Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşme içerisindeki devre mülk- devre tatil ayrımını, Şekil şartını ve 15 güne dair yasal düzenlemeleri bil(e)meyen bilmesi de beklenemeyecek müvekkilim tarafından sadece davalı şirkete olan güvene dayalı olarak imzalanmış ve detaylı inceleme yapıma gereği duymadığını, müvekkil ve birçok kişi Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığı ve tapu verileceği iradesiyle sözleşmeyi imzaladıklarını, yaşanan bu somut olay karşısında davacı müvekkilimizin ve birçok müvekkilimizin iradeleri yanıltılarak dürüstlük kuralına uygun davranmayan davalı tarafından hak kaybına uğratıldıklarını, yapılan işlem neticesinde gerçek amaç, hata/hile yoluyla müzayaka ile fesada uğramış olup alacaklı konumunda olan iyi niyetli davacı müvekkilimizin hukuki amacına, devre mülk edinme amacına ulaşması engellendiğini, davalı şirketin asıl amacı; devre mülk satışı yapıyor olarak gösterip aslında -çıkarı doğrultusunda- devre tatil satış vaadi sözleşmesi yapmak olduğunu, yapılan bu işlem davalının hukuku yanıltmaya yönelik...

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasında kurulan devre mülk sözleşmesinin iptali ile, davacı tarafından davalı tarafa sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin olup, 634 sayılı Yasa'nın 57 vd. maddelerindeki yasal düzenlemeler dikkate alındığında, sözleşmenin içeriği itibarı ile, devre mülk satışına ilişkin bulunduğu ve akdedildiği ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa md. 3/h maddesinde mal kavramı içine tatil amaçlı mallar da girdiğinden, devre mülk hakkı da tıpkı devre tatil hakkı gibi tüketici işlemlerinin konusu haline geldiğinden, işbu dava yönünden tüketici mahkemelerinin görevli olması nedeniyle, davalı vekilinin göreve ilişkin istinaf itirazlarının yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır....

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait bağımsız bölümle ilgili olarak davalı ile devre mülk satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davalının 21.000- TL ödemeyi davacının da bağımsız bölümün belirlenmiş devreler ile sınırlı devre mülkün satışını ve tapuda tescilini gerçekleştirmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının tüm ödemeyi yaptığını, bağımsız bölümün davalı kullanımına tahsis edildiğini, sözleşme edimlerinin karşılıklı olarak ifa edildiğini, ancak sözleşmelere istinaden 5000 civarı kişiye tapuların devredilmesine rağmen ve davalı yanın her yıl istisnasız devre mülkü malik sıfatıyla kullanmasına rağmen ısrarla devre mülk tapusunu almaktan imtina ettiğini beyanla müvekkili adına kayıtlı devre mülk tapusunun iptali ile davalı adına tesciline, bu talebin mümkün olmaması halinde sözleşmenin feshi ile 35.000- TL rezervasyon bedeli tutarındaki cezai şart tazminatı 2.964,50- TL operasyon bedeli, 1.387,51- TL tadilat...

