WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında asıl sözleşmeye bağlı tatil dönemini, daire tipini veya kullanım süresini değiştiren ek sözleşmeler yapılması halinde de, tüketicinin tek bir sözleşme ile devre mülk sistemine devam ettiği kabul edilerek değerlendirme yapılmalıdır ( Y. 13. HD’si 2016/25568- 2019/7833 s.k). Davacı cayma hakkını kullandığını beyan ederek taraflar arasında imzalanan 26.11.2016 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptali ile ödenen 18.690 TL nin istirdadının talep etmektedir. 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı olduğu, son fıkrada ise, maddede düzenlenen hususlarla ilgili uygulama usul ve esaslarının yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir....

Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin içerdiği hükümler itibariyle tapuda pay devrini içeren bir devre tatil sözleşmesi olduğu, Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen devre mülk şeklinde bir sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulacağı, son fıkrada ise, maddede düzenlenen hususlarla ilgili uygulama usul ve esaslarının yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir....

GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın kabul nedeniyle kabulü ile; Taraflar arasında yapılan 02/09/2018 tarih ve 212869 nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin feshine, Bu sözleşme nedeniyle ödeme planında vade ve tutarları belirtilen senetlerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, 5.000,00- TL'nin 05/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," şeklinde karar verildiği görülmüştür. DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Dava konusunun, sözleşmenin iptali, sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen 29.700,00 TL bedelli 37 adet senedin iptali ve müvekkilinin ödemiş olduğu 5.000,00 TL'nin iadesine ilişkin olup, buna göre vekalet ücretinin 29.700,00 TL miktar üzerinden nispi olarak hesaplanması gerektiğini belirtip, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak 29.700,00 TL dava miktarı üzerinden nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile aralarında 16-23 Temmuz tarihleri arası dönemde kullanılmak üzere 13/06/2013 tarihli 12.000-TL bedelli devre tatil sözleşmesi ile 1-15 Temmuz tarihleri arası dönemde kullanılmak üzere 13/06/2013 tarihli 30.000-TL bedelli devre mülk sözleşmesi yapıldığını, her iki sözleşme bedelinin de sözleşmenin akdedildiği tarihte peşin olarak davalıya ödendiğini, aradan iki yıl geçmesine rağmen davalının tatil kullandırmadığı gibi herhangi bir devre mülk tapusunu...

    DAVA Davacı; 06.10.1997 tarihli “Kombi Tatil Kenti Devremülk Sözleşmesi” ile davalı Belediyenin öncülüğünde ve diğer davalı şirketin katılımı ile yapılan devre mülklerden 2 adet ... devre mülk satın aldığını yine 10.03.1996 tarihli sözleşme ile de 3 adet ... devre mülk aldığını, iki sözleşme ile toplam 5 adet devre mülk satın aldığı halde her iki davalı arasında vuku bulan anlaşmazlıklar ve karşılıklı davalar nedeniyle devre mülklerin teslim edilmediğini, devre mülkün yapılacağı taşınmazın tapu kaydının davalı ... adına tekrar tescil edildiğini ve bu aşamadan sonra devre mülklerin tesliminin mümkün olmadığını, davalılar aleyhine açılan emsal dosyalarda A Grup için 7.500 TL rayiç değer belirlendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 5 adet A tipi devre mülk için rayiç bedeli olan 37.500,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle davalıya verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstanbul 6. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hisseli gayrimenkul satışından kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

        Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın 3/c maddesinde düzenlenen tatil amaçlı taşınmaz mallar kapsamında kalan devre mülk sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık devre mülk sözleşmenin iptali ve ödediği bedelin iadesine ilişkin olup Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece uyuşmalığın çözümlenmesi gerekirken genel mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          KARAR Davacı 1996 yılında ulusal televizyonlardan davalıların ...’nın ... ilçesinde devre mülk inşa ederek satışa sunduklarını öğrendiğini, 29.5.1997 tarihli sözleşmeyle beş (5) adet devre mülk satın aldığını, edimini yerine getirmesine rağmen davalıların satış sözleşmesinde yazılı bulunan yükümlülüklerini yerine getirmediklerini,fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak 37.500,00 TL 'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....

            KARAR Davacı, davalı ile 20/09/2014 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 5.400,00 TL ödediğini, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 20.09.2014 tarihli 18.500,00 TL bedelli devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme sebebi ödediği 5.400,00 TL'nin ödediği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme sebebiyle imzaladığı 40 adet senedin iptalini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında imzalanan 20/09/2014 tarihli ... ... Ltd. ŞTİ. ... ......

              UYAP Entegrasyonu