, sözleşmede ve ön görüşmelerde kendileri aguapark taahhüdünde bulunulmuş olup daha sonra bu eksiklik davalıya bildirildiğinde ise böyle bir taahhütlerinin bulunmadıklarını ileri sürdüklerini, davalı şirketin, devre mülk satım sözleşmesi yaptığını, Kat Mülkiyeti Kanununa göre devre mülk kullanımının 15 günden aşağı olamayacağını, davalı şirketin tüm projelerinde devre mülk tapusu kuramadığını, tüm projelerde kat mülkiyetine göre oluşturulan bağımsız bölümlerin 26 ayrı kişiye hisselendirildiğini, bu durumda bir kişinin kullanımının 13 gün olacağını, 26 hisseye ayrılmış bir bağımsız bölümde devre mülk kurulmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca sözleşmenin noterde yapılması gerekirken resmi şekle aykırı yapılmasının da sözleşmenin iptali sebebi olduğunu belirterek, davanın kabulü ile, müvekkiller ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin iptaline, sözleşme karşılığında müvekkillerce ödenen bedellerin...
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olduğu ve davalıya verilen 6000,00 TL lik senedin iadesi ve peşin ödenen 500.00TL ‘ nin iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Tüketici Mahkemesinin 10.06.2022 Tarihli ve 2022/368 Esas, 2022/919 Karar Sayılı Kararı Uyuşmazlık konusu devre mülk satış sözleşmesinin feshi talep edilmekte olup sözleşmenin feshedilmesi halinde feshin doğal sonucu olarak tapunun da iade edilmesi gerekeceği, bu nedenle tapu iptal ve tesciline ilişkin sonuçlar doğacağı ve davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Yalova 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) 28.09.2022 Tarihli ve 2022/2046 Esas, 2022/1024 Karar Sayılı Kararı Davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin ve senetlerin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında İstanbul 6. Tüketici ve İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi davanın bu haliyle tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ise devre mülk sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
Dava, taraflar arasında imzalanan devre mülk satışına ilişkin sözleşmenin davalının edimlerini yerine getirmediğinden bahisle iptali ile sözleşme uyarınca ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenecek değerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesinin merci tayini kararı ile belirlendiği üzere, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemli davada, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin olmayan davada, tapu ile ilgili hüküm kurulmaması da yerindedir. Açıklanan nedenlerle mahkemenin davanın reddi kararı yerinde olduğundan, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı asıl karara dair temyiz itirazlarıyla birlikte, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “…Dosyanın incelenmesinden, davacı vekilinin dava dilekçesinde sözleşmenin iptali, bedel iadesi ve tapunu davalıya iadesi ve davalı adına tescili isteminde bulunduğu anlaşıldığından, dava dilekçesinde taleplere göre kararın kesin olduğu kabul edilemeyeceğinden usul ve yasaya uygun bulunmayan 11.10.2021 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek karar kaldırılarak, davacı vekilinin temyiz talebi esasa yönelik olarak incelenmiştir. Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve tapunun iadesi istemine ilişkindir....