KARAR Davacı, davalı ile 23/02/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 4.129 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 23.02.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 4.129 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Toplam 13.000'den fazla kişinin imzalamış olduğu sözleşme ile ilgili olarak müvekkillerinin mağduriyetinin meydana geldiğini, müvekkilinin Devre Mülk satın almak amacıyla imzaladığı sözleşmeye göre inşaat tamamlandıktan sonra tapuda satış devir işlemlerinin yapılması ve kullanıma açılması söz konusu olacağının düzenlendiğini, iş bu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi'nin tapuda yahut noter önünde resmi şekilde yapılması gerekirken, resmi şekilde yapılmayıp adi yazılı şekilde düzenlendiğini, müvekkilinin imzaladığı sözleşmeye dayanarak satış bedelini ödediğini, sözleşmede belirtilen söz konusu taşınmazın inşaatının bittiğini ve kullanıma hazır hale geldiğini, ancak buna rağmen tapuda bir devir işlemi yapılmamış olmasının devre mülk hakkını resmi olarak almasına engel oluşturduğunu, sözleşme kurulurken kötü niyetli davalı tarafından iyi niyetli müvekkilinin iradesinin hata/hile yoluyla müzayaka ile fesata uğratıldığını, T4 A.Ş., müvekkilinin hukuki bilgisizliğinden yararlanıp devre mülk satış...
Arasında .SA-6822 Sözleşme numarası ile yapılmış olan Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin 07.09.2013 tarihinde düzenlendiğini, toplam 13.000'den fazla kişinin imzalamış olduğu sözleşme ile ilgili olarak müvekkillerinin mağduriyetinin meydana geldiğini, müvekkilinin Devre Mülk satın almak amacıyla imzaladığı sözleşmeye göre inşaat tamamlandıktan sonra tapuda satış devir işlemlerinin yapılması ve kullanıma açılması söz konusu olacağının düzenlendiğini, iş bu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi'nin tapuda yahut noter önünde resmi şekilde yapılması gerekirken, resmi şekilde yapılmayıp adi yazılı şekilde düzenlendiğini, müvekkili Selma Kırca'nın imzaladığı sözleşmeye dayanarak satış bedelini ödediğini, sözleşmede belirtilen söz konusu taşınmazın inşaatının bittiğini ve kullanıma hazır hale geldiğini, ancak buna rağmen tapuda bir devir işlemi yapılmamış olmasının devre mülk hakkını resmi olarak almasına engel oluşturduğunu, sözleşme kurulurken kötü niyetli davalı tarafından iyi niyetli müvekkilinin...
A.Ş. arasında düzenlenen 09/09/2015 tarih ve İD 202984 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, Söz konusu sözleşme sebebi ile davacı tüketicinin davalıya vermiş olduğu 34.816,00-TL bedelli 37 adet senedin geçersizliği ile davacının bu senetler dolayısıyla davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, 250,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 09.09.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
KARAR Davacı, davadışı ........... nden 3 adet A, 1adet B grubu devre mülkü satın aldığını, değerini peşin ödediğini, projenin de iptal edildiğini devre mülk için belirlenen rayiç 29.800,00 TL bedelin tahsili için giriştiği takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüyle....... İcra Müdürlüğünün 2014/1951 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, devre mülk satışının ifasının imkansız olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Mahkemece davacının sunduğu ödeme belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmamıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme olan Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin dava dilekçesinde belirttikleri hususlarda araştırma yapmaksızın eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verdiğini, müvekkili T1 T4 arasında SA-8067 Sözleşme numarası ile yapılmış olan Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin 09/01/2014 tarihinde düzenlenen, bu sözleşme ve toplam 13.000'den fazla kişinin imzalamış olduğu sözleşme ile ilgili olarak müvekkillerinin mağduriyetinin meydana geldiğini, müvekkilinin Devre Mülk satın almak amacıyla imzaladığı sözleşmeye göre inşaat tamamlandıktan sonra tapuda satış devir işlemlerinin yapılması ve kullanıma açılması söz konusu olacağının düzenlendiğini, iş bu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi'nin tapuda yahut noter önünde resmi şekilde yapılması gerekirken, resmi şekilde yapılmayıp adi yazılı şekilde düzenlendiğini, müvekkili T1'in imzaladığı sözleşmeye...
