Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

farkını bilebilecek nitelikte olduğunu, davalı şirketin internet sitesi de incelendiğinde ana sayfasındaki ''devremülk'' seçeneğini de görüldüğünü, davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, hal böyle olunca, davalı şirketin, bahsedilen iki sözleşme arasındaki farkı bileceğinin kuşkusuz mutlak olduğunu, daha önce aynı mahkemede, aynı konuda farklı müvekkillerinin ve farklı dosya esas numaralarında kayıtlı dosyalarının olduğunu belirttiklerini, bu dosyalarında davalı şirket yöneticisinin devre mülk sözleşmesi yaptığını ve bunun bedelinin ödendiğini ikrar ettiğini, yine davalı müvekkilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, kabul anlamına gelen bu beyanın aynen '' Dosyaya sunduğumuz delillerden de anlaşılacağı üzere hasıl-ı dava olan devre mülk, davacıya anılan sebeplerle zamanında teslim edilememiş ve tapu devri yapılamamıştır....

farkını bilebilecek nitelikte olduğunu, davalı şirketin internet sitesi de incelendiğinde ana Sayfasındaki ''devremülk'' seçeneğini de görüldüğünü, davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, hal böyle olunca, davalı şirketin, bahsedilen iki sözleşme arasındaki farkı bileceğinin mutlak olduğunu, daha önce aynı mahkemede, aynı konuda farklı müvekkillerinin ve farklı dosya esas numaralarında kayıtlı dosyalarının olduğunu belirttiklerini, bu dosyalarında davalı şirket yöneticisinin devre mülk sözleşmesi yaptığını ve bunun bedelinin ödendiğini ikrar ettiğini, yine davalı müvekkilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, kabul anlamına gelen bu beyanın : '' Dosyaya sunduğumuz delillerden de anlaşılacağı üzere hasıl-ı dava olan devre mülk, davacıya anılan sebeplerle zamanında teslim edilememiş ve tapu devri yapılamamıştır....

Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Alacak) davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 040985 Nolu 12/09/2012 Tarihli Akasya Vadisi Devre mülk Satış Vaadi Sözleşmesi İle ... Devre Tarihi: 29 Ağustos / 12 Eylül olan sözleşme ile devre mülk satın aldığını, söz konusu devre mülkün süresi içerisinde teslim edilmediği gibi bu yerlerinde ne zaman yapılacağı, müvekkiline ve diğer devre mülk satın alanlara teslim edileceğinin de belli olmadığını, müvekkilinin tüm iyi niyetli girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, müvekkiline devre mülkün teslim edilmediğini, müvekkilinin devre mülk için ödemiş olduğu 8.685,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA :Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır....

    '' seçeneğinin de görüldüğünü, davalı şirketin sadece devre mülk satışı yaptığı ve bu satışı yapmaya devam ettiğinin açık olduğunu, davalı şirketin bahsedilen iki sözleşme arasındaki farkı bilebileceğini, daha önce aynı mahkemede, 2020/199 E....

    Dava dosyası kapsamı, toplanan deliller ve yerel mahkeme gerekçesine göre; taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, TMK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşmenin, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale geldiği, devre mülk sözleşmeleri tecrübe ve muayene koşulu ile yapılan satış sözleşmelerinden (TBK md. 249) olup, davacı tüketicinin kullanımdan/teslimden kaçındığının veya taşınmazı sözleşmede yazılı dönemde kullanmış olduğunun usulüne uygun ispat vasıtaları ile kanıtlanamadığı, davacının devre mülk sözleşmesinden cayma hakkını bu nedenli kullanabileceği anlaşılmakla, mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından...

    GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

    Sözleşme içerisindeki devre mülk- devre tatil ayrımını, Şekil şartını ve 15 güne dair yasal düzenlemeleri bil(e)meyen bilmesi de beklenemeyecek müvekkilim tarafından sadece davalı şirkete olan güvene dayalı olarak imzalanmış ve detaylı inceleme yapıma gereği duymadığını, müvekkil ve birçok kişi Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığı ve tapu verileceği iradesiyle sözleşmeyi imzaladıklarını, yaşanan bu somut olay karşısında davacı müvekkilimizin ve birçok müvekkilimizin iradeleri yanıltılarak dürüstlük kuralına uygun davranmayan davalı tarafından hak kaybına uğratıldıklarını, yapılan işlem neticesinde gerçek amaç, hata/hile yoluyla müzayaka ile fesada uğramış olup alacaklı konumunda olan iyi niyetli davacı müvekkilimizin hukuki amacına, devre mülk edinme amacına ulaşması engellendiğini, davalı şirketin asıl amacı; devre mülk satışı yapıyor olarak gösterip aslında -çıkarı doğrultusunda- devre tatil satış vaadi sözleşmesi yapmak olduğunu, yapılan bu işlem davalının hukuku yanıltmaya yönelik...

    KARAR Davacı, davalı ile 18.4.2010 tarihli devre mülk sözleşmesi yaptığını ancak sözleşme şartlarının yerine getirilmediğini, tapu devrinin verilmediğini, 16.3.2012 tarihli ihtarla sözleşmeden döndüğünü ve senetlerin iadesini talep etiğini ancak davalının haksız olarak senetleri icraya koyduğunu ileri sürerek, senetlerin iptali ile borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının sözleşme gereğince cayma hakkını süresinde kullanmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında düzenlenmiş bulunan 18.4.2010 tarihli " devre mülk hissesinin satış vaadi sözleşmesi " başlıklı belge ile devre mülk hissesinin satışının vaad edildiği ancak taşınmazın tapuda devir işleminin gerçekleşmediği gibi teslimininde yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

      GEREKÇE : Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....

      A.Ş. arasında düzenlenen 25/10/2015 tarih ve İD 203483 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, Söz konusu sözleşme sebebi ile davacı tüketicinin davalıya vermiş olduğu 11.424,00-TL bedelli 39 adet senedin geçersizliğiyle davacının bu senetler dolayısıyla davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.10.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

        UYAP Entegrasyonu