Arasında SA-10154 Sözleşme Numarası ile yapılmış olan Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin 20/07/2014 tarihinde düzenlendiğini, toplam 13.000'den fazla kişinin imzalamış olduğu sözleşme ile ilgili olarak müvekkillerinin mağdur edildiğini, müvekkillerinin devre mülk satın almak amacıyla imzaladığı sözleşmeye göre inşaat tamamlandıktan sonra tapuda satış devir işlemlerinin yapılması ve kullanıma açılmasının söz konusu olacağının düzenlendiğini, iş bu devre mülk satış vaadi sözleşmesi'nin tapuda yahut noter önünde resmi şekilde yapılması gerekirken, resmi şekilde yapılmayıp adi yazılı şekilde düzenlendiğini, davacının imzaladığı sözleşmeye dayanarak satış bedelini ödediğini, sözleşmede belirtilen söz konusu taşınmazın inşaatının bittiğini ve kullanıma hazır hale geldiğini, ancak buna rağmen tapuda bir devir işlemi yapılmamış olmasının devre mülk hakkını resmi olarak almasına engel oluşturduğunu, sözleşme kurulurken kötü niyetli davalı tarafından iyi niyetli müvekkilinin iradesinin hata/hile...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "Davanın kabulüne, Taraflar arasında düzenlenen 27/02/2016 tarih AÖ01- 0967 sözleşme nolu Yalova Termal Saray Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış olması sebebiyle geçersiz olduğunun tespiti ile, Bu sözleşme sebebiyle davalıya verildiği anlaşılan 11.950,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" kararı verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; -Taraflar arasında akdedilen sözleşme bir devre mülk sözleşmesi olmadığını, akdedilen sözleşme bir karma sözleşme olduğunu, sahibine ayni hak da tanıyan bir devre tatil sözleşmesi olduğu, -Davacının sözleşmedeki haklarını fiilen kullanma olanağı bulunup bulunmadığını tespit etmek için birtakım varsayımlara olmadığını, sözleşme hükümlerine bakmak gerektiğini, -Sözleşmenin 5....

Devre mülk satın alan kişinin tüketici, diğer tarafın satıcı olduğu durumlarda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 50.maddesi ile ilgili yönetmelikteki hükümlere uyulması da gerekecektir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 57. vd maddeleri ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 50’nci maddesi ve Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 8. maddesi ile devre mülk hakkının, 15 günden az olmayan bir süre için imzalanan devre mülk sözleşmesinin resmi senede eklenip tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesiyle kurulacağı, aksi resmi senette kararlaştırılmadıkça devre mülk hakkının bağlı olduğu pay, devrelerinin sayı ve süreleri esas alınarak eşit bir biçimde belirleneceği, sağlayıcı veya satıcı tarafından bir ön bilgilendirme formunun tüketiciye verilmesinin zorunlu olduğu, tüketicinin cayma hakkını noterlikler aracılığıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesinin gerektiği düzenlenmiştir....

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/394 ESAS - 2021/896 KARAR DAVA KONUSU : Devre mülk sözleşmelerinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemi KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil T1 ile Kuşadası Otel İşl. Turizm İnş. Tic. A.Ş arasında ilk defa YLVO0733 sözleşme No'lu 17.06.2012 tarihli ve 15.100,00- TL bedelli, Hisseli Gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmeyi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile; Stüdyo Daire 2t1 kişilik, 49 Hafta, (08- 15 Aralık) Kırmızı tanımlı devre mülkün satışı konusunda anlaşma yapıldığını , 1....

yerel mahkeme tarafından hatalı nitelendirildiğini, davaya konu sözleşme bir devre mülk sözleşmesi olmayıp, devre mülk sözleşmesinin unsurlarını da taşımadığını, sözleşme özgürlüğü prensibi ve sözleşmenin yorumlanması ilkesi göz ardı edildiğini, mahkeme gerekçeli kararda müvekkilin edimini yerine getirmediği sonucuna vardığını, bir sözleşmede aslolan TBK 1....

madde 19 gereğince yapılan bu hatalı işlem esas alınmayarak, ortak iradeleri sonucunda işlem yapılması gerektiğini, davalı şirketin Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesiyle - Devre Tatil Satış Vaadi Sözleşmesinin farkını bilebilecek nitelikte olduğunu, davalı şirketin internet sitesi de incelendiğinde ana sayfasındaki ''DEVREMÜLK'' seçeneğinin de görüldüğünü, davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, davalı şirketin bahsedilen iki sözleşme arasındaki farkı bilebileceğini, daha önce aynı mahkemede, 2020/199 E....

, davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, davalı şirketin bahsedilen iki sözleşme arasındaki farkı bilebileceğini, daha önce aynı mahkemede, 2020/199 E....

UYAP Entegrasyonu