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasında kurulan devre mülk sözleşmesinin iptali ile, davacı tarafından davalı tarafa sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin olup, 634 sayılı Yasa'nın 57 vd. maddelerindeki yasal düzenlemeler dikkate alındığında, sözleşmenin içeriği itibarı ile, devre mülk satışına ilişkin bulunduğu ve akdedildiği ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa md. 3/h maddesinde mal kavramı içine tatil amaçlı mallar da girdiğinden, devre mülk hakkı da tıpkı devre tatil hakkı gibi tüketici işlemlerinin konusu haline geldiğinden, işbu dava yönünden tüketici mahkemelerinin görevli olması nedeniyle, davalı vekilinin göreve ilişkin istinaf itirazlarının yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır....
KARAR Davacı, 1996 yılında ulusal televizyonlardan davalıların ...’nın ... ilçesinde devre mülk inşa ederek satışa sunduklarını öğrendiğini, 30/11/1996 tarihinde 7 adet A grubu devre mülk 5 adet B grubu devre mülk 5 adet C grubu devre mülk satın aldığını ve satış bedelini ödediğini, davalıların sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediklerini ileri sürerek, şimdilik 125.000,00 TL rayiç değerin yasal faiziyle tahsilini istemiştir. Mahkemece evrak üzerinden devre mülk satışından kaynaklanan davalarda Tüketici Mahkemesi görevli olduğu gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava devre mülk satışından kaynaklanmaktadır. Davacının 17 adet tatil amaçlı devre mülkü tüketim için satın aldığı söylenemez. Nitekim davacı dilekçesinde açıkça taşınmazları yatırım amacıyla satın aldığını beyan etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığa uygulanması gereken Mülga 4077 sayılı Yasada tanımlandığı gibi bir tüketici işlemi de yoktur....
Sözleşme içerisindeki devre mülk- devre tatil ayrımını, Şekil şartını ve 15 güne dair yasal düzenlemeleri bil(e)meyen bilmesi de beklenemeyecek müvekkilim tarafından sadece davalı şirkete olan güvene dayalı olarak imzalanmış ve detaylı inceleme yapıma gereği duymadığını, müvekkil ve birçok kişi Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığı ve tapu verileceği iradesiyle sözleşmeyi imzaladıklarını, yaşanan bu somut olay karşısında davacı müvekkilimizin ve birçok müvekkilimizin iradeleri yanıltılarak dürüstlük kuralına uygun davranmayan davalı tarafından hak kaybına uğratıldıklarını, yapılan işlem neticesinde gerçek amaç, hata/hile yoluyla müzayaka ile fesada uğramış olup alacaklı konumunda olan iyi niyetli davacı müvekkilimizin hukuki amacına, devre mülk edinme amacına ulaşması engellendiğini, davalı şirketin asıl amacı; devre mülk satışı yapıyor olarak gösterip aslında -çıkarı doğrultusunda- devre tatil satış vaadi sözleşmesi yapmak olduğunu, yapılan bu işlem davalının hukuku yanıltmaya yönelik...
K A R A R Davacı, davalı ile devre mülk sözleşmesi yaptığını, davalı tarafın tapuda kendisine ... ili,... ilçesi, ... mevkii, 10A 7. Kat 16 nolu dairenin 12-26 Eylül dönemini verdiğini, ancak sözleşme uyarınca... nolu gayrimenkulün 30 Agustos-13 Eylül tarihlerindeki devre mülk tapusunun verilmesi gerektiğini belirterek ... ili,... ilçesi, ..... mevkii, Blok no :..., Devre mülk dönemi 30 Ağustos-13 Eylül arası döneminin kayıt ve tescilini, bu talebin mümkün olmaması halinde sözleşme gereğince davalıya ödenen paraların reoskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile ... ili,... ilçesi, ... mevkii, Blok no :1-G, Daire no:4, nolu 30 Ağustos-13 Eylül arası döneminin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre mülk sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıt ve tescili istemine ilişkindir....